|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Erkek
Kısırlığı |
|
|
Erkeklerde Doğurganlığı Ve Sperm Kalitesini
Arttırma Yöntemleri
Kendi kendinize
alabileceğiniz bazı basit önlemler ile üreme potansiyelinizi
koruyabileceğinizi hatta arttırabileceğinizi aklınızdan çıkartmayın. Halen
çocuk sahibi olmayı düşünmeseniz bile üreme yeteneğinizi olumsuz
etkileyebilecek faktörleri bilmeli ve bunlara karşı önlem almalısınız.
Vücut Ağrılığı Diet
ve Egzersizin Sperm Kalitesine Etkisi Nedir?
Bu önlemlerin en
başında gelenlerden birisi vücut ağırlığı, diet ve egzersiz arasındaki
dengenin sağlanmasıdır. Uygun diet ve egzersiz optimal üreme fonksiyonu için
son derece önemlidir.
Belirgin derecede düşük kilolu ya da aşırı şişman kadınlar gebe kalmada
güçlükler yaşayabilirler. Kadınlık hormonu olan östrojenin büyük kısmı
yumurtalıklarda üretilir. Ancak yağ dokusu da küçümsenemeyecek bir östrojen
kaynağıdır. Vücudunuzda bulunan östrojenin %30'u yağ hücrelerinizde
sentezlenir.
Döllenme olayı hassas hormonal dengelerin rol aldığı karmaşık bir olaydır. Bu
olayın başarı ile sonuçlanabilmesi için stabil bir hormonal durum gereklidir.
Bu nedenle az ya da fazla kiloların infertiliteye neden olabilmesi şaşırtıcı
bir durum değildir.
Normalin %10-15 altında ya da üstünde olan vücut ağırlığı üreme sistemini
kökten etkileyebilir. Bunun en güzel örneği beslenme bozukluğu olan aşırı
zayıf kişilerde adet kanamalarının düzensiz oluşudur. Bu düzensiz kanamalar
genelde anovülasyon yani yumurtlamanın olmaması ile birarada seyreder.
Maraton koşucuları, yüzücüler gibi ağır sporlar ile uğraşan kadınların
pekçoğunda adet düzenzilikleri ve dolayısı ile infertilite sorunu mevcuttur.
Sigarayı Bırakın!
Sigaranın Fertiliteye Zararları Nelerdir?
Genel sağlık
sorunlarının yanısıra sigara üreme sağlığı ve dinamikleri açısındna da son
derece zararlı bir alışkanlıktır. Özellikle erkeklerde sperm sayılarında
anlamlı düşüklüğe neden olabilir. Benzer şekilde kadında yumurta kalitesini
de bozabilir. Yapılan araştırmalar sigara kullanan kadınların hamile
kalmaları için geçen süre sigara kullanmayanlara göre belirgin derecede
uzamaktadır.
Alkolden Uzak Durun
Sigara gibi alkol
de hem kadın hem erkekde üreme potansiyelini olumsuz etkileyen bir
faktördür.Özellikle erkekte sperm sayısını azaltabilir.
Kullandığınız
İlaçları Gözden Geçirin. Olumsuz Etkisi Olan İlaçlar Var Mıdır?
Değişik hastalıklar
için kullanılan ilaçlar da fertiliteyi etkileyebilir. Özellikle ülser ve
tansiyon ilaçlarının sperm sayıları üzerine etkili olduğu bilinmektedir. Eğer
bu tür bir ilaç kullanıyorsanız doktorunuzla bu konuyu mutlaka
görüşmelisiniz. Öte yandan özellikle eczanelerde reçetesiz satılan bazı
ilaçlar da erken dönemdeki bir hamileliği olumsuz şekilde etkileyebilir. Eğer
hamile kalmayı planlıyorsanız ve bu nedenle korunmayı bıraktıysanız
herhangibir ilacı kullanırken çok dikatli olmalısınız. Böyle bir durumda ilaç
kullanmanız gerektiğinde jinekoloğunuzun fikrini almaktan asla çekinmeyin.
Bağımlılık Yapan İlaç
Ve Maddeleri Kesinlikle Kullanmayın!!
Yurdumuzda çok
yaygın olmasa da özellikle gelişmiş ülkelerde madde ve uyuşturucu bağımlılığı
oldukça önemli bir sorundur.Marijuana gibi uyuşturucular ya da sporcuların
kullandığı doping ilaçları sperm sayı ve hareketliliğini azaltabilir.
Çok Eşli Yaşam Ve Kısırlığa Etkisi Nedir?
Üreme potansiyelini olumusuz etkileyen en önemli faktörlerden birisi cinsel
yolla bulaşan hastalıklarıdır. Erkekler genelde bu hastalıkar için taşıyıcı
görevi görürler. İyi tanımadığı bilmediği bir kadın ile ilişkiye giren bir
erkek enfeksiyonu eşine taşıyabilir. Kadında ciddi pelvik enfeksiyn gelişmesi
durumunda karın içinde yapışıklıklar ve tüplerde tıkanıklık sonucu
infertilite gelişebilir. Evli kişilerde sadakat fertiliteyi korumada ön
sıralarda yer alan önemli bir faktördür.
Bekar kişiler ise ister kadın olsun isterse erkek mutlaka cinsel yolla
bulaşan hastalıklara karşı önlem almalıdır. Bazıları ölümcül olabilen bu
hastalıklardan korunmanın en etkili yolu prezervatiftir.
Kafeinin Sperm
Üzerine Etkisi Nedir?
Çay,
kahve, kolalı içecekler,çukulata gibi maddelerin içinde bulunan kafeinin
aşırı miktarlarda alınması gebelik şansını azaltmaktadır.
Cinsel İlişkinin
Sıklığı Ne Olmalıdır?
Cinsel ilişki sıklığı üreme yeteneğini direk etkileyen en önemli faktörlerden
birisidir. İlişki ne kadar sık olursa gebelik şansı o derece yüksek olur.
Burada kastedilen hergün girilen ilişki değildir. Bu sperm sayı ve kalitesini
azaltır. İdeal olan ovülasyona yakın günlerde gün aşırı ilişkiye girmektir.
Günümüzde hem erkeğin hem de kadının çalışma hayatı içinde olması, mesleki
stresler ve kaygılar nedeni ile cinsel güdülerde ve istekte azalma çoğu
çiftin ortak yakınmasıdır. Bu nedenlerle ilişki daha ziyade hafta sonları
olmaktadır. Doğal olarak bu çiftlerin gebelik elde etmesi gecikecek ve büyük
olasılıkla çift infertilite nedeni ile hekime başvurmak zorunda kalacaktır.
İlişkinin Zamanlaması
Nasıl Olmalıdır?
İlişkinin sıklığı yanısıra zamanlaması da son derece önemlidir. İnsan dışında
hemen hemen bütün canlılar yumurtlama dönemini bilirler. Östrus ya da
kızgınlık dönemi olarak adlandırılan bu devrede cinsel istekleri artar ve
çiftleşirler. Hatta kedilerin bu özelliği pekçok espiriye de konu olmaktadır.
Oysa insanlarda durum farklıdır. Kadında belirgin bir kızgınlık dönemi yoktur
ve pekçok kadın yumurtlama dönemini fark edemez. Çeşitli yöntemler ile
kadının adet düzeni saptanır ve ovülasyon dönemi tespit edilebilir. Fertil
dönem denilen gebe kalma olasılığının yüksek olduğu dönemde bu nedenle gün
aşırı ilişki önerilir.
Gebelik Oluşumunu
Kolaylaştıran Ve Spermlerin En iyi Etkili Olduğu Cinsel Poziyonlar Var
Mıdır?
Cinsel ilişki ve
fertilite arasındaki bağ ile ilgili son nokta uygun şekilde ilişkide
bulunmaktır.
İlişki sonrası semenin vajina dışına kaçması son derece normaldir.
Pekçok kadın bunu gebelik şansı açısından olumsuz bir faktör olarak yorumlar.
Yine bu olayı fark ettiklerinde doğru şekilde ilişkide bulunamadıklarını ya
da vücutlarının spermi kabul etmediğini düşünürler.Ancak bu doğru değildir.
Semenin dışarı gelmesi ilişkinin uygun şekilde yapıldığının göstergesidir.
Meninin vajina içine boşaldığını gösterir. Gerçekte siz sadece dışarı akanı
görürsünüz içeride kalan ve tüplere doğru yolculuğa başlayanları
göremezsiniz.
Çocuk isteyen çiftlerde genelde önerilen erkeğin üstte olduğu pozisyonlardır.
İlişki sonrası kadının en az 5 dakika sırt üstü yatması ve vajinal duştan
kaçınması da diğer öneriler arasındadır. İlişki esnasında kayganlığı sağlamak
amacı ile kullanılan yapay maddeler spermler üzerinde ölümcül etki
yaratabileceğinden önerilmemektedir. Çok gerek duyuluyor ise petrol bazlı
olanlar yerine sıvı parafin ya da su bazlı kayganlaştırıcılar tercih
edilmelidir.
Çalışma Hayatı Ve
Üreme Sağlığı Ararsındaki İlişki Nedir?
İnfertiltenin
geçmişe göre daha sık görülmesinin nedenlerinden biriside kadınların çalışma
hayatı içinde daha fazla yer almalarıdır. Çoğu kadın çocuk sahibi olmak için
işinde yükselmeyi beklemekde bu nedenle de yaşı ilerlemektedir. Yine pekçok
işveren -ki buna çok büyük holdingler de dahildir- işe alacakları bayan
personele belirli bir süre gebe kalmama kısıtlaması getirmektedir.
Zaman geçtikçe kadının üreme potansiyeli azalmakta ve dolayısı ile
infertilite daha sık karşımıza çıkmaktadır. Aslına bakılırsa bebek sahibi
olmak için en uygun zaman diye birşey sözkonusu değildir. Kadının üreme
potansiyeli 20-30 yaş arasında zirvededir. 30 yaştan sonra azalan bu
potansiyel 35 yaşından sonra keskin ve hızlı bir düşüş gösterir.
Bebek sahibi olmak için en uygun zaman oldukça kişisel bir karardır. Ancak
çeşitli nedenler ile çocuk sahibi olmayı geciktiren ya da geciktirmeyi
düşünen çiftlerin karşısında başka bir problem daha vardır: Sosyal baskılar.
Hemen her toplumda özellikle aile büyükleri biran önce torun sahibi olmak
için baskı kurma eğilimindedirler. Medyada yer alan ve çiftlerin biran önce
bebek sahibi olmasını öneren yazılar da benzer şekilde baskı unsurudur. Tüm
bu faktörlerin etkisi ile yeni evli ya da uzun süre etkili yöntemlerle
korunmuş çiftler daha infertilite sınıfına girmedikleri halde sırf kadın 30
yaşına geldi diye doktor doktor dolaşabilmektedirler.
Günümüzde Sosyal
Yaşantının Değişimi İle Birlikte Üreme Potansiyeli Azlamakta Mıdır?
Bu soru hem
konu ile ilgilenen hekimlerin hem de olayla direk ilgili olan çiftlerin
cevabını aradığı sorulardan biridir. Cevap kesin değildir ancak muhtelemelen
önerme doğrudur. Kadının evlenme yaşının artması, cinsel özgürlük ile
birlikte cinsel yolla bulaşan hastalık oranlarındaki yükselme, nedeni
bilinmemekle birlikte erkekde sperm sayısındaki global azalma bu durumun
nedeni olabilir.
Sperm sayılarındaki azalma ilginç bir global gözlemdir. Gerçekten
de son 15-20 yılda tüm dünyada yaygın olarak sperm sayılarında bir azalma
eğilimi dikkati çeklmektedir. Bu durumun çevresel kirlenmeden mi yoksa modern
yaşamın yüklediği stresden mi kaynaklandığı belli değildir.
Sevindirici olan ise üreme potansiyeli üzerindeki bunca olumsuzluğa karşın,
yardımla üreme tekniklerindeki gelişmeler ve buna bağlı olarak artan başarı
oranlarıdır. Yine modern insanın infertiliteyi tabu olmaktan çıkarması ve
tedavi alternatiflerini bilinçli bir şekilde değerlendirmesi de kayda değer
bir ilerlemedir.
Erkeklerde Sperm
Kalitesini Ve Cinsel Gücü arttıran Besinler Nelerdir? Afrodiziaklar, Cinsel
Gücü arttıran yiyecekler..
Çilek:
İçerdiği E vitamini sayesinde sperm miktarını ve cinsel organlara giden kan
dolaşımını hızlandırarak seks dürtüsünü artırıyor. Afrodizyak etkisi günde 2
kase taze çilek yiyenlerde 1 hafta içinde görülüyor.
Avokado:
Temel yağ asitleri ve antioksidanlarıyla seks hormonlarının üretimini
hızlandırıyor. Haftada 3 kez yiyenlerde bu meyvenin etkisi 2 hafta içinde
ortaya çıkıyor. Sperm miktarında önemli oranda artış sağlıyor.
Zencefil:
Vücudun ısısını artırarak kadın ve erkekte uyarıcı etki yapıyor. Erkekte uzun
süreli ereksiyon sağlıyor. Haftada 4 kez bir tutam zencefil tüketenler
etkisini 1 saat içinde görüyor.
Domates:
A vitamini deposudur. Bu, seks hormonlarının üretimini hızlandırıyor. Daha
fazla spermin alınan zevk miktarını artırdığı gerçeğinden yola çıkarak 2
hafta boyunca günde 1 domates yiyenlerin bu sebzenin cinsel hayatlarına
etkisini hemen fark edeceklerini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Muz,
incir:
Tıpkı çikolata yendiğinde olduğu gibi beyindeki mutluluk hormonu serotoninin
seviyesini yükseltiyor. Neşelendiriyor.
Havuç:
İçerdiği şeker kana çabuk karıştığı için enerji depolanmasını sağlıyor.
Bir-iki tane tüketildiğinde yorgunluğu söküp atıyor.
.
Geri
Penis
Yapısı, penis büyüklüğü
Sperm
sayısını arttıran yiyecekler, afrodizyak besinler
Erkekte
Kısırlık
Erkekte
Cinsel Performans, Cinsel Güç
Tüp
Bebek
Sperm
Bankası Uygulaması Ve Bankacılığı
Gebe
Kalama, Hamile Kalamama
|
|
|
|
|
|
|
e-gebelik.net
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Site içi arama
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Yakında
e-jinekolog.com
sitemizde
doğum, ameliyat youtube video
RESİMLERİ
FOTOĞRAFLARI
VİDEOLARI
GÖRÜNTÜLERİ
|
|
|