İyi Huylu
(selim) Over Tümörleri
Over Kistleri
|
Sık
görülen iyihuylu ( selim) over (yumurtalık) kisti - tümörleri seröz kistadenom,müsinöz kistadenom,matür
teratom(dermoid kist),fibrom,tekom,brenner tümörü ve endometriomadır.
Genel
olarak tek taraflı, mobil, yumuşak kapsüle kitleler olup ultrasonda
multikistik (çok odalı)görünümdedirler.
|
Overin selim tümörleri torsiyon,
basınç ve rüptüre bağlı semptomlara yol açmaları nedeni ile ve malign
kitlelerden ayırd edilmeleri gerektiğinden önemlidir.
Seröz Kistadenom:
ü
Yumurtalıkta en sık görülen tümörlerdir. En sık üreme çağındaki kadınlarda
görülürler ve kendiliğinden kaybolmazlar. Çift taraflı olabilirler. %30
civarında habis bir hastalığa dönebilirler.
ü
Yumurtalığın yüzeyini oluşturan epitel hücrelerinden köken alırlar.Tek veya
birden fazla sayıda olabilirler. Berrak bir sıvı içerirler. Büyüklükleri 5-15
santimetre arasında değişir. Her iki yumurtalıkta olması durumunda habislik
potansiyeli yüksektir. İçerisinde sıvı dışında solid yapıların da olması
habislik potansiyelini arttırır.
ü
Oluş
nedeni tam olarak bilinmeyen seröz kistadenomlara özgü bir bulgu yoktur.
Genelde yakınma yaratmaz, belirti vermez. Jinekolojik muayene esnasında yada
ultrasonda tesadüfen teşhis edilir. İçerisinde kalsifikasyon olur ise röntgen
filminde görülebilir. Nadiren hasta karnında yavaş gelişen bir şişlik nedeni
ile jinekoloğa müracaat edebilir.
ü
Tedavisi
cerrahidir. Cerrahi esnasında eğer kist tek taraflı ise ve habis görüntüsü
vermiyor ise yumurtalık bırakılıp tek taraflı alınabilir. Doğru olan
operasyon esnasında alınan kistin o anda patolojik incelemeye tabi tutulması
(buna frozen adı verilir) ve sonucuna göre operasyonun seyrine devam
edilmesidir.
Müsinöz
Kistadenom:
ü
İyi huylu
yumurtalık tümörlerinin %25 kadarı müsinöz kistadenomlardır. Çift taraflı
olma olasılıkları seröz kistadenomlara göre daha düşüktür ve habaset
olasılığı azdır.
ü
Oluş
mekanizması tam olarak bilinmemekle birlikte en çok kabul gören teori
yumurtalıkların üzerini örten epitel hücrelerinin şekil değiştirerek rahim
ağzının içini (serviks) döşeyen epitele dönmesi ve tıpkı rahim ağzında olduğu
türde salgılamada bulunmasıdır. Başka bir teoriye göre de embriyonik dönemde
bağırsakları oluşturan hücrelerin kalıntılarından köken almaktadır.
ü
İnsanda
görülen en büyük kistik yapılardır. Genelde 15-30 santimetre boyutlarında
olabilirler ancak 60 santimetreye kadar büyümüş olan müsinöz kistadenomlar
mevcuttur. Kist genellikle içindeki ince zarlar ile pek çok odacığa
bölünmüştür.Bu zarlara septa ismi verilir.Kistin içerisinde berrak ancak
akışkan olmayan sümüğümsü bir sıvı bulunur.
ü
Klinik
olarak genelde belirti vermezler. Adet düzensizliği yaratmazlar, ancak
boyutları çok büyük olduğu için karında şişlik ve bası bulguları olur. Sık
idrara çıkma yada kabızlık müsinöz kistadenomlarda sık rastlanılan
yakınmalardır. Çok büyük oldukları için rüptüre olma olasılıkları (patlama)
yüksektir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda kist içinden yayılan sıvı
karın boşluğuna yayılır ve hücreler burada da yaşamaya devam ederek
salgılarını sürdürür. Karnın içi yavaş yavaş jel gibi bir sıvı ile dolar.
Biolojik olarak habis olmamasına rağmen davranış olarak habis bir olay olan
bu tabloya pseudomiksoma peritonei adı verilir. Karın ağrısı, bulantı,
kusma ve şiddetli karın şişliği olur. Sonuçta hastada beslenme bozukluğu
ortaya çıkar. Kronik bir hastalıktır ve nihai tedavisi maalesef mevcut
değildir.
ü
Müsinöz
kistadenomların tedavisinde tek yol cerrahidir. Üreme çağındaki kadınlarda
nadiren görüldüğü için eğer tek taraflı ise sadece kistin ya da o taraftaki
overin çıkartılması gerekli olurken ailesini tamamlamış ileri yaştaki
kadınlarda rahim ve yumurtalıkların bir arada çıkartılması tercih edilir.
Dermoid
kist (matür over teratomu):
ü
Matür
kistik teratom yani dermoid kist ise tüm over tümörlerinin %10-20'sini
oluşturur. En sık görülen germ hücreli over tümörü olmasının yanısıra 20
yaşından küçük genç kızlarda en sık karşılaşılan over tümörüdür. Her yaşta
görülebilmekle birlikte en sık üreme çağındaki kadınlarda görülür.Genelde tek
taraflı olmakla birlikte %8-15 olguda her iki yumurtalıkta da dermoid kist
bulunur.Dermoid kistin kansere dönme olasılığı son derece düşüktür,uzun
dönemde kansere dönme oranı %1’dir.
ü Kist
dermoid embriyonel
dönemde meydana gelen olaylardan kaynaklanır.Deri ve deri ekleri olarak
tanımlanan saç,kıl,kıkırdak oluşumunu sağlayan ektoderm kökenli germ hücre
tümörüdür. Kitlenin içinde saç, deri, diş, kıkırdak parçaları, kemik, sinir
hücreleri gibi her türlü doku görülebilir.Deride bulunan sebase salgı bezleri
nedeniyle kist sıvısı koyu kıvamlı,sarı-kahverengi renkli,yağlı ve yoğun bir
sıvıdır.Boyutları değişken olup birkaç santimetreden yarım metreye kadar
değişebilir.
ü
Dermoid
kist genelde belirti vermez ve başka bir nedenle yapılan muayene, ultrason
incelemesi, radyolojik inceleme yada ameliyatlar sırasında tesadüfen fark
edilir. Olguların yaklaşık %65'inde herhangi bir yakınma yoktur.
ü Belirti
varlığında en sık karşılaşılan yakınma karın ağrısıdır. Bunun yanı sıra
karında şişkinlik ve anormal kanama görülebilir. Daha nadir karşılaşılan
yakınmalar ise idrar yada dışkılama problemleri ile sırt ağrısıdır. Dermoid
kist bazı komplikasyon risklerini de beraberinde taşır. Bunlar torsiyon,
rüptür ve enfeksiyondur.Torsiyonun klinik bulgusu ağrıdır,kist büyüdükçe
torsiyon olasılığı artar,%3-15 görülür.Rüptür yani kist patlaması aniden
oluşursa şiddetli karın ağrısına yol açar,kimyasal peritonit meydana
gelir,tehlikelidir.
ü
Dermoid
kistin tedavisi cerrahidir. Fark edildiği anda çıkartılması uygun olur.
Operasyon açık ameliyat şeklinde yapılabilir. Ancak uygun vakalarda
laparoskopik yaklaşım tercih edilmelidir. Genelde üreme çağındaki kadınlarda
görüldüğünden yumurtalık dokusunun korunmasına özen gösterilmeli ve sadece
kist çıkartılmalı, yumurtalık alınmamalıdır. Operasyon sırasında kist rüptüre
olursa karın boşluğu dikkatlice temizlenmeli, karın içinde kist içeriğine ait
materyal kalmamasına büyük özen gösterilmelidir. Alınan materyal mutlaka
patolojik incelemeye gönderilmeli ve immatür bileşenler olmadığı
gösterilmelidir. Dermoid kist %4 olguda tekrarlayabilir.
Endometrioma (çikolata kisti):
Rahimin
içini döşeyen endometrium adı verilen zar tabakasının yumurtalıklarda
bulunması ve her adet döneminde kanayarak kistleşmesi sonucu oluşur. Kist içi
çikolata kıvamında koyu kahverengi bir sıvı ile doludur ve bu nedenle
çikolata kisti de denir. Genelde etrafa yapışıklıklar gösterir. Hastalar
doktora kısırlık, ağrılı adet görme, ilişki esnasında ağrı ve fazla miktarda
adet görme şikayeti ile başvururlar. Tedavisi endometriozis bölümünde
anlatılmıştır.
Fibroma,tekoma,Brenner
tümörü:
Fibroma ve tekoma sıklıkla menapoz dönemindeki kadınlarda görülen solid
benin (iyi huylu) tümörlerdir.Bu tümörlere nadiren asit ve plöral effuzyon(akciğer
etrafı sıvı toplaması) eşlik eder bu duruma Meigs sendromu adı verilir.
Brenner tümörü de cerrrahi sırasında rastlantısal olarak sıklıkla saptanan
benig solid tümörlerin bir başka tipidir.Nadir olarak bildirilen malign
Brenner tümörleri de mevcuttur.
Bu
kitleler cerrahi olarak uzaklaştırılmalıdır.Fibroma , tekoma ve Brenner
tümörleri genellikle tek taraflı salpingooferektomi (yumurtalık alınması)
ile tedavi edilir.Bu tümörler çift taraflı olabildiğinden karşı
yumurtalığın dikkatle muayenesinin yapılması gerekmektedir.
Geri
Endometriyozis
nedir
Jinekolojik
kanserler, Kanser Tedavi Merkezleri
Yumurtalıkta
Dermoid Kist,Teratom
Laporoskopi
Ve Endoskopik Ameliyat
Rahim
Alınması Ameliyatı, Histerektomi Operasyonu
Menopozda
bitkisel tedavi yöntemler
|