|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Kısırlık Ve
Tedavi Yöntemleri |
|
|
Kısırlık Ve
Kısırlık Tedavisi Hakkında
Herşey
Abstinans
süresi
Cinsel ilişkide
bulunmadan geçen süredir. Semen analizi için örnek vermeden önce önerilen
cinsel perhiz süresi 2-5 gündür. Meni ve menideki sperm miktarı cinsel
perhiz süresi ile doğru orantılı olarak artar. Önerilenden daha uzun süre
boşalma olamazsa spermler dölleme yeteneğini kaybederek dejenere olur. Sperm
sayısı artsa bile kalitesi bozulur, normal yapıdaki spermlerin oranı azalır.
Aglütinasyon
Menideki
antikorların varlığına bağlı olarak spermlerin birbirine bağlanarak
kümeleşmesine aglütinasyon denir. Aglütinasyon olduğunda spermlerin
hareketliliği ve yumurtayı dölleyebilme yeteneği azalır.
Akrozom reaksiyonu
Akrozom sperm
başının ön %50-70’ini kaplayan yapıdır. Akrozom zarının plazma zarı ile
birleşmesi ile akrozom reaksiyonu meydana gelir ve bu reaksiyon spermin
yumurta zarına bağlanabilmesini sağlar. Günümüzde değişik yöntemler
kullanılarak yapılabilen akrozom reaksiyonu testleri ile spermin yumurtayı
dölleme yeteneği hakkında fikir sahibi olunabilir.
Alkol
Alkol
testislerde vitamin A’nın biyoaktif formu olan retinole dönüşmesini
engeller. Alkol kullanan erkeklerde yapılan testis biyopsilerinde testis
dokusunda maturasyon (olgunlaşma) bozukluğu görülür. Ayrıca alkol
testosteron (erkeklik hormonu) sentezini azaltarak impotansa
(iktidarsızlık) neden olur.
Anatomi
Androjenler
Testisler
tarafından üretilen erkek cinsiyet hormonlarıdır. Vücut ve kas gelişimini,
tüylenmeyi, penis gelişimini ve ses tellerinin gelişmini sağlar.
Anejakülasyon
Ejakülasyonun
(boşalmanın) olmaması halidir. Omurilik zedelenmelerinden sonra ve multiple
skleroz, şeker hastalığı gibi sinir sistemini etkileyen durumlarda
görülebilir.
Antibiyotiklerin spermatogeneze etkileri
Birçok
antibiyotik spermatogenezi (sperm üretimini) olumsuz etkiler. Bazı
antibiyotikler menideki sperm sayısını ve hareketliliğini azaltırken
bazıları da sperm oluşumunun belli evrelerde duraklamasına yol açar.
Özellikle infertil erkeklerin antibiyotik kullanmadan önce mutlaka hekime
danışmaları gerekir.
Antioksidanlar
Antioksidanlar
oksijen radikallerinin yol açtığı zararları önleyen maddelerdir. Vitamin C,
Vitamin E ve taurin gibi antioksidanlar oksijen radikallerinin sperm
hareketliliği ve akrozom reaksiyonu üzerindeki olumsuz etkilerini azaltır.
Özellikle sigara içen kişilerde kullanılmaları faydalı olur.
Antisperm antikorları
Antisperm
antikorları erkek ve kadınların serumlarında, menide ve servikal mukusta
(rahim ağzı salgısında) bulunur.Antisperm antikorları sperm hareketliliğini
ve canlı sperm oranını azaltır, akrozom reaksiyonunu ve spermin yumurtaya
bağlanmasını engelleyerek infertiliteye neden olabilir. Serumda IgG ve IgM
tipi antikorlar, meni ve servikal mukusta ise IgA tipi antikorlar bulunur.
Semen analizinde aglütinasyon tespit edildiğinde antisperm antikorlarının
varlığını tespit etmek için test yapılması önerilir.Antisperm antikorlarına
bağlı infertilite tedavisinde; bir süre kondom (prezervatif) kullanarak
cinsel ilişkide bulunulması, kortikosteroidler gibi bağışıklık sistemini
baskılayan ilaçların kullanılması veya spermi özel yöntemler ile
hazırlayarak aşılama yapılması önerilir. Bunlarla sonuç alınamadığı takdirde
tüp bebek vb. gibi yardımcı üreme tekniklerinin kullanılması önerilir.
Astenozoospermia
Sperm
hareketliliğinin %50’den az olduğu durumdur. Kromozomal bozukluklar, yapısal
anomaliler, varikosel, geçirilmiş enfeksiyonlar ve antisperm antikorlarının
varlığına bağlı olarak spermlerin hareketliliği azalabilir. Meninin uygunsuz
şekilde alınması ve incelemeye dek uzun süre geçmesi de sperm
hareketliliğini azaltabilir.
Aşılama
Erkek eşten
alınan meni örneği özel yöntemler ile hazırlanarak hareketliliği fazla ve
yapısı normal olan spermlerden zenginleştirilir, hazırlanan spermler kadın
eşin vajinasına yerleştirilen ince bir kateter yardımı ile rahim içine
verilir.
Azoospermia
Menide hiç
spermin bulunmamasıdır. Azosperminin nedenleri;
- Pretestiküler (testis öncesi) nedenler; beyinde hipotalamus ve hipofiz
bezlerinde görülen bozukluklardır. Bu bozukluklara bağlı olarak üreme
hormonları üretilmez.
- Testiküler nedenler; sperm üretimindeki bozukluklardır. Genetik nedenlere,
inmemiş testise, kullanılan ilaçlara, yüksek ısı ve radyasyon gibi çevresel
faktörlere, kabakulak enfeksiyonuna ve bağışıklık sistemindeki bozukluklara
bağlı olarak sperm üretimi bozulabilir.
- Posttestiküler (testis sonrası) nedenler; kanallardaki tıkanıklıklar,
cinsel fonksiyon bozuklukları ve retrograd ejakülasyondur (geriye boşalma).
Sperm kanallarındaki tıkanıklıklar doğuştan olabileceği gibi geçirilmiş
enfeksiyon ve ameliyatlara bağlı olarak da oluşabilir.
Bakteriyel Enfeksiyon
Üreme
organlarında bakterilerin yol açtığı enfeksiyonlar menide lökosit (iltihap
hücresi) artışına neden olur. Bu enfeksiyonlara bağlı olarak meni miktarı,
sperm sayısı ve hareketliliği azalabilir.
Beslenme Bozukluğu
Üreme
organlarında bakterilerin yol açtığı enfeksiyonlar menide lökosit (iltihap
hücresi) artışına neden olur. Bu enfeksiyonlara bağlı olarak meni miktarı,
sperm sayısı ve hareketliliği azalabilir.
Böbrek Yetmezliği
Böbrek
yetmezliği olan hastalarda sperm üretimi, sperm gelişiminin ilk evrelerinde
duraklar. Bunun bir nedeninin çinko eksikliği olabileceği düşünülmüştür. Bu
hastalarda testosteron düzeyleri düşük, FSH ve LH düzeyleri yüksektir.
Diyalizden sonra testosteron seviyesi biraz yükselir.
Bromokriptin
Prolaktin
hormon (süt salınımını düzenleyen hormon) düzeyi yüksek olan hastaların
tedavisinde kullanılır.Bromokriptin kullanımı ile bu hastalarda sperm sayısı
ve hareketliliği artar. Prolaktin hormon düzeyi normal olan kişilerde
kullanılmasının faydası yoktur.
Cinsel Temas Yolu İle Bulaşan Hastalıklar
Cinsel temas
yolu ile geçen; klamidya, gonore (bel soğukluğu) ve sifilis (frengi) gibi
enfeksiyonlar üreme sağlığını olumsuz etkiler. Bu enfeksiyonlar iltihabi
reaksiyonlara, antisperm antikorlarının oluşumuna ve tüplerdeki
tıkanıklıklara bağlı infertiliteye yol açar. Mikrobiyolojik incelemeler ile
kolaylıkla tanısı konulabilen bu enfeksiyonlar antibiyotikler ile tedavi
edilebilir.
Çinko
Çinko vücuttaki
birçok enzimin, hormonun ve bağışıklık sisteminin çalışabilmesi için
gereklidir. Leydig hücrelerinde testosteron sentezlenebilmesi için çinko
gereklidir, diyetteki çinko eksikliği testiküler yetmezliğe neden olabilir.
Diabet
Diabetin (şeker
hastalığının) üreme hormonlarına olan etkisi değişiktir. Diabetli erkeklerde
cinsel fonksiyon bozuklukları görülür. Kan şekerinin kontrol altında
olmaması ereksiyon azalması, impotans (iktidarsızlık) ve libido kaybına
(cinsel isteksizliğe) yol açar. Bu bulgular diabetin kontrol edilmesi ile
ilişkilidir.
Ejakülat
Ejakülatı yani
meniyi epididimis, seminal bezler ve prostat bezinin salgıları oluşturur.
Sperm hücreleri meninin %1-5’ini oluşturmaktadır. büyüklüktedir.
Elektro-Ejakülasyon
Ejakülasyon
(boşalma) problemi olan hastalarda kullanılan yöntemdir. Rektumdan
(makattan) prob ile uygulanan elektriksel uyarı sonrasında ejakülasyon
gerçekleşir. Bu yolla elde edilen meni ile yardımcı üreme teknikleri
uygulamaları yapılabilir.
Endokrinoloji
Sperm üretimi
için erkek seks hormonlarına ihtiyaç vardır. Bu hormonlar ve etkileri
aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.
HORMON ETKİSİ
GnRH
FSH ve LH
hormonlarının salgılanmasını sağlar. Beyinde hipotalamustan salgılanır.
FSH
Testisteki
sertoli hücrelerini uyararak sperm üretimini sağlar. Hipofiz bezinden
salgılanır.
LH
Leydig
hücrelerinde testosteron sentezlenmesini ve sperm üretiminin devamlılığını
sağlar. Hipofiz bezinden salgılanır.
Prolaktin
LH’ın Leydig
hücreleri üzerindeki etkisini arttırır. Hipofiz bezinden salgılanır.
Testosteron
Sperm
üretiminin devamlılığını sağlar. Testisteki Leydig hücrelerinden salgılanır.
Estradiol
LH sentezini
kontrol eder. Karaciğer, kas ve yağ dokusunda testosteronun metabolize
edilmesi ile oluşur. %20-25’i Leydig hücrelerinden salgılanır.
İnhibin
FSH salınımını
engeller. Sertoli hücrelerinden salgılanır.
Aktivin
FSH salınımını
arttırır. Leydig hücrelerinden salgılanır.
Epididimis
Kanallarında
sperm depolanan ve testisin arka yan kısmında yer alan yapıdır. Baş, gövde
ve kuyruk kısmından oluşur. Baş kısmından testiküler sıvı emilerek menideki
sperm konsantrasyonu artar, gövde kısmında spermler hareketlilik kazanır ve
kuyruk kısmında da sperm depolanır.
Epispadias
Üretra ağzının
(idrar kanal ağzının) penisin üst yüzünde olduğu durumdur. Bu durum inmemiş
testis, ereksiyon bozuklukları ve retrograd ejakülasyon (geri boşalma) ile
beraber görülebildiği ve sık tekrarlayan enfeksiyonlara yol açtığı için
infertiliteye yol açar. Bu hastalar cerrahi tedavi sonrasında yardımcı üreme
teknikleri ile çocuk sahibi olabilirler.
Fertilizasyon
Sperm
hücresinin yumurta hücresine girerek döllenmenin gerçekleşmesidir. Spermin
yumurtanın dış kabuğuna bağlanıp yumurtanın içine girebilmesi ve yumurtayı
dölleyebilmesi için akrozom reaksiyonunun gerçekleşmesi gerekir.
FSH
Folikül Stimüle
Edici Hormon (FSH) hipofiz bezinden salgılanan ve sperm üretimi için gerekli
olan bir hormondur.
GIFT
(Gamet İntrafallopıan Transfer)
Kadın eşten
alınan yumurtaların laboratuvar koşullarında sperm ile bir araya getirilerek
fallop tüplerine verilmesi işlemidir. Bu işlem tüplerin tıkalı olduğu
durumlarda veya ağır erkek infertilitesi vakalarında başarılı olmaz.
Günümüzde yerini IVF (Tüp Bebek) ve Mikroenjeksiyon gibi daha gelişmiş
tekniklere bırakmıştır.
Globozoospermia
Sperm yapısında
görülen bozukluklardan biridir. Sperm hücresinin baş kısmında yer alması
gereken akrozom bulunmaz ve sperm hücresi yuvarlak görünümdedir. Bu
vakaların mikroenjeksiyon yöntemi ile çocuk sahibi olması mümkündür.
GnRH
Hipotalmustan
salgılanan bu hormon FSH ve LH sentezi ve salınımını uyarır.
Gonadodisgenez
Testis ve erkek
genital organlarının gelişimi için 46XY kromozom yapısı gerekir.
Gonadodisgenez hamileliğin ilk dönemlerinde ve genellikle kromozomal
nedenlere bağlı olarak görülen testislerdeki gelişimsel
bozukluklardır.Gebeliğin çok erken döneminde görülen bozukluklarda testisler
hiç gelişmeyebilir ve bebek erkek olmasına rağmen dış genital organları kız
görünümünde veya ayırt edilemeyen görünümdedir. Gebeliğin daha sonraki
döneminde görülen bozukluklarda ise dış genitaller erkek görünümünde
olmasına rağmen testisler ya hiç gelişmemiştir yada çok küçüktür.
Gonokok Enfeksiyonları
Cinsel temas
yoluyla bulaşan Neisseria gonorrhoea adındaki mikroorganizma bel soğukluğu
olarak bilinen enfeksiyona yol açar. Erkeklerde genellikle idrar kanalının
iltahaplanmasına yol açar. Nadiren epididimis ve prostat enfeksiyonuna neden
olarak kanalların tıkanmasına ve infertiliteye neden olabilir. Antibiyotik
tedavisi gereklidir.
Hematospermi
Menide kan
hücreleri bulunması nedeni ile meninin renginin kırmızı olmasıdır.
Hematospermi enfeksiyonlara, prostat taşlarına ve kansere bağlı olarak
görülebilir. Vakaların %15’inde ise herhangi bir neden tespit edilemez.
Hidrosel
Testisin dış
katları arasında sıvı toplanmasıdır, doğuştan veya sonradan görülebilen bu
durum ağrıya neden olmaz. Enfeksiyonlar ve tümörler de bu duruma neden
olabilir. Hidrosel sperm fonksiyonlarını etkilemez ve infertiliteye neden
olmaz.
Hipergonodotropik Hipogonadizm
Testislerde
yeteri kadar sperm üretiminin olmadığı durumdur. Bu vakalarda FSH düzeyi
yüksektir. Hipergonodotropik hipogonadizm, kromozomal bozukluklara (Kleinfelter
sendromu, Down sendromu ve Noonan sendromu vs.), testislerin olmamasına,
çeşitli toksinlere (zehirli maddeler), radyasyona, enzim eksikliklerine,
şeker hastalığına, kabakulak ve diğer enfeksiyonlara bağlı olarak
görülebilir.
Hiperprolaktinemi
Prolaktin
hormonunun yüksek olduğu durumlardır. Bu hastalarda testosteron düzeyleri
düşüktür. Bu durum sperm sayısı ve hareketliliğinde azalmaya yol açmanın
yanında impotans, retrograd ejakülasyon ( geri boşalma ) gibi cinsel
fonksiyon bozukluklarına da yol açar. Hipotiroidizm (tiroid bezinin az
çalışması), stres ve çeşitli ilaçlar (depresyon, hipertansiyon tedavisinde
kullanılan ilaçlar v.b.) hiperprolaktinemiye yol açar. Hiperprolaktinemi
tedavisinde Bromokriptin kullanılır.
Hiperspermi
Meni miktarının
6.3 ml den fazla olmasıdır, bu durum menideki sperm miktarı değişmezken meni
miktarı arttığı için sperm dilusyonuna (seyrelmesine) yol açarak
infertiliteye neden olabilir. Meni miktarının üst sınırı olarak 6.0-6.5 ml
kabul edilmesine rağmen meni miktar sürekli bu sınırın üzerinde ise
hiperspermiden söz edilir. İnfertilite ve hiperspermi durumunda tedavi için
split ejakülat yani meninin ilk kısmının ayrı olarak alınması gerekir.
Hipogonodotropik Hipogonadizm
Hipotalamus ve
hipofiz bezlerindeki yapısal ve fonksiyonel bozukluklara bağlı FSH ve LH
düzeylerinde düşme ve sperm üretiminin azalmasıdır.Bu durum hipotalamus ve
hipofiz bezlerindeki tümörlere, damarsal bozukluklara, tüberküloz gibi
enfeksiyonlara, hiperpro-laktinemiye, bazı sendromlara, beslenme
bozukluklarına, strese, şişmanlığa, ilaçlara, omurilik zedelenmesine
karaciğer hastalıklarına ve böbrek hastalıklarına bağlı olabilir.
Hipo-Ozmotik Swelling (Şişme) Testi
Sperm
canlılığının belirlenmesinde kullanılan bir testtir. Canlı sperm hücresinin
zarı bütünlüğü bozulmadığı için düşük ozmotik basınçlı ortamlarda hücre
içine girer ve bunun sonucunda sperm kuyruğunda şişme görülür.
Mikroenjeksiyon sırasında da sperm hareketliliğinin çok az olduğu durumlarda
canlı spermlerin seçilmesinde kullanılır.
Hipospadias
Üretranın
(idrar kanalının) penisin arka yüzüne açıldığı bir anomalidir. Doğuştan olan
bu anomaliye sık olarak inmemiş testis de eşlik eder. Cerrahi tedavi
sonrasında uygulanacak yardımcı üreme teknikleri ile bu hastalar çocuk
sahibi olabilir.
Human Chorionic Gonodotropin (hCG)
Plasentadan
(bebeğin eşi) salgılanan bir hormondur. Hipogonodotropik hipogonodizm
vakalarında ve inmemiş testis vakalarında tedavide kullanılır.
ICSI
Intrasitoplazmik Sperm Enjeksiyonu (ICSI) yönteminde özel mikroskop ve
mikromanipülatörler aracılığı ile tam olgunluğa ulaşmış yumurtanın içine tek
bir sperm enjekte edilir. Enjekte edilen yumurtalar embriyo gelişimini
sağlamak için geliştirilmiş besiyerleri içinde anne vücut ortamına benzer
ortam sağlayan inkübatöre yerleştirilir. Döllenme 16–18 saat sonra
tamamlanır. Döllenmeden 12 saat sonra döllenmiş yumurta (embryo) iki hücreye
bölünür. İnkübatör içinde embryo birkaç defa bölünebilir. 44-72 saat sonra
iki-sekiz hücreli embryo anne adayının rahmine transfer edilir. Bu yöntem
ile birçok infertil erkek sağlıklı çocuk sahibi olabilir.
İlaç
Bağımlılığı
Mariyuana,
kokain, eroin, morfin gibi bağımlılık yapan ilaçlar testislerin küçülmesine,
sperm üretiminin bozulmasına, sperm sayısı ve hareketliliğinin azalmasına ve
anormal yapıdaki spermlerin artmasına neden olur..
İmmotil Cilia Sendromu
Bu hastalarda
sperm hareketliliğinde azalma görülür. Bu sendromda spermatozoa cilialarında
(ipliksi çıkıntılarında) görülen bozukluk kulak, burun ve üst solunum
yollarında da görülür. Bu hastalar yardımcı üreme teknikleri yardımı ile
çocuk sahibi olabilir.
İntrauterin İnseminasyon (IUI)
Aşılama olarak
da bilinen yöntemde, meni özel yöntemler ile hazırlanır ve rahim içine
verilir. Çeşitli hazırlama yöntemleri kullanılarak menideki ileri hareketli
ve normal yapıdaki spermler ayrılarak özel kateterler ile rahim içine
verilir. IUI tedavisi penis anatomisindeki bozukluklar, retrograd
ejakülasyon (geri boşalma), seksüel disfonksiyon, servikal mukus
bozuklukları, sperm sayı ve hareketliliğindeki bozukluklar, immünolojik
infertilite durumlarında uygulanabilir. IUI tedavisi ile gebelik edilebilme
oranları % 10-15 civarındadır.
Kabakulak
Tükürük
bezlerinin iltihaplanması ile karakterize viral enfeksiyondur. Puberte
döneminden sonra geçirilen kabakulak enfeksiyonları erkekler testislerin
iltihaplanmasına ve ileride infertiliteye yol açabilir.
Kallmans Sendromu
Hipofiz
bezinden gonodotropin hormonların yani FSH ve LH’ın salgılanmasındaki
bozukluk ile karakterize bir sendromdur. Bu sendromda hormon düzeylerindeki
düşüklüğün yanı sıra, koku alma bozukluğu, yarık damak ve dudak görülebilir.
Bu erkekler puberteye geç girer, mikropenis ve inmemiş testis de bulgular
arasındadır.
Karaciğer Hastalıları ve İnfertilite
Karaciğer
hastalığı olan erkeklerde, jinekomasti (memelerde büyüme), testisler küçülme
ve impotans (iktidarsızlık) görülür. Genellikle hipogonadotropik
hipogonadizme neden olur, testosteron düzeyi düşer.
Kartageners Sendromu
İmmotil cilia
sendromu görülen erkeklerin %50’sinde bu sendrom da görülür. Bu hastalarda
kronik sinüzit ve sık akciğer enfeksiyonu görülür ve kalp sağda
yerleşimlidir.
Kemoterapi
Kanser
tedavisinde kullanılan ilaçlar, doza, kullanım süresine, kullanılan
ilaçların sayı ve çeşidine göre sperm üretimini etkiler. Bazı ilaçlar sperm
üretiminin tamamen durmasına, bazıları ise sadece geçici olarak
duraklamasına yol açar. Bu ilaçlar kullanılmaya başlanmadan önce hastadan
meni alınarak dondurulması en sağlıklı yöntemdir. Daha sonra dondurulmuş
menideki spermler mikroenjeksiyon yönteminde kullanılarak çiftler çocuk
sahibi olabilir.
Klamidya Enfeksiyonu
Kırk yaşın
altındaki erkeklerde üreme kanallarındaki iltihabın en sık görülen
nedenidir. Testislerde ağrı ve şişlik ile seyreden enfeksiyon erkeklerin
%20’sinde hiç bulgu vermeyebilir. Geçirilmiş enfeksiyon antisperm
antikorlarının oluşumuna neden olarak infertiliteye yol açabilir. Hastalık
antibiyotik tedavisine iyi cevap verir.
Kleinfelter’s Sendromu
Bu 47XXXY
paterni gösteren bir kromozomal bozuklukdur. Normal erkeklerin kromozon
paterni 46 XY’dır. Azoospermi ve jinekomasti (memelerin büyümesi) görülen bu
erkek çok uzun boylu olur. FSH ve LH hormon düzeyleri yüksek, testosteron
hormonunun düzeyi düşüktür. Testisler gelişmemiştir, bu hastalarda inmemiş
testiste sık görülür.
Klomifen Sitrat
Klomifen sitrat
sentetik östrojen (kadınlık hormonu) etkisine karşı bir ilaçtır. Erkeklerde
infertilite tedavisindeki etkisi tartışmalıdır. Özellikle FSH hormonu yüksek
olan hastalarda, sperm sayı ve hareketliliğin çok bozuk olduğu vakalarda ve
azoospermi vakalarında yararı yoktur.
Kriptorşizm
Testislerin
skrotuma (yumurtalık torbasına) inmemesi halidir. Yeni doğan erkek
çocukların %3-5’inde görülür ve vakarın %15’inde çift taraflıdır. Dokuz
yaşına kadar testisleri indirilen erkeklerde yapılan çalışmalarda, tek
taraflı inmemiş testis vakalarının %80’inin, çift taraflı inmemiş testis
vakalarının ise %30’unun çocuk sahibi olabildiği gösterilmiştir. Testisler
skrotumda iken 33.2o C derece ısıya maruz kalırken, inmemiş testislerin
34.4o C derece ısıya maruz kalmalarının infertiliteye neden olduğu
düşünülmektedir. İnmemiş testislerin 9 aydan sonra fakat 2 yaşından önce
indirilmesi gerekir. Cerrahiden önce hormon tedavisi de önerilmektedir.
Kriyoprezervasyon
Kriyoprezervasyon spermin dondurularak saklanmasıdır. 1953 yılından beri
sperm başarı ile dondurularak saklanabilmektedir. Kanser tedavisi için
kemoterapi (ilaç tedavisi), radyoterapi (ışın tedavisi) veya cerrahi tedavi
görecek hastalarda tedaviye başlamadan önce ve cerrahi müdahaleler ile
spermin elde edilebildiği durumlarda sperm daha sonraki uygulamalarda
kullanılmak üzere dondurularak saklanır. Meni sperm hücrelerinin soğuk şoka
dayanabilmesi için çeşitli koruyucu
kimyasallar ile özel işlemlere tabi tutularak dondurulur.
Kromozomal Anomaliler
Azospermi
vakalarının %12’sinde, ağır oligospermi vakalarının ise %7’sinde kromozomal
anomaliler görülür.
Kültür
Erkelerde üreme
sistemindeki enfeksiyonlar menide lökositlerin (iltihap hücrelerinin)
artmasına neden olur. Bu artış tespit edildiğinde mutlaka mikrobiyolojik
kültür yapılmalıdır. Kültür için meninin steril koşullarda alınmasına ve
bulaşma olmamasına özen gösterilmelidir. Eller ve penis sabunlu su ile
yıkanıp, iyice durulandıktan sonra meni alınmalıdır.
Leydig Hücreleri
Testiste
bulunan hücrelerdir, bu hücreler testosteron ve aktivin salgılar. Bu
hücreler beyinden salgılanan hormonlar ile uyarılır ve testosteron
sentezlemeye başlar.
LH (Luteinize
Edici Hormon)
Hipofiz
bezinden salgılanan bu hormon, testislerdeki leydig hücrelerinden
testosteron sentezlenmesini kontrol eder. İnmemiş testis ve hipogonadotropik
hipogonadizm vakalarında sperm üretimini uyarmak için kullanılır.
Lökositospermi
Menide ml’de 1
milyondan fazla lökosit (iltihap hücresi) görülmesi anormaldir. Menideki
lökositler özel boyalar ile boyanarak diğer olgunluğunu tamamlamamış germ
hücrelerinden (cinsiyet hücreleri, sperm öncülleri) ayrılır. Menide
lökositlerin artması sperm sayı ve hareketliliğinin azalıp, yapısının
bozulmasına ve sperm yumurtayı dölleme yeteneğinin azalmasına neden olur. Bu
durum viral ve bakteriyel enfeksiyonlara, fazla sigara içmeye, varikosele ve
sperm üretimindeki bozukluklara bağlı olabilir.
Mevsimsel Değişiklikler
Sperm
parametrelerinin mevsimlere göre değişiklik gösterdiği bilinmektedir. Bugüne
kadar yapılan çalışmalarda sperm sayısının, hareketliliğinin ve yapısının
yaz aylarında bozulduğu gösterilmiştir. Bu testosteron düzeylerinin yazın
düşmesine bağlanmıştır.
Mesa
(Mikrocerrahi ile Sperm Aspirasyonu)
1984 yılından
beri epididymisten mikrocerrahi yöntemi ile elde edilen spermler, yardımcı
üreme teknikleri de kullanılarak, sperm kanallarında tıkanıklık olan
hastalar çocuk sahibi olabilmektedir. Günümüzde MESA yöntemi ile elde edilen
spermler ile mikroenjeksiyon yapılır. Bu yöntem ile elde edilen spermler
özel yöntemler ile dondurularak ilerideki uygulamalarda kullanılmak üzere
saklanabilir.
Mikoplazma Enfeksiyonları
İnfertil
çiftlerde sık görülen enfeksiyonlardandır. Sperm parametrelerinin
bozulmasına yol açabilir.
Mikrocerrahi
Özel cerrahi
mikroskoplar ve çok hassas aletler ile uygulanan ameliyatlardır. Bu yöntem
ile kanama, iltihabi reaksiyon ve doku harabiyeti daha az olur. Mikrocerrahi
yöntem ile (MESA) epididimisten sperm aspirasyonu, kanal tıkanıklığı
operasyonları yapılır.
Mikroskopi
Meninin
özelliklerinin değerlendirilmesinde mikroskobik inceleme çok önemlidir.
Mikroskop ile sperm sayısı, hareketliliği ve yapısı değerlendirilir. Ayrıca
florösan mikroskobu gibi özel mikroskoplar ile spermlerin akrozom reaksiyonu
değerlendirilir, genetik materyali ile ilgili çalışmalar yapılabilir.
Elektron mikroskobisi ile ise spermlerin yapısı hakkında çok detaylı bilgi
edinilebilir.
Morfoloji
Normal sperm
oval başlı, akrozomu kolay seçilen, kuyruk ve başı simetrik olan bir
hücredir. Kuyruğun ilk kısmı biraz kalınlaşarak boyun kısmını oluşturur.
Spermler özel boyalar ile boyanarak yapıları değerlendirilir.
Krugerin strict kriterlerine göre normal sperm;
- 2.5-3.5 mm çapında oval biçimde düzgün başı vardır.
- Baş kısmının %40-60’ını akrozom oluşturur.
- Boyun ve kuyruğu düzgündür, kuyruk 50-60 mm uzunluğundadır.
Sperm yapısındaki bozuklular fertilizasyonu engeller. Spermlerin baş, boyun
ve kuyruk kısmında yapısal bozukluklar görülebilir. Spermlerin genellikle
birden fazla parçası etkilenmiştir.
Motilite
Spermlerin
hareket kabiliyetine denir. Spermler epidimisten geçerken hareketlilik
kazanır, bu hareket için gereken enerji de spermin boyun kısmında üretilir.
Meni örneğindeki hareketlilik yüzde olarak ifade edilir. Dünya sağlık
örgütünün kriterlerine göre menideki spermlerin %50 veya daha fazlasının
hareketli olması gerekir.
Nekrospermi
Menide hiç
canlı spermin olmadığı durumlardır. Ölü veya canlı fakat hareketsiz olan
spermlerin ayrılması çok önemlidir. Bunların ayırımı için özel testler
uygulanır.
Obesite
Aşırı şişmanlık
testosteron seviyesinin düşmesine, infertiliteye yol açabilir.
Obstrüksiyon
Sperm akışının
tam veya kısmi olarak engellenmesi sonucu azoospermi veya oligozoospermi ve
meni miktarında azalma görülür. Bu tıkanıklıklar değişik seviyelerde,
enfeksiyonlara ve doğuştan anatomik bozukluklara bağlı olarak görülebilir.
Bu hastaların MESA ve TESE yöntemi ile sperm alınarak çocuk sahibi olmaları
mümkündür.
Oksijen Radikalleri
Lökositler ve
immatür spermler tarafından açığa çıkarılan reaktif oksijen türleri olgun
sperm hücrelerine zarar verir. Sperm hareketliliğinin azalmasına ve akrozom
reaksiyonunun gerçekleşmemesine yol açar.
Oligoasthenoteratospermia
Menideki sperm
sayısının, hareketliliğinin ve normal morfolojideki spermlerin az olmasıdır.
Oligozoospermia
Menideki sperm
sayısının normalin altında olmasıdır. Genelde sperm hareketliliğindeki
azalma ile beraber görülür.
Omurilik Zedelenmeleri
Omurilik
zedelenmesi olan erkeklerde meni miktarı azalmış, sperm sayısı ve
hareketliliği ve yapısı bozulmuştur. Bu hastalarda uzun süreli ilaç
kullanımı, idrar yolu enfeksiyonları, antisperm antikorları, kan dolaşımının
bozulması ve hormonal bozukluklar sperm üretimindeki bozukluklara yol açar.
Meni veremeyen hastalarda elektroejakülasyon yöntemi ile sperm elde
edilebilir.
Orşidopeksi
İnmemiş
testislerin cerrahi olarak düzeltilmesidir. Tek taraflı ve 2 yaşından önce
düzeltilen vakalarda sonuçlar daha iyi olabilir. Bu vakalarda antisperm
antikorları daha fazla görülür, bu da infertilitede rol oynar.
Orşit
Testislerin
iltihaplanmasıdır, sperm üretiminin geçici veya kalıcı olarak bozulmasına
neden olur. Kabakulak gibi viral enfeksiyonlara, bakteriyel enfeksiyonlara,
bağışıklık sistemindeki bozukluklara ve radyasyona bağlı olabilir.
Pentoksifiline
Kafein gibi
maddeler ile aynı grupta bulunan bu madde kanın akışkanlığını ve
testislerdeki kanlanmayı artırır. Bu ilacın oligozoospermisi olan vakalarda
kullanılması tartışmalıdır. Bu madde meniye ilave edilerek sperm
hareketliliği, akrozom reaksiyonu ve spermin yumurtayı dölleme yeteneği
artar.
Percoll
Silika
partikülleri içeren bir solüsyondur. Bu solüsyon ile hazırlanan gradientler
kullanılarak normal yapıda ve hareketli olan spermler ayrılabilir. Ayrıca bu
yöntem ile hazırlanan sperm bakterilerden ve lökositlerden (iltihap
hücreleri) temizlenir.
Pesa
(Percutenous epididymal sperm aspiration)
PESA küçük
iğneler ve enjektör yardımı ile vakum uygulanarak epididimisten sperm
alınmasıdır. Bu yöntem ile elde edilen spermler yardımcı üreme tekniklerinde
kullanılabilir.
Pestisid
Böcek ilacı,
bitki ilaçları gibi toksik maddeler olan pestisidlerin üreme sağlığı üzerine
olumsuz etkileri vardır. Bu maddelere maruz kalış süresi ve bunların
yarılanma ömürleri sperm üretimi üzerine olan etkilerini belirler. Bunlar,
sperm sayısının ve hareketliliğin azalmasına, sperm yapısının bozulmasına
yol açar.
Postkoital Test
Cinsel
ilişkiden 2-10 saat sonra yapılan ve kadın eşin rahim ağzından alınan
örneğin incelenmesi ile spermin vajinal mukusu (salgıyı) geçebilme
yeteneğini belirleyen bir testtir.
Prolaktin
Hipofiz bezinde
üretilen bir hormondur. LH’ın testislerdeki etkisini artırır.
Prostat
Mesane boynu
altında yerleşen 3.5-4 cm çapında bir bezdir. Asit fosfataz, çinko, sitrik
asit ve meninin sıvılaşmasında yardımcı olan enzimler salgılar. Prostat
bezinin salgısı meni hacminin %30’unu oluşturur.
Prostatit
Prostat bezinde
bakterilerin veya diğer mikroorganizmaların yol açtığı iltihaplanmalardır.
Akut veya kronik olabilir. Meninin kalitesini bozarak ve antisperm
antikorlarının oluşumuna neden olarak infertilite yol açar. Akut formları
antibiyotiklerle kolayca tedavi edilebilir, fakat kronik formlarının teşhis
ve tedavisi daha zordur.
Radyasyon
Radyoterapinin
(ışın tedavisinin) verilen doza ve süreye bağlı olarak spermler üzerine
toksik etkisi vardır. Radyasyon en zararlı etkiyi gelişmekte olan hücrelere
gösterir. Radyo terapi sonrasında doza bağımlı olarak geçici veya kalıcı
azoospermi oluşur.
Retraktil Testis
Testislerin
refleks ile skrotumundaki yerlerinden yukarı doğru çıkmasıdır. Bu refleks
puberteden 1-2 yıl önce kaybolur. İnfertil erkeklerin %4’ünde bu durum
görülebilir. Bu hastalarda sperm sayısı, hareketliliği ve yapısı
bozulmuştur.
Retrograd Ejekülasyon
Mesane ve
üretranın fonksiyonel bütünlüğünün bozulması sonucu retrograd ejakülasyon
(geri boşalma) ortaya çıkar. Tüm azospermi vakalarından bu neden
araştırılmalıdır. Bu doğuştan, veya travma, diyabet ve geçirilmiş ameliyat
gibi nedenlere bağlı olarak sonradan oluşabilir. Bu hastalarda idrarda sperm
görülür ve özel yöntemler ile hazırlanarak yardımcı üreme tekniklerinde
kullanılabilir.
Seksüel Disfonksiyon
Erkeklerde
görülen cinsel fonksiyon bozuklukları;
- Libido kaybı, cinsel istek azalması
- Erektil bozukluklar, psikolojik veya organik nedenlere bağlı olarak
hastalarda iktidarsızlık görülebilir.
- Priapism, penisin cinsel istek ile ilgisiz, anormal, uzun süren ve ağrılı
enjeksiyonudur.- Ejakülasyon bozuklukları, fonksiyonel ve psikolojik
bozukluklara bağlı olarak erken veya geç boşalma görülebilir. Retrograd
ejakülasyon ve meni üretiminin olmadığı zamanlarda ise boşalma
görülmeyebilir.Cinsel ilişki sırasında organik nedenler ile anorgazmi
(orgazm olmaması) ve ağrı hissedebilmesi gibi durumlarla da
karşılaşılabilir.
Cinsel fonksiyonları bazı ilaçlar etkileyerek, impotansa, retrograd
ejakülasyona ve ejakülasyon bozukluklarına yol açabilir. Hipertansiyon
tedavisinde kullanılan ilaçlar, bazı ağrı kesiciler, psikolojik hastalıların
ve depresyon tedavisinde kullanılan ilaçlar, idrar söktürücüler, gut
tedavisinde kullanılan ilaçlar, epilepsi (sara) tedavisinde kullanılan bazı
ilaçlar cinsel fonksiyon bozukluklarına yol açar.
Seminal Vezikül
Meseanenin arka
yüzünde bulunan bir bezdir. Fruktoz ve prostaglandinleri salgılar. Meni
hacminin %70’ini oluşturur.
Sertoli Cell
Sertoli
hücreleri testisteki ana hücrelerdendir. Bu hücreler kan-testis bariyerinin
devamlılığını sağlar. Belirli proteinleri sentezleyen ve metabolik
aktiviteleri sürdüren bu hücreler FSH ve testosteron hormonlarının etkisi
altındadır.
Sertoli Cell Only Sendromu
Testiste germ
hücrelerinin kaybolduğu, az sayıda leydig hücresi ve sertoli hücrelerinin
bulunduğu durumdur. Testisler küçük ve yumuşaktır, bu kişilerde azospermi
görülür.FSH düzeyleri genellikle yükselmiştir. Tanı testis biyopsisi ile
konur, belli bir noktadan alınan biyopsi tüm testisi temsil etmeyeceğinden
günümüzde bu hastalardan tanı ve tedavi amaçlı birden fazla biyopsi alınması
ve sperm elde edilebilirse bunların mikroenjeksiyon ile değerlendirilmesi
uygundur.Bu hastalardan alınan biyopsilerde sperm elde edilebilirse bu
kişiler sağlıklı çocuk sahibi olabilir.
Sickle Cell Dısease (Orak hücreli anemi)
Genetik geçişli
bir kan hastalığı olan bu sendrom kan akımındaki bozukluğa bağlı olarak
erkeklerde üreme sağlığını bozar. FSH, LH ve testesteron hormon düzeyleri
düşüktür. Ayrıca bu hastalarda priapismusta görülebilir.
Sifilis
Sifilis
(frengi) cinsel temas yolu ile bulaşan bir enfeksiyondur. Genital organlarda
yaraların görüldüğü ilk dönemi gribal enfeksiyon benzeri bulguların
görüldüğü dönem izler. Tedavi edilmediği taktirde sinir sisteminde, dolaşım
sisteminde ve diğer organlarda bozukluklara yol açan dönem görülür.
Antibiyotik ile tedavisi mümkündür.
Sigara
Meni miktarı ve
sperm hareketliliği sigaradan etkilenir. Sigara içenlerde menideki çinko
düzeyi düşer, kadmiyum düzeyi artar. Menideki lökositlerde de (iltihap
hücreleri) artış görülür.
Skrotal Isı
Skrotumda ki
ısı vücudun diğer yerlerindeki ısıdan daha düşüktür. Artan skrotal ısı sperm
üretimini olumsuz etkiler. Sperm üretiminin belli bir seviyede duraklamasına
veya sperm hareketliliğinin ve yapısının bozulmasına yol açar. Saunaların
sık kullanımı, yüksek ateş, varikosel, çok sıkı pantolon giyilmesi, çevresel
faktörlere veya mesleğe bağlı yüksek ısıya maruz kalınması skrotal ısının
artmasına neden olur.
Sperm Fonksiyon Testleri
Sperm fonksiyon
testleri spermin döllenme yeteneğinin belirlenmesinde önem taşır. Postkoital
test, akrozom reaksiyon testi, hipoozmotik şişme testi fonksiyonel
testlerdir. Bunlar hastaya uygulanacak tedavinin belirlenmesinde önem taşır.
Sperm Hazırlama Yöntemleri
Yardımcı üreme
teknikleri için kullanılacak olan spermin özel yöntemler ile hazırlanması
gerekir. Bu işlemler ile spermler mikroorganizmalardan, lökositlerden
(iltihap hücrelerinden) ayrılır, ve ileriye doğru hareketli ve normal
yapıdaki spermler seçilebilir. Sperm ayırma yöntemi olarak en çok swim-up ve
Percoll yöntemi kullanılmaktadır.
Spermatosel
Epididimisin
distansiyonudur (gerilmesi), ileri yaşlarda daha sık görülür. Ağrıya veya
tıkanıklığa yol açmadığı sürece tedaviye gerek yoktur.
Spermatogenez
Spermatogonium
mitoz bölünme ile çoğalabilen ve primer spermatositi üreten hücrelerdir.
Spermatogenez spermatogonial kök hücrelerin mayoz bölünme ve değişik evreler
geçirerek olgun sperm hücresini oluşturmasıdır. Bu olgunlaşma süreci
yaklaşık 64 gün sürer. Olgun sperm hücresi haploid (tek) genetik materyal
içerir ve oositin (yumurtanın) genetik materyali ile birleşerek diploid
genetik materyal içeren embriyoyu oluşturur.
Spermatogenetik Arrest
Sperm
üretiminin belli bir evrede duraklamasıdır. Bu duraklama tam veya kısmi
olabilir. Tam olduğunda ise oligozoospermi görülür. Tanısı testis biyopsisi
ile konur. Sperm üretimindeki duraklama hormonal bozukluklara, karaciğer ve
böbrek hastalıklarına, şeker hastalığına, vitamin A eksikliğine, radyasyona,
kanser tedavisinde kullanılan çeşitli ilaçlara bağlı olarak görülebilir.
Günümüzde olgun spermin bir önceki evresi olan ve haploid genetik materyal
içeren spermatidler kullanılarak mikroenjeksiyon yöntemi ile gebelikler elde
edilmektedir.
Spermiogram
Meni
incelemesidir. İnceleme için meni verilirken dikkat edilmesi gerekenler
- 2-7 günlük cinsel perhiz olması
- Örneğin mastürbasyon ile temiz bir kaba alınması
- Örnek alınırken kayganlaştırma amacı ile tükürük, sabun veya şampuan gibi
maddelerin kullanılmaması
- Örneğin inceleneceği laboratuara en geç 60 dakika içinde ulaştırılması
Meni incelemesinde, miktar, renk, koku, viskosite (akışkanlık), sıvılaşma
süresi değerlendirilir. Sperm sayımı yapılır, spermin hareketliliği ve
yapısı değerlendirilir. Menide lökositlerin ve mikroorganizmaların varlığı
incelenir.
Dünya Sağlık Örgütü’nün kriterlerine göre normal meni değerleri aşağıda
gösterilmiştir.
Spermiyogram
Meni incelemesidir. İnceleme için meni verilirken dikkat edilmesi gerekenler
Hacim:2-6.0 ml
Konsantasyon:>20 x 106/ml
Total sperm sayısı:>40 x 106/ml
Hareket:>%50
Morfoloji:>%30
Vitalite (canlılık):>%75
Lökosit:<1.0 x 106/ml
Meni incelemesinin sonuçları, cinsel perhiz süresine, mevsime, geçirilmiş
hastalılara, strese, alkol ve sigara kullanımına bağlı olarak değişiklik
gösterebilir. Kesin sonuca varılmadan önce birer ay ara ile üç kez meni
incelemesi yapılmalıdır.
Spermisid
Spermlerin
hücre zarına zarar vererek etki gösterir, bu maddeler doğum kontrolü için
kullanılmaktadır.
Stres
Stres LH hormon
salınımını azaltır, uzun süre strese maruz kalan erkeklerde spermin
hareketliliği ve yapısında bozulma görülür. Stresten en çok sperm yapısının
etkilendiği gösterilmiştir.
Strict Criteria
Spermin
yapısının değerlendirilmesinde kullanılan kriterlerdir. Bu kriterlere göre
menide %14 ve daha fazla normal spermin bulunması gerekir. Meni %4’ün
altında normal sperm içeriyorsa bu hastalar için en iyi tedavi yöntemi
mikroenjeksiyondur.
Teratozoospermia
Sperm
morfolojisinin (yapısının) bozukluğudur. Sperm yapısındaki bozukluklar,
sperm başını, boynunu veya kuyruğunu etkileyebilir. Normal morfolojide
spermlerin oranı arttıkça döllenme oranları artar. Sperm morfolojisi, meni
özel boyalar ile boyandıktan sonra Kruger strict kriterleri denen kriterlere
göre değerlendirilir.
Testosteron
Leydig
hücrelerinden sentezlenen hormondur, sentezi LH kontrolü altındadır.
Spermatogenezin devamlılığını sağlar.
Testiküler Atrofi
Testisler küçük
ve yumuşaktır, ağır oligozoospermi veya azoospermi görülür. Bu hastalarda
testis biyopsisi ile elde edilen spermler kullanılarak mikroenjeksiyon
yapılarak çiftler çocuk sahibi olabilir.
Testiküler Feminizasyon Sendromu
Bu kişiler
genetik olarak erkek olmalarına rağmen dış görünümleri kadındır. Bu
kişilerde androjenlerde (erkeklik hormonlarında) yetersizlik ve androjenlere
duyarsızlık vardır.
Testiküler Sperm Ekstraksiyonu (Tese)
Azoospermi ve
ağır oligozoospermi vakalarında testislerden alınan birden fazla parçadan
özel yöntemler ile sperm elde edilerek mikroinjeksiyon işleminde kullanılır.
Testiküler Torsiyon
Genellikle
adölesan döneminde sık görülen, testislerin dönmesi durumudur. Testislerden
en büyük zararı ilk 8 saat içinde görür ve ileri infertiliteye neden olur.
Testiküler Yetmezlik
Testislerin
sperm üretememesidir. Bu vakalarda bölgesel sperm üretimi olabileceği için
TESE yöntemi ile sperm elde edilerek mikroenjeksiyon yapılabilir.
Testis
Testis iki
bölümden oluşur. Leydig hücreleri, kan ve lenfatik damarları içeren
interstisiyel bölüm. Testisin bu kısmında testosteron sentezlenir. Testisin
diğer bölümü ise sperm tübülleri ve Sertoli hücrelerinden oluşur.
Testis Biyopsisi
Testis
biyopsisi azoospermisi veya ileri derece oligozoospermisi olan hastalarda
obstrüktif ve non-obstrüktif (tıkanıklığa bağlı ve tıkanıklığa bağlı
olmayan) nedenlerin belirlenmesi için yapılır. Testis biyopsisi sonrasında
travmaya bağlı hematom (kanama) ve testis dokusunda harabiyet oluşabileceği
için ve günümüzde testis dokusundan elde edilen spermler mikroinjeksiyon
işleminde kullanılabildiğinden tanı ve tedavi amaçlı biyopsi aynı anda
yapılabilir.
Testiküler biyopsisinin değerlendirilmesi;
Normal spermatogenez; normal sperm üretiminin olmasıdır, azoospermi veya
şiddetli oligozoospermi vakalarında böyle bir biyopsi sonucu sperm
kanallarında tıkanıklığı düşündürür.
Hipospermatogenez; sperm üretiminde görülen değişik evrelerdeki hücrelerin
hepsi olmasına rağmen üretim azalmıştır. Hipotalamus, hipofiz bezi ve
testiküler akstaki bozukluklara bağlı görülebilir.
Matürasyon aresti; sperm üretiminin belli evrede duraklamasıdır.
Tubular fibroz; testis dokusundaki harabiyetin ileri derece olduğu durumdur.
Sperm üreten hücreler ve Sertoli hücreleri kaybolmuş, Leyding hücreleri
azalmıştır. Bu durum radyasyon tedavisine, kabakulak enfeksiyonuna, inmemiş
testise ve testis dokusunun oksijensiz kalmasına bağlı olabilir.
Testis Kanseri
Testis kanseri
20-40 yaş arasındaki erkeklerde en sık görülen kanser türüdür. Son 50 yılda
olumsuz çevresel koşullara bağlı olarak testis kanser vakalarının sayısında
artış görülmüştür. Sentetik östrojenlere maruz kalmanın bir etken olduğu
düşünülmektedir. Bu hastalarda ilaç ve radyasyon tedavisine başlamadan önce
sperm üretiminde ileri derecede azalma görülür. Tedavi sonrasında görülen
infertilite cerrahi sonrası oluşan antisperm antikorlarına ayrıca tedavi
için kullanılan ilaç ve hastaların gördüğü radyoterapiye bağlı olabilir. Bu
tedaviye alınmadan önce hastalardan ileride kullanılmak üzere birkaç kez
sperm örneği alınarak dondurulmalıdır.
Trichomonas
Bir parazit
olan trichomonas üretrada enfeksiyonlara neden olur. Mikroskopik inceleme
ile tanısı konulabilen bu enfeksiyonun sperm hücrelerine olumsuz etkisi
gösterilememiştir.
Tüberküloz
Genital
organların tüberküloz enfeksiyonu, kan yolu, cinsel temas yolu ile veya
böbrek tüberkülozunun bir komplikasyonu olarak görülebilir. Obstrüksiyona
(tıkanıklara) yol açarak infertiliteye neden olur.
Ultrasonografi
Skrotal
ultrasonografik inceleme ile testislerin boyutları hakkında bilgi edinmenin
yanında, tümörlerin, testis torsiyonunun, orşitin ve varikoselin tanısı
konabilir.
Ureoplasma Urealiticum
Bu
mikroorganizma uretrite neden olur. İnfertil çiftlerde sık görülür. Alınan
sürüntü veya meni örneklerinde yapılan kültürler ile tanısı konur. Eşlerin
beraberce antibiyotik tedavisi görmesi gerekir.
Varikosel
Varikosel
skrotumda (yumurtalık torbasında) venöz kan (kirli kan) basıncının artmasına
bağlı damarlarda görülen gerilme, şişmedir. Erkeklerin %15’inde primer
infertilitesi olan erkeklerin %35’inde, sekonder infertilitesi (sonradan
ortaya çıkan infertilite) olan erkelerin %80’inde görülür. Varikoselektomi
denen operasyon ile tedavi edilebilir. Operasyon sonrasında testis hacmi
artar ve sperm sayısında artma görülebilir.
Vazektomi
Sperm kanalları
bağlanarak yapılan kısırlaştırma operasyonudur. Bu operasyonu geçiren
kişiler ileride çocuk sahibi olmak isterlerse düzeltme operasyonu
geçirebilirler. Düzeltme operasyonundan sonra sperm sayısı ilk 6 ay boyunca
yavaş yavaş artar. Hastaların %75’i ilk 3 yıl içinde çocuk sahibi olabilir.
Vasoepididimostomi
Doğuştan,
enfeksiyonlara veya travmaya bağlı kanal tıkanıklarını düzeltmek için
yapılan operasyondur.
Y
Kromozomu
Y kromozomu
erkek cinsiyet kromozomudur. Bu kromozomdaki anomaliler infertiliteye yol
açar.
Geri
Erkek
Kısırlığı Sık Sorulanlar
Hızlı
Gebe kalmak İçin Yapın!
Erkekte
Kısırlık Ve Kısırlık tedavisi
Aşılama ,İnseminasyon
Tüp
Bebek Ücretleri Fiyatları, Ücretsiz Tüp Bebek SGK
Kadın
Hastalıkları Uzmanı Jinekolog Nevra&Hakan Topalismailoğlu, Jinekoloji
Cinsiyet
Belirleme,Cinsiyet Tahmini
|
|
|
|
|
|
|
e-gebelik.net
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Site içi arama
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Yakında
e-jinekolog.com
sitemizde
doğum, ameliyat youtube video
RESİMLERİ
FOTOĞRAFLARI
VİDEOLARI
GÖRÜNTÜLERİ
|
|
|