|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Cinsellik |
|
|
Prostat Ameliyatları Ve Prostat Kanseri
Sonrası Cinsellik
|
Prostat, yaklaşık bir kestane büyüklüğünde, mesanenin
boynunu ve üretrayı çevreleyen bezdir. Bir kısmı kas, bir kısmı da üretranın
prostatik bölümüne açılan kanallardan oluşmuş glandüler bir yapıya sahiptir.
Seminal sıvının bir bölümünü oluşturan ince, saydam, hafif alkalen bir sıvı
salgılar. Üretra, idrar ve seminal sıvının atıldığı kanaldır.Yalnız
erkeklerde bulunur. prostat bezi, 50 yaşını geçen erkeklerde büyümeye
başlayıp, rahatsızlık verebilir. Hastalığın belirtileri gecenin son kısmında
idrara kalkmak, gündüzleri sık sık idrar yapmak, idrar yapmakta zorluk,
idrarın yavaş yavaş akması, idrarın başında veya sonunda bir damla kan
şeklinde görülür.Prostat belirtileri var ise hemen bir üroloji uzmanına
başvurun. |
Prostat
Tedavisi Ve Ameliyatı Kimler Tarafından Yapılır?
Prostat ile ilgili tüm muayene , inceleme ,tedavi ve ameliyatlar Üroloji
Uzmanları tarafından başarı ile yapılmaktadır. Ülkemizde de Üroloji Uzmanları
tarafından dünyadaki tüm yeni tedavi yöntemleri başarı ile uygulanmaktadır.
Prostat
İle İlgili Sık Sorulanlar;
Prostatın selim
şekilde büyümesi ne demektir? Prostat büyümesi nedir?
Bu, prostatın bazı kısımlarının yıllar boyunca büyümesini gösteren bir
durumdur. Bu gibi prostat büyümesi hallerinde habislik durumuna
rastlanmamaktadır.
Bütün
erkeklerde yaşlanınca prostat büyümesi normal bir gelişme olarak mı kabul
edilmektedir?
Evet. Kırk ile kırk beş yaşlarında olan yaklaşık bütün erkeklerde prostat
yavaş yavaş büyümeye başlar.
Bütün erkeklerde prostat
büyümesi nin belirtileri görülür mü?
Hayır. Erkeklerin büyük bir çoğunluk1, ömürlerini prostatlarından hiçbir
zorluk çekmeden sürdürmeye devam ederler. Şurası hatırda tutulmalıdır ki,
prostatın büyümesi yaşlanmanın normal bir yönüdür.
Prostat büyümesi ne tıbbî müdahale ne zaman gerekli olur?
Normal idrar etmede engelleme olduğu zaman.
Prostat büyümesi nin sonucu ne olabilir?
İdrar edilmesine engel
olabilir. Bu rahatsızlık akut idrar tıkanıklığı olarak tanımlanmaktadır.
Fazla cinsel temasta bulunmak ile prostatın büyümesi arasında bir ilişki var
mıdır?
Hayır.
Prostatı büyüyen her erkeğe ameliyat yapmak gerekmekte midir?
Hayır. Yalnız dört
erkekten birinde belirtiler görülür. Belirtiler görülen erkekler arasında ise
yalnız dörtte birinin ameliyat olması gerekir.
Büyüyen prostatlar
( prostat hipertrofisi)
için yeterli tıbbî tedavi metotları var mıdır?
Bazı doktorlar tarafından tavsiye edilen hormon tedavileri bu hastalığa
yardımcı olmamaktadır. Prostat masajı, bazı hallerde belirtilerin azalmasına
yol açacaksa da prostatın ufalmasına yardımcı olamayacaktır. Eğer büyüme bir
iltihaplanmayla ilişkili ise, bu durumun kontrol altına alınması belirtileri
hafifletebilecektir.
Prostat büyümesinin en genel belirtileri hangileridir?
a. Gündüzleri fazla idrar
edilmesi.
b. Geceleri birçok defa dışarıya çıkma ihtiyacının duyulması (noc-turia).
c. İdrara başlarken zorluk çekilmesi.
d. Edilen idrarın miktarında azalma ve akışın da hafiflemesi.
e. İdrardan önce ve sonra damla akıntısı.
f. İdrar ederken yanma hissedilmesi.
g. Daha sonraları idrar edememek (akut idrar tıkanıklığı).
h. İdrarla beraber kan gelmesi.
Prostatın büyüme oranına göre tıkanıklıklar ve belirtiler aynı oranda fazla
olacaktır.
Prostat büyümesinin sidik torbası ve böbrekler üzerindeki tesiri ne
olmaktadır?
Sidik torbasının başlıca
fonksiyonu idrar çıkarmak olduğuna göre, prostatın büyümesiyle meydana
gelecek engellemeden dolayı, sidik torbasının idrarı ifraz etmek için daha
fazla çalışmak zorunluluğunda kalacağı tabiîdir. Bunun sonucu olarak sidik
torbasının çeperi kalınlaşmakta, ağırlaşmakta ve daha fazla adaleli
olmaktadır. Gitgide sidik torbası her boşalmada bütün idrarı çıkaramayacak
duruma gelecektir. Bu toplanan idrar devamlı olarak artacak ve sonunda
uterusdan böbreğe doğru anormal arka baskısına neden olacaktır. Üretranın
genişlemesiyle birlikte böbrek fonksiyonu bozulmakta ve hastanın genel sağlık
durumuna da olumsuz yoldan tesir etmektedir. Böyle bir rahatsızlık tedavi
edilmediği takdirde böbrekler çalışamayacak hale gelecek, bu da üremi ve
ölüme neden olabilecektir.
İdrar torbasının tam olarak boşalmaması hastaya ne gibi zararlar getirir?
Bu hal idrarın durgunlaşmasına yol açar ki bu da iltihaplanmaya neden olur.
Bu gibi iltihaplanmalar genellikle üretraya kadar çıkar ve böbreğe de ulaşır.
Er geç, idrarın bu yolda yıllarca toplanması ve durgulaşmasıyla idrar
torbasında taşlar oluşabilir. Fazla enerji sarfı ve idrar torbasına
yapılmakta olan baskı divertikül olarak adlandırılan lokal “pırtlamalara”
neden olabilir. Bunlar idrar torbası çeperinden kese benzeri çıkıntılardır.
Bunların içerisinde idrar kalıntısı bulunabilir, içinde taşlar da
gelişebilir.
Prostat büyümesi
( prostat hipertrofisi )
için ne gibi ameliyatlar yapılır?
a. Suprapubik prostatektomi. Bu ameliyatta karın bölgesinin alt kısmının
orta çizgisinde bir ensizyon (kesit) yapılır ve idrar torbası açılır. Açılan
idrar torbasından prostat bir veya iki safhada çıkarılır. Bundan sonra birkaç
gün bırakılmak üzere idrar torbasına bir lâstik tüp yerleştirilir. Tüp
çıkarıldığı zaman, ameliyat öncesinde olduğu gibi, normal idrar akımı
üretradan akıp geçecektir.
b. Retropubik prostatektomi. Bu ameliyat metodunda ensizyon alt karın
bölgesinde hemen prostatın üstünde yapılır ve prostat idrar torbası açılmadan
alınır.
c. Perineal prostatektomi. Bu ameliyat metodunda ensizyon apış arasından
(perine) yapılmaktadır (tectislerin altında ve rektumun önünde). Prostat
açılan ensizyondan alınmaktadır.
d. Prostatın (transuretral rezeksiyon) u. Bu işlemde prostatın tıkanıklık
yapan kısmı, kesici bir spiral ile yakılarak ortadan kaldırılmaktadır. Spiral
bir sistokoptan geçirilmektedir. Bu işlemde ensizyon yapılmamaktadır.
Greenlight PVP Lazer yöntemi (Photoselectıve Prostate Vaporızatıon)
nedir?
Bu sistemde özel tasarlanmış KTP
adında yüksek bir güç veya yeşil lazer ışık kaynağı ve fiber optik ulaşım
sistemi kullanılmaktadır. Greenlight en az invaziv yöntem olarak prostat
büyüklüğüne göre değişmekle birlikte genelde 30–90 dakikada
yapılabilmektedir. Hastaların yaklaşık yarısında işlem sonrasında idrar
sondası takılmasına ihtiyaç duyulmakta ve bunlarda da sonda 24 saatten daha
kısa bir süre kalmaktadır. Greenlight lazer cihazı ile prostatın
buharlaştırılması işlemi, özel olarak tasarlanmış fiber optik alıcı bir
sistem içinden laser ışını uyarıları göndermek suretiyle yapılır. Işınlar
prostat dokusuna yöneltilir ve kanamasız bir şekilde buharlaştırır. Bu laser
1–2 mm derine etki ettiğinden etkisi kontrol altında olduğu için buharlaşan
alanın altında yaygın hasar yapmaz. Hastanın hastanede yatış süresi
genellikle bir günü geçmemektedir. Operasyonun ardından hasta ameliyat
sonrası dönemi kolayca atlatarak normal vücut fonksiyonlarına geri
dönebilmekte ve cinsel performansla ilgili sorun yaşamamaktadır.
Hangi ameliyat metodunun uygulanacağı nasıl kararlaştırılmaktadır?
prostat ameliyatı kararı nasıl?
a.
Prostatın büyüklüğü.
b. İdrar torbasında taşların veya iltihaplanmanın bulunup bulunmadığı.
c. İdrar torbasında “divertikül”olup olmadığı.
d. Böbrek fonksiyonunun ne halde olduğu.
e. Hastanın genel sağlık durumu. Göz önüne alınarak hangi ameliyat metodunun
uygulanacağı kararlaştırılır.
Prostatı almak için işlemler arasında bir tercih var mıdır?
Hayır. Her işlemin kendisine has uygunlukları vardır ve ameliyat işlemi her
vakadaki özelliklere göre tercih edilir.
“İki
safhalık” prostat ameliyatı ne demektir?
Bazı hallerde hastanın genel sağlık durumunun kötü olmasından veya
böbreklerin fonksiyonlarını iyi yapamadıklarından, iltihaplar, taşlar, kalp
veya yüksek kan basıncı durumlarından dolayı, prostatı direkt olarak almak
fazla riskli olmaktadır. Bu gibi hallerde önce bir idrar yolu drenajı yapmak
gerekmektedir. Bu yapıldığı zaman buna ilk safha (sistotomi) prostat
ameliyatı denmektedir. Bu ameliyatta idrar torbası cerrahî yoldan açılarak
karın bölgesi üzerine drenaj yapılması elde edilmektedir. Uygun bir süre
geçtikten ve böbrek fonksiyonu normale döndükten sonra, iltihap ortadan
kalkınca, mevcut idrar torbası taşları olduğu takdirde operatör bunları, bir
ensizyon yaptıktan sonra parmağını idrar torbasına sokarak prostatı
alacaktır. Buna da prostat ameliyatının ikinci safhası denmektedir.
Sistotomi nedir?
Bu, iki safhalı prostat ameliyâtının ilk safhasıdır. Bunda karın bölgesinde
yapılan bir ensizyonla lâstik bir tüp idrar torbasına yerleştirilmektedir.
Acil bir durum olarak prostat ameliyatı yapılması gerekmekte midir?
Evet. Eğer büyümüş bir
prostata tâli olarak idrar geçmesine akut bir engellenme olmuşsa, böyle bir
ameliyat gerekebilecektir.
Prostat ameliyatları ciddî ameliyat kategorisine mi girer?
Evet ama, günümüzdeki ilerlemiş tekniklerle ve antibiyotik ilâçların
yardımıyla, prostat ameliyatı geçirenlerin büyük çoğunluğu emniyetli ve
memnuniyet verici bir sonuç umut edebilirler.
Prostat bir kez alındıktan sonra yeniden büyüyüp idrar engellenmesine yol
açar mı?
Prostat tamamen alındığı
takdirde, hayır. Sistoskop yoluyla yapılan bir “transuretral rezeksiyon”dan
sonra, bazı hallerde prostat dokuları yeniden büyümekte ve engellemeye yol
açabilmektedir.
Prostat kanseri nedir?
Genellikle sağlıklı hücreler düzenli ve
kontrollü bir biçimde çoğalır. Prostat hücreleri kontrolsüz ve düzensiz
olarak büyüdüğünde prostat kanseri ortaya çıkar, şişme ve ağrı şikayetleri
oluşturur. Şişme, kısmen üretrayı engelleyebilir ve idrar yapmada zorlanmaya
ya da değişikliklere neden olur. Bazen kanser "sessiz"dir ve bir belirti
vermez.
Prostat kanseri sanayileşmiş Batı ülkelerinde en yaygın ikinci, üçüncü
dünyada ise en yaygın tanı konulan beşinci kanser tipidir. Çalışmalar, 50
yaşın üzerindeki erkeklerin %30'unun yaşamı boyunca saptanmadan kalan "gizli
prostat kanseri"ne sahip olduğunu göstermiştir. Bu durumda kanser belirti
vermeyecektir.
Prostat kanserinin yaygın olarak oluşması, bu durumun, klinik kanser olgu
sayısından fazla olduğunu göstermektedir. Burada "klinik" kelimesi ile kişide
belirgin semptomların ortaya çıktığını anlatmak istiyoruz. Prostat kanserinin
bir özelliği olarak hastanın yaşamı boyunca bu gizli kanserlerden yaklaşık
sadece %10'u klinik olarak aktif hale gelecektir. Aktif prostat kanseri
bulunduğunda dahi genellikle bu durum yavaş ilerleyecek ve yaşa bağlı olarak
birçok hasta başka hastalıklardan yakınacaktır. Prostat kanserine özgü bir
özellik de, toplumda yüksek bir görülme oranına sahip olmasına rağmen ölüm
oranının nisbeten az olmasıdır. Bu nedenle yaygın olarak prostat kanseri
taramasının yapılması konusu tartışmalıdır.
Prostat kanserine neden olan ya da bu durumu hazırlayan risk
faktörleri
Bu hastalığın klinik belirtilerinde
sebep/etki ilişkisini gösteren bir çalışma yoktur. Genetik faktörlerin etkisi
olduğu konusunda bazı iddialar olsa da prostat kanseri riskini etkilediği
konusunda çok az kanıt vardır. Yakın zamana kadar prostat kanserinde spesifik
kromozomal belirteçler ya da silinmeler tanımlanmamıştır. Her ne kadar en
yüksek klinik prostat kanseri görülme oranı Afro-Amerikan erkeklerinde, en
düşük olan ise Japon ve Çin erkeklerinde olsa da, çoğu çalışma gizli prostat
kanseri görülme sayısının hemen tüm ülkelerdeki tüm ırklarda aynı olduğunu
düşündürmüştür.
Çevre kirlenmesinin daha yoğun olduğu, kırsal bölgelerde yaşamanın prostat
kanseri riskini artırdığı ileri sürülmüştür. Ancak, bu konuyla bağıntı
olduğuna dair inandırıcı bir kanıt bulunamamış ve viral bir ajan
saptanamamıştır. Gerçekten de bir çok Asya ülkesinde oldukça kötü çevre
problemleri olmasına rağmen düşük prostat kanseri oranları vardır.
Cinsel alışkanlık, veneral enfeksiyon, vazektomi, yaşam biçimi ya da
sigaranın herhangi bir biçimde prostat kanseri ile ilişkili olduğuna dair
kanıt yoktur. Bununla birlikte, diyetle alınan hayvansal yağ ile bir ilişkisi
olabilir. Diyetle alınan yağın hormonal ortamı değiştirerek prostat kanseri
oluşumunu etkileyebileceği ileri sürülmüştür. Bunun aksine, domates
tüketiminin prostat kanserine karşı koruyucu etkisi olduğu ileri sürülmüştür.
Ancak bu iddialar kanıtlanmamıştır ve prostat kanserinin başlamasını
tetikleyen ve bu hastalığa karşı koruyan gizin araştırılmasına devam
edilmektedir.
Ayrıca meme kanseri gibi, artan yaş, klinik olarak aktif prostat kanseri
tanısının koyulması riski açısından en güçlü faktördür.
Prostat kanseri ne derece yaygındır?
Elli yaşını geçmiş erkeklerin % 10
ile 20 arasındakilerde prostat kanseri olacağı kabul edilmektedir; fazla
yaşlananlarda prostat kanseri yaygınlaşması artmaktadır. Böylece
görülmektedir ki 90 yaşlarında olan hemen bütün erkeklerde habis olmaya
dönüşebilecek prostat dokuları bulunabilmektedir. Fakat etki derecesi çok
azdır ve bu gibi erkekler genellikle daha aktif bir hastalıktan
ölmektedirler.
Prostat kanserinin belirtileri nedir?
Ne yazık ki prostat kanseri
ilk safhalarında çok az, bazen de hiç belirti göstermemektedir. Hastalık
ancak ilerledikten sonra belli olabilir. Erken gelen bir kanserin teşhisi
ancak belli süreler arasında muayene olmakla temin edilebilinmektedir. Bundan
dolayıdır ki elli yaşını geçmiş bütün erkekler yılda bir prostatlarını
muayene ettirmelidirler.
Bir prostat kanserinin müspet teşhisi nasıl yapılabilmektedir?
a. Rektum muayenesinde prostat kanseri selim bir büyümeden çok daha sert
olarak hissedilmektedir.
b. Guddeden bir biyopsi alınarak selim büyümeden ayırt edilmesi mümkün
olmaktadır. Bu biyopsi genellikle rektumdan bir biyopsi iğnesi sokularak
alınabilmekte ve alınan parça mikroskobik muayeneden geçirilmektedir.
Bütün prostat kanserleri belirti gösterir mi?
Hayır. Çok kişilerde tümörün
belirsiz bir süre uyur halde kaldığı görülmüştür. Bazı hallerde hastaya
dişilik hormonu verilmesiyle erkeklik hormon ifrazatı durdurulmakta ve
böylece tümörün büyümesi geciktirilmektedir.
Prostat kanserinin ilerleme belirtileri nelerdir?
Prostat kanseri psa incelemesi nasıl yapılır?
İlk belirti, ilerlemeye işaret eden ardışık
PSA değerlerindeki artıştır.prostat kanseri PSA düzeylerinizle ilgili olarak hekiminizle
konuşunuz.
İlerleme oluştuğunda, rahat ve ağrısız bir dönemi sürdürmek üzere tedavi
önceliklerinde değişikliğe gidilecek ya da bazı olgularda kanseri kontrol
altına almak için çok güçlü kanser tedavileri uygulanacaktır.
Hastalığım hangi klinik aşamadadır?
Hekiminiz, kanserin vücuda
yayılıp yayılmadığını, yayıldıysa derecesini
saptamakta karmaşık bir sınıflandırma sisteminden yararlanır. Prostat kanseri
basitleştirilmiş olarak dört aşamada sınıflandırılabilir:
A Evresi : Semptom yoktur. Tümör bütünüyle prostat içindedir ve çoğunlukla
saptanamayacak kadar küçüktür. Çoğunlukla başka bir şikayetin araştırılması
sırasında keşfedilir ve bir operasyon ile tedavi edilmesi şansı çok
yüksektir. Diğer bir seçenek ise, ilerleme görülmesi durumunda düzenli
kontrollerin sürdürülmesidir: "tedavisiz izleme"
B Evresi Tümör yine tümüyle prostat içindedir. Belirtiler belirgin
olmayabilir ancak bazen dijital rektal muayene sırasında keşfedilebilir. Bu
aşamada tedavi halen olanaklıdır.
C Evresi Tümör prostat dışına yayılmıştır ve olasılıkla idrara çıkma
güçlüklerine neden olmaktadır. Kanserin tedavisi pek mümkün olmamakla
birlikte, tedavi ilerlemeyi durdurabilir ve semptomları giderebilir.
D Evresi Vücudun diğer kısımlarına da yayılmış anlamına gelen metastatik
kanser olarak bilinir. Kemikler ve lenf nodları özellikle kuşkuludur.
Belirtiler yorgunluk, idrara çıkmakta güçlük, kemik ağrısı ve kilo kaybıdır.
D evresinde tedavide amaç semptomların hafifletilmesi ve kanserin
ilerlemesinin yavaşlatılmasıdır.
Hekiminizin elinde testlerin tamamının bulunduğu bazı olgularda bile
hastalığın aşamasını ve tümörün derecesini saptamanın halen çok güç olduğunu
unutmamak gerekir.
Dişilik hormonların alınmasıyla prostat kanseri ne kadar süre
geciktirilebilmektedir?
Bu işlem tedavi mahiyetinde sayılmamakta ise
de, kanserin gelişmesini geciktirmekte hastanın yaşantı süresini birkaç yıl
uzatabilmektedir.
Prostat kanseri tedavisinde yardımcı olabilecek radyoaktif maddeler var
mıdır?
Evet. Radyoaktif altının direkt olarak
prostata
enjekte etme
metodunun birçok vakada yararlı olduğu görülmüştür. Bu metot şimdilik tecrübe
safhasının en erken dönemindedir.
a. Erken vakalarda tedavi, ameliyatla bütün prostatın alınmasıdır (radikal
prostatektomi).
b. Daha ilerlemiş vakalarda testisler de alınmaktadır.
c. Çok ilerlemiş prostat kanserlerinde böbreküstü bezlerinin veya hipofiz
guddesinin alınması ile, kanserin gelişme oranının ve yayılmasının
geciktirildiği tespit edilmiştir. Ancak bunlar çok kesin işlemlerdir ve bu
işlemlere ancak son çare olarak başvurulmaktadır.
Prostatı çıkarmak için yapılan ameliyatlar iktidarsızlığa neden olur mu?
Basit bir prostat
ameliyatı iktidarsızlığa neden olmaz. Ancak, prostatın alınması için
yapılacak radikal bir ameliyat genellikle iktidarsızlığa neden olacaktır.
Genellikle böyle bir ameliyat geçirecek kimseler, cinsel hayatlarının son
yıllarını yaşamakta olacaklarından bu durum genellikle büyük önem
taşımamaktadır.
Prostat ameliyatları idrar kontrolsüzlüğüne neden olur mu?
Prostata yapılan radikal
ameliyatlar çok kez geçici bir idrar kontrolsüzlüğüne neden olmaktadır.
Ancak, bu durum vakaların büyük çoğunluğunda birkaç hafta veya birkaç ay
içerisinde normale dönüşmektedir.
Prostat büyümesinde yapılan basit prostat ameliyatından sonra idrar
kontrolsüzlüğü meydana gelebilir mi?
Ancak nadiren ve o da
birkaç hafta süre için meydana gelebilir.
Prostat ameliyatları için ne kadar süre hastanede kalınması gerekmektedir?
Tek safhalı ameliyat için on
iki ile on dört gün arası. İki safhalı ameliyatlar için üç ile dört hafta
arası.
Prostat alındıktan sonra prostat büyümesi tekerrür edebilir mi?
Çok nadir hallerde ve
prostat guddesi tam olarak alınmadığı takdirde guddenin yeniden büyümesi
meydana gelebilir. Bu durumda yeniden ameliyata başvurulmakta ve guddenin bir
kısmı daha alınmaktadır.
Prostatta taşlar gelişir mi? Prostat iltihabı
olur mu?
Evet. Bu hale, özellikle
yıllardan beri iltihaplı prostatlarda , prostat iltihabı olanlarda çok rastlanmaktadır.
Prostatta taşlar bulunduğu zaman ne gibi bir tedavi metoduna
başvurulmaktadır?
Ameliyata ancak prostat
büyümesi gibi belirtilerle birlikte görüldüğü zaman başvurulmaktadır. Prostat
iltihabı, prostatit de belirleyici olabilmektedir
Prostat ameliyatlarında hangi anestezi kullanılmaktadır?
Bu, hastanın genel sağlık
durumuna bağlıdır. Bazı vakalarda hafif bir belkemiği anestezisi
kullanılmaktadır. Bazılarında ise genel bir solunum anestezisi kullanılır.
Bir prostat ameliyatından sonra idrar vücuttan nasıl çıkar?
Eğer bir “suprapubik”
prostat ameliyatı yapılmışsa idrar torbasından karın bölgesi çeperine yapılan
bir ensizyona bir tüp yerleştirilir. Bir “retropubik” prostat ameliyatı veya
bir “transuretral rezeksiyon” yapıldığı hallerde, üretraya idrarı
boşaltmasını temin için lâstik bir sonda yerleştirilmektedir.
İdrarın normale dönüşmesi için ne kadar zaman geçmesi
gerekecektir?
“Suprapubik” prostat ameliyatından sonra yaklaşık iki hafta.
“Retropubik” prostat ameliyatından sonra yaklaşık bir hafta.
“Transuretral rezeksiyon”dan sonra yaklaşık beş ile yedi gün arası.
Prostat Ve Cinsellik, Prostat Ameliyatları Sonrası Erkekte Cinsel
Hayat Nasıl Olmaktadır?
Ameliyat sonrası
cinsel hayatta bir takım farklılıklar olup, olmayacağı çoğu kişi tarafından
merak edilir. Prostatın büyüyen kısmının çıkarılması genellikle erkeğin seks
hayatını kötü yönde etkilemez. Eğer bir erkekte operasyon öncesi sertleşme
güçlüğü yoksa operasyon sonrası bunun olma ihtimali çok düşüktür. Özellikle
prostat tedavisinde büyük kolaylıklar sağlayan holmium lazer ile yapılan
ameliyatlardan sonra bu risk yok kabul edilebilir. Prostat ameliyatlarından
sonra ortaya tıp dilinde retrograd ejakülasyon denilen kuru boşalma ortaya
çıkabilir. Kişinin orgazm olması (zevk alma) etkilenmez, ancak kişi boşaldığı
zaman bununla birlikte meni dışarıya atılma yerine mesaneye geri kaçmaktadır.
Bunun nedeni prostat operasyonlarında meninin mesaneye geri kaçmasını
engelleyen mekanizmanın bozulmasıdır. Bu durumun kişiye hiç bir zararı
yoktur, meni ilk idrarla atılmaktadır.Kuru boşalma olarak da isimlendirilen
bu durum nedeniyle prostat operasyonu sonrası çocuk sahibi olma ihtimali çok
düşüktür. Fakat buna bir korunma yöntemi olarak fazla güvenilmemelidir, çünkü
kuru boşalma her erkekte görülmez.
Prostat ameliyatı sonrası peniste sertleşme güçlüğü olacak mı sorusu da sık
sorulmaktadır.Bu ihtimal prostat operasyonları sonrası düşüktür, ancak
operasyonun çeşidine göre farklı oranlarda görülebilir. En çok açık prostat
operasyonu sonrası görülebilir (yüzde 5-7), TUR-P sonrası daha düşüktür,
lazerle yapılan ameliyatlardan sonra neredeyse hiç görülmez. Bir çok hasta
için yaşı gereği bu faktör önemli olamayabilir, ancak aktif cinsel hayatı
olan hastalar ameliyat sonrası üroloji uzmanından bu konuda yardım almaları
gerekecektir.
Halk arasında, prostat ameliyatından sonra cinsel hayatın tamamen sona erdiği
düşüncesi yaygın. Bu doğru değildir.Prostat
büyümesinde iyi bir operasyon sonucu hem idrar tutmada hem de cinsel
fonksiyonlarınızda bir değişiklik olmaz. Tek değişiklik meninin orgazmdan
sonra dışarı değil, mesaneye akmasıdır. Bu, idrarla sonradan dışarı atılır.
Etiket; PSA tetkiki, prostatit prostat iltihabı tedavisi, psa değerleri,
prostat büyümesi tedavisi, PSA nedir, prostat greenlight lazer
tedavisi,prostat kanseri psa değerleri, prostat ameliyatı sonrası seks
cinsellik, prostat muayenesi tetkiki ilaçları ürolog, prostat ultrasonu
Kaynak:
www.geocities.com/urologdr/prostat.htm
Not:
Daha güncel
bilgilere ve ürolojik problemlerinizin çözümü için yardıma
Türk Üroloji Derneği;
http://www.uroturk.org.tr/
ve
Türk Androloji Derneği;
http://www.androloji.org.tr/
kuruluşlarından
faydalanabilirsiniz…..
Geri
Erkek
Anatomisi, genital Bölge
Andropoz
Nedir? Andropos Tedavisi
Erkekte
Cinsel Problemler
Erkek
Kısırlığı Soru-Cevaplar
Penis
Bozuklukları, Hastalıkları
Sünnet
Ve Cinsellik
Cinsel
Gücü Arttırma, Afrodiziak Besinler
|
|
|
|
|
|
|
e-gebelik.net
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Site içi arama
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Yakında
e-jinekolog.com
sitemizde
doğum, ameliyat youtube video
RESİMLERİ
FOTOĞRAFLARI
VİDEOLARI
GÖRÜNTÜLERİ
|
|
|