1)
HPV tuvaletten ve havuzdan bulaşır diyorlar ancak
hpv’nin tuvaletten ve havuzdan gerçekten bulaşma ihtimali nedir? Bu oran
yüksek midir, düşük müdür?
HPV cinsel temas ile geçen bir hastalıktır. Tam bir cinsel
birleşme oldan dahi çiftler arasında gerçekleşen cinsel bölgelerin teması
şeklinde bir yakınlaşma veya oral / anal ilişki ile de geçebilmektedir. Tüm
DNA virüslerinin ve tabii ki HPV ’nin dış ortamda yaşama süresi çok çok
kısadır. Taze HPV’li doku ile enfekte olmuş dış ortamlardan kısa süre içinde
oluşan bir temas ile indirekt yoldan HPV bulaşabildiği iddia edilmektedir,
bence bu çok çok nadir, fakat göz ardı da edilmemesi gereken bir durumdur.
2)
HPV tedavisi gören birine tüylerinden kurtulması için
hangi epilasyon yöntemini önerirsiniz ?
Genital
siğiller veya diğer adı ile kondilomların kanatılması ve genital bölgede
oluşan mikroskopik çiziklere yayılması sonucu bu kondilomlar çok hızlı bir
şekilde etraf dokulara yayılırlar ve tedavi sonrası kolaylıkla tekrar
ederler.
Genital siğil tespit edilmiş kişilerde altın kural; genital bölgede
kesinlike jilet kullanılamaması yönündedir. Jilet genital bölgedeki
siğilleri koparmak ve kanatmak ile kalmaz, genital bölge cildinde
mikroskopik bazen de derin çizikler yaparak bu bölgelere HPV’nin
“ekilmesini” sağlar. Jilet ile hastalar ilk çıktığı odaktan çok daha uzak
yerlere virüsü taşıyarak bu bölgelerde de kondilom çıkmasına sebep olurlar.
Peki genital
bölge temizliğinde ne yapmak gerekir? Tüy dökücü kremler eğer alerjik
reaksiyon olmamış ise kullanılabilinir, ağda dikkatli bir şekilde
kullanılır. Ağda mevcut siğilleri kopartıp kanatırsa da yayılımını arttırır.
Bizim tavsiyemiz cildi çizmeyecek ve mikrohasar oluşturmayacak yöntem olan
makine ile tüy temizliği veya makas ile yüzeysel kısaltma (kondilom tedavisi
sırası ve sonrasındaki 6-9 ay) yapılması yönündedir. Unutmamak gerekir ki
kondilomların nüksleri en çok ilk tedaviden sonraki ilk 9 ay içinde
görülmektedir,12 ay sonra nüks oranı %1 lerin altına düşmektedir. Tabii
burada uygulanan tedavi yöntemi nüksler açısından en önemli kriterdir.
3)
Hpv taşıyıcısı biri başka birine hpv virüsünü
bulaştırdıktan sonra bulaştırdığı tip neden tip değiştiriyor?
Bir çok
hastamızda da, kişisel gözlemimiz, partnerler arasında tek eşli oldukları
dönemde farklı bir temas olmamasına rağmen HPV tipinde değişikliklerin
görülebildiği yönündedir. Bunun en sık sebebi HPV’nin bir DNA virüsü olması
yanında HPV tiplerinin kişiden kişiye farklı inkubasyon süresi olabileceği
için bir kişide HPV testinde tespit edilen HPV tipinin diğer kişi
tarafından alınmış olmasına rağmen uzun bir inkübasyon süresi veya “sessiz
enfeksiyon” olabilme olasılığı ile tespit edilememesi veya aynı HPV tipinin
daha sonraki süreçte pozitif olarak çıkabilme olasılığıdır.
HPV kişiye özel
bir hastalık olup aynı tipler farklı kişilerde değişik inkubasyon süresi ve
değişik sonuçlar doğurabileceği gibi vücutta kalış süreleri de değişik
olabilmektedir. Burada en önemli faktör kişinin bağışıklık sistemidir.
HPV’nin vücutta yaptığı “HPV Yolculuğu” sürecini ve olası etkilerini işte bu
bağışıklık sistemi, cinsiyet, sigara / tütün alışkanlığı, kişinin yaşı,
sistemik hastalıklar, aynı zamanda HSV varlığı gibi ek faktörler belirler.
4)
Otoimmun hastalığı (Multipl skleroz,romatoid artrit
gibi) olan bir hasta için HPV ile mücadele nasıl olmalıdır?
Maalesef otoimmun hastalığı olan kişiler HPV ile mücadele
konusunda en şanssız grupturlar. Bağışıklık sisteminin düşük olması ki
otoimmun hastalıklar ve bunun tedavisinde kullanılan ilaçlar bu sürece
olumsuz katkıda bulunurlar; genital siğillerin nüks olasılığı, yayılma ve
büyüme hızı ile birlikte HPV’nin vücutta kalma süresini hep olumsuz
etkilerler. Yapılan tüm çalışmalar HPV tiplerinin hepsinin %98 oranında
ortalama 2-4 yıl içinde vücuttan attığını göstermiştir. Bu sürede etkili
olan en önemli faktör tabii ki immun sistem yani bağışıklık sistemidir.
Otoimmun hastalığı olan yada sistemik hastalık( diabet, guatr), HİV, HSV
gibi ek immun sistem ile alakalı sorunları olan kişilerde HPV’nin vücuttan
temizlenme süreci 2-4 yıl değil maalesef çok daha uzun yıllar
alabilmektedir.
Otoimmun hastalığı veya benzer ek bağışıklık sistemini düşüren hastalığı /
sorunu olan kişilerin bu hastalıkları ile ilgili bir uzmandan destek
almaları dışında bir dietisyenden destek almalarını da tavsiye ederim.
5)
AHCC kullanıp, bağışıklığımızı yüksek tutup genital
bölgede 6. ayda hpv negatif sonucunu aldığımızda artık oral bölgeden de
negatif olmuşuzdur diyebilir miyiz? Yani ekstra test yaptırmamıza gerek var
mı? Genital bölgeden negatif olunan HPV virüs ile ağızdan da eşzamanlı
olarak negatif olur muyuz?
AHCC ‘yi bizler de HPV pozitif hastalarımıza bağışıklık sistemini
desteklemek için diğer başka ek ilaçlar ile birlikte tavsiye etmekteyiz ve
hakikaten genel anlamda bağışıklık sistemine önemli katkı sağladığını
gözlemledik.
Oral HPV konusu biraz genital bölgeye göre kısmen karmaşık ve çok uzun bir
konu. Özet olarak genital bölgenin HPV temiz olması oral ve baş boyun
bölgesinin de negatif olacağı anlamına gelmez. Genital bölgede sıklıkla HPV
pozitif olan tipler, ağız boğaz bölgesinde çok daha zor yerleşir ve etkili
olabilirler, ayrıca ağız bölgesinde var olan normal flora HPV bulaşmasına ve
persistansına karşı ciddi bir savunma sistemidir. Fakat HPV nin bazı
tipleri oral bölgede genital bölgeye göre daha uzun süre sebat ettikleri ve
pozitif kaldıkları iddia edilmektedir.
Ağız- boğaz için en önemli tipler HPV tip 16,18,31 ve 33 tür. Oral seks
hikayesi olan ve partnerinde bu tiplerin bir tanesi tespit edilmiş hatta
şüphesi bile olan hastalarımıza bizler “oral hpv test” tavsiye ediyoruz.
Özellikle HPV tip 16,18,31 baş boyun kanserlerinin en sık sebeplerinden
birini oluşturduğunu unutmamak gerekir. Avrupa’da bir çok ülkede “kendi
kendine yapılan oral hpv testi” eczanelerde satılmakta ve tükrükte HPV ile
oral risk tespit edilebilmektedir.
6) Menopoza giren fakat çoktan hpv negatif olmuş bir kadın için, menopoz
sürecindeki hormonal değisiklikler HPV’yi nasıl etkiler? Aynı durum menopoz
döneminde oral tutulum için de geçerli mi? Hpv bu dönemde tekrardan aktif
olabilir mi?
HPV genellikle gençlerin hastalığıdır. DNA kırılmasının en yüksek olduğu
18-25 arasındaki kişilerde daha kolay bulaşır, daha çok anormal hücre
değişikliği yapabilir ve kanser riski oluşturur ve daha uzun süre vücutta
kalır.
Menopoz döneminde HPV aktivitesi, bulaştırıcılığı, DNA kırılması gençlere
göre daha düşüktür. Daha önce HPV negatif olan menopozdaki bir kadının
hormonal değişikliklere bağlı olarak yeni bir temas ile HPV alma ihtimali
yoksa HPV ‘nin tekrar pozitif olması ihtimal dışıdır. Menopozdaki hastalarda
gençlere göre daha sıklıkla riskli HPV tiplerine bağlı olarak vajina ve
vulva da anormal hücre değişiklikleri (VİV / VAİN) gözlemlemekteyiz. Bunun
sebebi de bölgedeki menopoza bağlı östrojen eksikliği sonucu genital
atrofidir. Lichen sclerosus ve atroficus hastalarında yapılan bir çalışmada
gelişen vulva kanserinin en önemli predispozan faktörlerinden birinin daha
önce var olan HPV pozitifliği olduğu iddia edilmiştir. Menopozdaki HPV
pozitif veya HPV risk gurubu hastalar çok iyi bir şekilde takip edilmeli ve
şüphe durumunda vulvoskopi yapılmalıdır.
7) HPV Tip 16 hpv ile enfekte olan birinde tip değistirip tip 68 olduysa
enfekte olan kişinin vücudu şu an tip 16’yı tanıyor mu?
HPV tiplerine karşı maalesef kalıcı bir bağışıklık
gelişmemekte ve belirli bir HPV tipini alıp negatife dönen kişi aynı HPV
tipini tekrar alabilmektedir. HPV aşısının dahi koruyuculuğu bazı yayınlara
göre 4-5 yıl ile sınırlı olup 5 yıl sonra rapel (ek doz)yapan merkezler
vardır. Bu sebeple zaten HPV negatifleşen kişilere de risk gurubunda olan
HPV pozitif hastalar gibi yurt dışında bir çok merkezde hatta 39 yaşına
kadar HPV aşısı tavsiye edilmektedir.
8)Hastalarınızdan hiç negatif olduktan sonra tek eşliliğe devam etmesine
veya ilişkisi olmamasına rağmen bir süre sonra tekrar siğil çıkaran hastası
oldu mu?
Tabii ki oldu. HPV negatif demek daha önce tespit edilemeyen,
sessiz olan HPV varlığını göstermez. Uzun zamandır var olan, HPV testinde
daha önce tespit edilememiş ve değişik faktörler sonucu aktifleşen bir HPV
tipinin genital siğil ile karşımıza çıkması mümkündür. Bu tür durumlarda
kondilom HPV tiplemeye gönderildiğinde tabii ki değişik bir HPV tipini
tespit etmek mümkündür. Ayrıca laboratuar sonuçlarının yanlış negatifliğini
ve eksik tip bakılmasının da göz önünde bulundurmak gerekir.
9) Ahcc hakkında ne düşünüyorsunuz?
HPV’ nin bir ilacı yoktur, HPV’ yi bir ilaçla öldürmek veya
yok etmek mümkün değildir. HPV yi vücuttan temizleyen kişinin bağışıklık
sitemi ve T lenfositlerdir. Son dönemlerde yapılan tüm çalışmalar ve bizim
şahsi gözlemlerimiz de HPV tiplerinin hepsinin %98 oranında ortalama 2-4
yıl içinde vücuttan attığını göstermiştir. Bu noktada tabi ki hastanın
tedavisinin doğru yöntemlerle yapılmasının önemi büyüktür. Tedavide tek bir
siğilin dahi bırakılması sürecin uzamasına sebep vermektedir. Eşlerin
birlikte tedavi olması da gerekmektedir.
Bu atılma süresini kısaltan kişinin bağışıklık sistemidir.
Bağışıklık sistemini destekleyen tüm faktörler HPV ile mücadelede vücuda
yardımcı olurlar. Beslenme alışkanlığı ( bağışıklığı güçlendirici diyet),
bazı yardımcı ilaçlar ( AHCC, propolis, folik asid, B vitamini, Çinko, beta
glukan v.b) ve hayatın düzene sokulması ( sigarayı bırakma, bağımlılık yapan
madde kullanmama, alkolu sınırlı tüketim, spor yapma vb) HPV ile mücadelede
ana faktörlerdir.
AHCC bağışıklık sistemini HPV gibi virütük enfeksiyonlara
karşı güçlendiren ve kişinin HPV ile mücadelesine fayda sağlayan bir gıda
takviyesidir. Bizler hastalarımıza AHCC ve ek bağışıklık sistemi ilaçlarını,
vitamin/ minerallerini tavsiye edip beslenme alışkanlıkları için de
önerilerde bulunuyoruz.
Şahsi gözlemlerimiz AHCC kullanımının HPV ile mücadelede
bağışıklık sistemine ciddi anlamda ek faydası olduğu ve hastaya ayrıca ek
bir motivasyon da sağladığı yönündedir.
10) Negatif olduğumuz tipe karşı bağışıklık kazanıyor muyuz?
Maalesef hayır. Negatif olunan tipi tekrar partnerden geri almak mümkün.
Aşıların dahi etkisinin ortalama 4-5 yıl olduğu iddaa edilmekte. Negatif
olunan tipi tekrar almak mümkün olduğu için bu sebeple hastalara belirli bir
süre korunmaları için HPV aşısı önerilmektedir.
Partner tedavisi de bu sebeple önemlidir. Çiftlerden birinde HPV mevcutsa
karşı tarafa yeniden bulaştırıcılık olacaktır. Özellikle genital siğil
varlığında HPV bulaştırıcılığı daha yüksektir. Mevcut genital siğiller en
iyi şekilde tedavi edilmelidirler.
11) Bakire olduğu halde hpv ile enfekte olmuş bir kişinin rahim ağzında
hücresel değisiklik ( CIN 1,CIN 2,CIN 3) oluşma ihtimali nedir?
Aktif cinsel hayatı olanlara göre bu ihtimal çok düşüktür. Fakat tabii ki
vardır. Burada HPV tipi önemlidir. Özellikle HPV tip 16 ve 18 pozitif
bakire hastalara cytobrush ile kızlık zarına dokunmadan smear testi almak
mümkündür. Unutmamak gerekir ki HPV tip 16 ve 18 sadece rahim ağzı
değişkliği (CİN1,2,3) değil ayrıca bakirelerde dış genital vulva kanseri
öncü hücrelerini (VİN 1,2,3) yapma olasılığı da vardır.
Kendinde herhangi bir genital siğil şikayeti olmayan, partnerinde ise bu
riskli HPV tiplerinden biri mevcut bakirelerde de cytobrush ile hpv
tipleme ve smear testi yapılmalıdır. HPV cinsel ilişki değil cinsel temas
ile geçen bir hastalık olduğu için bakirelerde ayrıca perianal / makat
etrafı ve oral/ağız-boğaz bölgelerin de irdelenmesi önemlidir.
12) Her iki birey de hpv pozitif ise ve sadece birbirleriyle cinsel anlamda
birlikte oluyorlarsa her yakınlaşmalarında pinpon etkisi devam eder mi?
Evet, maalesef
devam eder. Bu sebeple eşlerin aynı anda tedavi olmaları çok önemlidir.
Yapılan bir çalışmada aktif lezyon varlığında (genital siğil / kondilom) HPV’
nin karşıya bulaşma olasılığı HPV tipine ve kişinin bağışıklık sistemine
göre değişkenlik göstermekle birlikte %65-75, genital siğil yok ise
portörlük durumunda %2-6 arasında olduğu iddia edilmiştir. Aktif lezyonlar
yani genital siğiller tedavi edilene kadar cinsel ilişkiden uzak durmak
önemlidir.
13) Hpv genotipleme testimiz negatif çıktığı zaman gönül rahatlığı ile hpv
virüsü vücuttan atılmış diyebilir miyiz? Yoksa virüs ‘’uyku’’ durumuna mı
geçmiştir ?
HPV genotipleme testi negatif çıktığında bu virüsü tıbbi olarak atmış
olursunuz ve bu atılan tipin “uyku” durumu gelişmiyor.. Fakattt.. Daha önce
çıkmayan ve sessiz (silent enfeksiyon) halinde olan, inkübasyon periyodunu
tamamlamamış başka bir virus pozitif olabilir. Yurt dışında bir çok merkez
birer yıl ara ile 2 kez HPV testi ile konfrime eder iken bazı merkezler de
3 yıl smear testleri normal ve genital siğil nüksü olmayan hastaya HPV testi
dahi yapmayıp “HPV Free” kabul etmektedirler. Yapılacak kontrol HPV testini
ve şeklini hastanın kliniğine göre belirlemek en doğru yaklaşım olacaktır.
14) Deflagyn hpv virüsünün vücuttan atılmasına yardımcı olur mu?
Hayır. HPV’ yi öldüren, tedavi eden, yok eden bir ilaç yoktur. ( Rusya ‘da
mevcut olan FDA onayı almamış, bizim de tavsiye etmediğimiz ciddi yan
etkileri olan HSV ve HPV de kullanılan antivirütük etkili sistemik bir ilaç
hariç). Deflagyn bir HPV ilacı değildir, HPV ye bağlı rahim ağzındaki CİN1
ve CİN 2 durumlarında (Kolposkopi ve biopsi ile mutlaka CİN1 ve CİN 2
teyid edilmesi gerekir) bu anormal değişimi tedavi edebilen ve hücresel
değişikliği geri çevirdiği iddia edilen lokal etkili bir ilaçtır. Bizler de
smear sonucu ASCUS ,CİN1,CİN 2 çıkan hastalarımızda kolposkopik ve biopsi
ile teyit edilmiş hastalarımızda kullandığımız bir tedavi yöntemi olup
olumlu geri dönüşler almaktayız.
HPV’nin şu anda ilaçla bir tedavisi yoktur. Tedavisi sizin bağışıklık
sisteminizdir. Şu anda HPV ve HSV tedavisi için “immunoterapi” bağlamında
tedavi edici bir ilaç ile ilgili çalışmalar devam etmekte olup önümüzdeki
yıllarda piyasaya çıkacağı olasıdır.
15) HSV yani Genital Uçuk Herpes Virüsü için önerebileceğiniz tedavi yöntemi
var mıdır? Bilindiği üzere herpes virüsü ömür boyu kalıcı oluyor vücutta
diye biliyoruz, bu konudaki tıp anlamında gelişmeler var mıdır? Siz ne
düşünüyorsunuz?
Herpes genitalis HSV tip 2 maalesef ömür boyu vücutta kalabilen dönem dönem
alevlenmeler tarzında kendini gösteren, HPV gibi kanserojen riski olmayan ve
aynen HPV gibi ilaçla kesin bir tedavisi bulunmayan bir cinsel ilişki ile
geçen hastalıktır. Sadece Herpes lezyonlarının alevlenmesi sırasında
kullanılan antibiyotik benzeri antivirütik ilaçlar mevcuttur. Herpes için
HPV de olduğu gibi “immunoterapi” bağlamında ilaç geliştirme çalışmaları
vardır. Ayrıca unutmamak gerekir ki HSV pozitif kişiler HPV virüsünü çok
daha kolay alırlar.
16 ) HPV pozitif hastalara önerileriniz nedir?
1-HPV pozitif tanısı konduğunuzda mutlaka bunu
partneriniz/ eşiniz ile paylaşın ve onu/onların bir doktora gitmesini
sağlayınız. HPV ihmal edildiği zaman çok ciddi olumsuz sonuçlar doğurabilir
ve erken teşhis özellikle kadınlarda hayat kurtarıcıdır. Dürüst olun,
durumunuzu saklamayın. Vicdani ve etik olarak karşınızdaki kişiyi/kişileri
mutlaka bilgilendirin.
2-Profesyonel destek alın. Genital siğil ile
yaşamayın. Mutlaka en etkili yöntemle kondilomlardan kurtulun. Çünkü genital
siğil varlığında hem HPV’nin partnerinize bulaştırıcılığı fazla hem de sizde
çok hızlı bir şekilde yayılma olasılığı yüksektir.
3-Hayatınızı düzene sokun. Sigara, tütün,
bağımlılık yapan maddeleri bırakın. Spora başlayın, sağlıklı beslenin.
Sistemik bir hastalığınız var ise ( diabet, guatr, anemi vb) mutlaka ilgili
uzman doktora başvurup kontrol altına alın.
4-Bağışıklık sisteminizi güçlendirecek doktorun
tavsiye ettiği ilaç ve vitaminleri mutlaka kullanın. HPV yi yok edebilecek
tek faktör sizin bağışıklık sisteminizdir. Bunu unutmayın.
5-Genital siğiller geçene kadar genital bölge
temizliğinde jilet kullanmayın. Genital siğilleri kanatıp bölge cilt
yapısında küçük travmalar oluşturursanız hem genital siğiller çok hızlı
yayılır hem de çok tekrar eder.
6- Tek eşli olun. Unutmayın ki prezervatif HPV ye
karşı tam koruma sağlamaz ve toplumumuzda da HPV pozitifliği çok ciddi
oranlara ulaşmış durumdadır.
7-Rutin doktor kontrollerinize gidin. Özellikle
kadınların smear testini düzenli yaptırmaları çok önemlidir. Eğer doktorunuz
tavsiye etmiş ise HPV aşınızı olun. Fakat unutmayın ki HPV aşısı olmuş
olmanız doktor kontrolleri ve smear testine artık gerek yok anlamına gelmez.
Aşının etkisi 4-5 yıl olduğu iddia edilmektedir. Ayrıca HPV ile ilgili halen
birçok bilinmeyen vardır.
8-Son olarak.. HPV ‘ye esir olmayın… HPV ile
mücadeleyi sakın bırakmayın.. Hayat akışınızı, beklentilerinizi, hayata dair
planlarınızı sakın bozmayın, ertelemeyin.. Vücudunuz HPV yi temizlemekte..
Yeter ki önlem alın.. HPV den kurtulacaksınız.