Jinekolojik Kanserler
Vulva Kanseri
Tüm genital kanserlerin yaklaşık %4'ünü vulva (dış
genital organ) kanseri meydana getirir, ancak erken tanı oranı %2
civarındadır. Genelde 60 yaşın üstünde görülür. Kızarıklık, renk değişikliği,pigmentasyon,
kaşıntı, yanma, ülser, kabarıklık, kitle gibi durumlarda hemen hekim ile
temasa geçilmelidir. Şüpheli bir durum varlığında değişik boyalar ile testler
yapılarak uygun yerlerden biopsi alınarak tanıya gidilir.Erken
dönemlerinde tedavisi mümkündür.
Vajinal Kanser
Vajinal kanser annesi gebeliği döneminde Dietilstilbestrol (DES) adlı ilacı
kullanan kadınlarda görülür. Bu kadınlarda rahim ağzında bulunan glandular
doku (bezleri içeren doku) vajinada da bulunur. Bu kadınlarda yirmili
yaşlarda adenokarsinoma olarak adlandırılan kanser gelişir. Diğer tip vajinal
kanserler epitel dokudan köken alır, yavaş ilerleyen bu tip kanser 45-65
yaşlarındaki kadınlarda görülür. Vaginal kanser türü
tüm genital kanserlerin yaklaşık %5'ünü oluşturur. Genelde kanama ve kitle
şikayeti ile tanı konmasına rağmen hastaların büyük bir kısmı tesadüfen
yakalanır. Kesin tanı biopsi ile konur.
Vaginal kanserin yol açtığı yakınmalar nelerdir?
ü
Cinsel
ilişki sonrası vajinal kanama
ü
Ağrılı
cinsel ilişki
ü
Vajinal
akıntı
ü
Vajinada
yaraların çıkması ve enfekte olması
ü
Kanser
ilerlediğinde ise idrar yaparken yanma ve ağrı
Vajinal kanser çok nadir görüldüğü ve benzer yakınmalara yol açtığı için
vajinit ile karışır. Pap smear testi incelemesi fikir verebilir. Vajinal
kanser tedavisi kanserin tipine, evresine ve yerleşimine göre planlanır.
Cerrahi ve radyoterapi uygulanır.
Rahim Ağzı Kanseri
Rahim ağzı rahmin vajinaya açılan boyun kısmıdır. Rahim ağzı kanseri
jinekolojik kanserler içinde 2. sıklıkta görülen kanserdir. Pap smear
incelemesinin yaygınlaşması ile rahim ağzı kanserinin görülme sıklığı
azalmıştır. Kanser displazi olarak adlandırılan hafif formu ile başlar ve
ilerler. Anormal hücre büyümesi genellikle 25-35 yaşları arasında başlar. Bu
hücreler prekanseröz (öncül kanser hücresi) olarak değerlendirilir. Zamanla
bu hücreler kanser hücrelerine dönüşerek karsinoma in situ olarak
adlandırılan rahim ağzının dış kısmında sınırları belli bir kanser oluşturur.
Bu durum tedavi edilmediğinde rahim ağzının diğer katlarına ve diğer
organlara yayılır. Rahim ağzı kanseri nde erken dönemde teşhis edilebilen vakaların %95’inden
fazlası iyileşebildiğinden erken teşhis ve tedavi çok önemlidir. HPV
enfeksiyonuna karşı geliştirilmiş rahim ağzı kanseri aşısı iki değişik
formda (gardasil, cervarix) piyasada satılmaktadır.
Rahim ağzı kanseri nin nedeni tam olarak
bilinmemekle birlikte kansere yatkınlığı arttıran nedenler nelerdir?
ü
Çok eşlilik
ü
Cinsel
temasın 20 yaşından önce başlaması
ü
Viral ve
bakteriyal enfeksiyonlar
ü
Fazla sayıda
doğum yapmak
ü
Sosyoekonomik düzeyin düşük olması
ü
Sigara içmek
ü
C vitamini
ve A vitamini eksikliği
ü
Erkek eşin
sünnetli olmaması
ü
Hastanın
bağışıklık sisteminin baskılanmasıdır.
Human Papilloma Virus Enfeksiyonları ve
Rahim Ağzı Kanseri ilişkisi nedir?
Cinsel temas yolu ile bulaşan Human Papilloma Virüs (HPV) olarak adlandırılan
virüsler genital siğillere yol açar. Bu virüs alındığında genital siğillere
neden olabilir,herhangi bir lezyona neden olmadan inaktif olarak kalabilir
veya rahim ağzındaki hücrelerde değişikliklere ve rahim ağzı kanserine neden
olabilir.
HPV
enfeksiyonları oldukça yaygındır. Pap Smear olarak adlandıran, rahim ağzından
alınan örneğin patolojik incelemesinde atipik hücrelerin (bozuk hücrelerin)
görülmesine en sık yol açan durum HPV enfeksiyonlarıdır.HPV’nin 60’den fazla
değişik tipi vardır.Bazı tipleri rahim ağzı kanserine neden olur.Rahim ağzı
kanseri kadınlarda en sık görülen ikinci kanserdir.HPV’nin bazı tipleri de
dış genital organ (vulva) ,anüs (makat) ve erkeklerde penis kanseri
gelişmesine neden olur.
Genital siğiller vajina dışında veya içinde, rahim ağzında, anüs (makat)
etrafında erkeklerde ise penis ve anüs etrafında oluşur. Genellikle kümeler
halinde oluşan siğiller bazen çok büyüyebilir.HPV enfeksiyonları rahim ağzı
hücrelerinde değişikliğe ve ileride rahim ağzı kanserine neden olabilir.
HPV tanısı nasıl konur?
Muayene
sırasında siğiller görülebilir. Pap Smear incelemesi için rahim ağzından
alınan örneklerde virüse ait genetik materyal de tespit edilerek HPV
enfeksiyonlarının tanısı kesinleştirilebilir. Pap Smear incelemelerinde
anormal hücreler saptanırsa rahim ağzından biyopsi örneği alınarak kanser
yönünden araştırılır.
HPV enfeksiyonları birden fazla cinsel eşi olanlar, erken yaşta cinsel
aktiviteye başlayanlar ve cinsel temas yolu ile bulaşan diğer enfeksiyonları
taşıyanlarda daha sık görülür. HPV enfeksiyonlarının önlenmesinde cinsel
ilişki sırasında prezervatif kullanılması önemlidir.
Genital siğiller yerleşim ve büyüklüklerine göre değişik yöntemlerle tedavi
edilir. Genital siğiller tedavi ile kaybolmasına rağmen virüs vücuttan
atılamaz. Genital siğillerin tedavisinde değişik kremler kullanılabilir veya
kriyoterapi (dondurularak) yada elektrokoter (yakılarak) tedavisi ile
siğiller çıkartılabilir.
HPV enfeksiyonunu almış olan kadınların rahim ağzı kanseri yönünden düzenli
kontrollerinin yapılması gerekir.
Rahim ağzı kanseri nin klinik bulguları nedir?
Erken evre kanserler genellikle bulgu vermez. Kanseri erken dönemde teşhis
edebilmek için yıllık rutin Pap smear testi yapılması ve jinekolojik muayene
gereklidir.
İlerlemiş kanserin klinik bulguları
nelerdir?
ü
Adet
kanamaları arasındaki dönemde kanama
ü
Adet
kanamalarının fazla olması
ü
Vajinal
akıntının artması
ü
Cinsel
ilişki sonrası kanama
ü
Tek taraflı
kasık ağrısı
ü
Kilo kaybı
ü
Kansızlık
Serviks Kanseri Tanı ve Tedavide ne yapılır?
Rahim ağzı kanserinin ilerlemesi bazen çok hızlı olabildiğinden, kanserin
erken dönemde saptanabilmesi için tüm kadınların düzenli jinekolojik muayene
ve Pap smear testi yaptırmalarının büyük önemi vardır. Hastalık bulgu vermeye
başladığında çoğunlukla ilerlemiş safhadadır. Kanserin tanısı jinekolojik
muayene ve alınan örneklerin patolojik incelemesi ile yapılır. Prekanseröz
lezyonların tedavisi lezyonun derecesine, kadının yaşına ve genel sağlık
durumuna göre değişir. Erken evre kanserlerin tedavisinde sadece rahim ağzı
veya rahmin alınması ile başarılı sonuç elde edilirken, ilerlemiş kanserlerde
büyük ameliyatlar ve bunlara ek olarak radyoterapi gerekir.
Pap smear testi nasıl uygulanır?
Pap smear testi rahim ağzındaki prekanseröz lezyonları belirlemek için
yapılan tarama testidir. Jinekolojik muayene sırasında rahim ağzından hücre
sürüntüsü alınır. Bu hücreler patoloji laboratuvarlarında incelenir.
İlk test 18 yaşında veya cinsel aktivite başladığında yapılmalıdır.Her yıl
düzenli olarak tekrarlanmalıdır.
Histerektomi ile rahmi ve rahim ağzı alınmış olan kadınlarda Pap smear testi
vajinal kanser konusunda fikir verir. Histerektomi öncesinde yapılmış Pap
smear test sonucu normal olmayan kadınlarda vajinal kanser için risk
faktörleri de göz önünde bulundurularak testin 2 yılda bir veya daha sık
tekrarlanması önerilir.
Bağışıklık sistemine ait bir bozukluğu olan, organ transplantasyonu yapılmış
veya kemoterapi görmüş kadınlarda Pap smear testi 6 ay ara ile
tekrarlanmalıdır.
Korunma nasıl sağlanır?
Rahim ağzı kanserinden korunmada en önemli basamaklardan biri cinsel temas
yolu ile geçen enfeksiyonların önlenmesidir. Cinsel aktivitesi başlayan her
kadın yılda bir kez muayene ve Pap smear testi yaptırmalıdır.
Endometrial Hiperplazi Ve
Kanser
Endometrial hiperplazi nedir?
Endometrial hiperplazi rahim içini döşeyen endometrial hücrelerin aşırı
büyümesidir. Perimenopoz (menopoz öncesi) ve menopoz dönemindeki kadınlarda
görülür. Östrojen fazlalığı ve progesteron azlığı endometrial hiperplaziye
neden olur. Bu durum progesteron içermeyen preparatlarla hormon replasman
tedavisi gören kadınlarda daha sık görülür. Ovulasyon (yumurtlama)
bozuklukları, polikistik over sendromu, şişmanlık, hiperandrojenizm (erkeklik
hormonlarının fazla salınması) endometrial hiperplaziye yol açar.
Vajinal kanama endometrial hiperplazinin en önemli bulgusudur. Menstrual
kanamanın fazla miktarda olması ve uzun sürmesinin yanında ara kanamalar da
sık görülür.
Endometrial hiperplazi tanısı endometrial biyopsi ile rahim içinden alınan
örneklerin patolojik incelemesi ile konur. Bu inceleme ile rahim kanseri ve
endometrial poliplerin tanısı da konabilir.Patolojik inceleme için örnek
bazen dilatasyon ve küretaj ile alınır, yeteri kadar endometrial doku
çıkartılırsa bu işlemle aynı zamanda endometrial hiperplazi tedavi
edilebilir.
Tanı ve Tedavide ne yapılır?
Endometrial biyopsi anormal vajinal kanamaların değerlendirilmesi için
yapılır, rahim içini döşeyen dokudan örnek alınır. Bu işlem ile elde edilen
hücrelerin patolojik incelemesi endometrial hiperplazi, endometrial kanser ve
endometrial polip tanısında önemlidir. Genellikle lokal anestezi ile
yapılan bu işlemde rahim ağzından yönlendirilen bir küret veya pipel
aracılığı ile rahim içini döşeyen hücrelerden örnek alınır.
Anormal kanaması olan genç kadınlara birkaç ay hem ösrojen hem de progesteron
içeren doğum kontrol hapları almaları önerilir. Menopoz döneminde veya bu
döneme yaklaşmış kadınlarda ise progestinler kullanılır, bu tedaviden sonuç
alınamadığında histerektomi yapılır.
Korunma için ne yapılmalıdır?
Ovulasyon bozukluğu olan kadınlarda progestinlerin kullanılması endometrial
hiperplazi gelişme riskini azaltır. Hormon replasman tedavisi gören
kadınlarda tedaviye progesteron eklenmesi endometrial hiperplazi ve kanser
gelişme riskini azaltır.
Rahim Kanseri Nedir
Rahim kasları ve her ay menstrual kanama ile dökülen hücreleri içeren iki
ayrı tabakadan oluşur. Rahim kanseri, rahim içini döşeyen endometrial
hücrelerden geliştiğinden endometrial kanser olarak da adlandırılır.
Rahim kanseri, üreme organlarının kanserleri içinde en sık görülenidir. Elli
yaş üzerindeki kadınlarda görülen bu kanser genellikle menopoz döneminden
sonra ortaya çıkar.
Östrojen ve progesteron arasındaki dengenin bozulması endometrial kanser
gelişiminde önemli rol oynar. Endometrial hücreler uzun süre yüksek dozda
östrojene maruz kalırsa kontrolsüz olarak büyümeye başlar. Önce endometrial
hiperplazi ardından kanser gelişir. Progesteron ovulasyondan sonraki iki
hafta süresince salınır ve endometrial hücrelerin büyümesini engeller.
Ovulasyonun gerçekleşmediği olmayan kadınlarda endometrial hücreler fazla
büyür,hiperplazi ve kanser gelişir.
Rahim kanserinin gelişmesinde rol oynayan risk faktörleri;
ü
Şişmanlık; böbreküstü bezlerinde üretilen hormonlar yağ dokularında
östrojene çevrilir bu durum şişman olan kadınlarda endometrial kanser gelişme
riskini arttırır.
ü
Diabet ve
hipertansiyon; bu hastalıkların fazla kilolu kadınlarda görülmesinin yanında
diabet veya hipertansiyon problemi olan zayıf kadınlarda da endometrial
kanser daha fazla görülür.
ü
Hiç çocuk
doğurmamış olmak; hiç çocuk doğurmamış kadınların yanında geç yaşta anne olan
kadınlarda da endometrial kanser daha sık görülür.
ü
Menstrual
siklusların düzensiz olması; özellikle ovulasyonun gerçekleşmemesi
endometrial kanser gelişme olasılığını arttırır.
ü
Menopoz
döneminde sadece östrojen içeren ilaçlar ile hormon replasman tedavisi
görülmesi; Sadece östrojen ile tedavi gören kadınlarda endometrial kanserin
daha sık geliştiği saptanmıştır.
ü
Meme kanseri
tedavisi için Tamoksifen ile tedavi görmek; Tamoksifen meme kanseri nedeni
ile tedavi edilen kadınlarda kanserin tekrarlamasını engellemek için
kullanılır. Bu tedaviyi gören kadınlara yılda bir kez endometrial biyopsi
yapılması gerekir.
ü
Genetik
faktörler rahim kanseri gelişmesinde pek rol oynamaz. Ancak şişmanlık,
hipertansiyon ve diabet genetik geçişli olduğundan bu hastalıkları olan
ailelerde endometrial kanserde fazla görülebilir.
Rahim kanseri nin bulguları;
Anormal vajinal kanama ve lekelenme rahim kanserinin en önemli bulgularıdır.
Ağrı nadir bir bulgudur. Rahim kanseri erken dönemlerinden itibaren bu
yakınmaya yol açtığı için erken teşhis ve tedavisi mümkündür.
Rahim kanseri nin tanısı ve evrelendirme;
Endometrial biyopsi ile alınan hücrelerin patolojik incelemesi sonrasında
rahim kanseri tanısı konur. Fazla kanaması olan, menopoz döneminde olan veya
tekrarlayan ve uzun süredir devam eden anormal kanaması olan ve rahmi büyümüş
olan kadınlardan dilatasyon ve küretaj yolu ile alınan hücrelerin incelenmesi
daha uygun olur. Bu yöntemle daha fazla hücre alınarak incelenebilir. Bu
işlem lokal veya genel anestezi altında uygulanabilir.
Rahim kanserinin evreleri nelerdir?
Evre
1’de kanser sadece rahimdedir, bu evre tedavisi en kolay olan evredir.
Evre
2’de kanser rahim ve rahim ağzında görülür.
Evre
3’te kanser yumurtalıklar, rahmin etrafındaki dokular ve lenf nodlarına
yayılmaya başlamıştır.
Son
evre olan evre 4’te ise kanser metastaz yapmış yani vücudun diğer bölgelerine
yayılmıştır.
Tedavide ne yapılır?
Erken evrelerde teşhis edilen rahim kanserinin iyileşme şansı %95’tir.
Histerektomi (rahim alınması ameliyatı) sırasında yumurtalıkların ve tüplerin
de çıkartılması uygun olur. Rahim kanseri tedavisinde abdominal (karından)
histerektomi tercih edilen yöntemdir. Abdominal histerektomi sırasında cerrah
üreme organlarını değerlendirir ve tedaviyi planlar. Bazen histerektomi
sonrasında radyoterapi (ışın tedavisi) önerilir. Yayılmış olan kanserlerde
radyoterapi mutlaka yapılır. Radyoterapi ile amaçlanan vücutta kalmış
olabilecek kanser hücrelerinin öldürülerek kanserin tekrarlamasının
önlenmesidir. Radyoterapi genellikle 6 hafta sürer. Hastalarda yorgunluk ve
ishal gibi şikayetlere yol açabilir.
Rahim kanseri nedeni ile histerektomi yapılmış kadınlara östrojen replasman
tedavisi önerilmez. Son yıllarda histerektomi ile endometrial hücreler
çıkartıldığı için östrojen replasman tedavisinin uygulanabileceğini ve
güvenli olduğunu gösteren bazı çalışmalar olmasına rağmen bu uygulama ile
ilgili uzun süreli çalışmalara ihtiyaç vardır.
Korunma için ne yapılmalıdır?
Rahim kanserinden korunabilmek için normal kiloyu korumak, östrojen replasman
tedavisi sırasında progesteron kullanmak ve anormal vajinal kanama olduğunda
hemen doktora başvurarak düzenli jinekolojik kontroller yaptırmak gerekir.Rahim
kanseri aşısı yoktur. Rahim kanseri aşısı ile HPV enfeksiyonu için
geliştirilmiş rahim ağzı kanseri aşısı kast edilir.
Yumurtalık Kanseri
Yumurtalık kanseri herhangi bir belirti vermeden ileri evrelere ulaştığı için
jinekolojik kanserler içinde en çok korkulan kanserdir. Düzenli jinekolojik
muayene dışında erken tanıda kullanılabilecek bir yöntem yoktur. Yumurtalık
kanseri jinekolojik kanserlerin %25’ini oluşturur, 50-60 yaşları arasında ve
gebe kalmamış kişilerde daha sık görülür. Bazı ailelerde ise genetik
yatkınlık vardır.
Kadın genital kanserleri içinde erken teşhisi en zor
olan kanser türüdür. Oldukça geç bulgu verir. Erken dönem bulguları normalden
çok farklı değildir. Ultrasonografide bazen basit kistler ile
karıştırılabilir. Menopoz sonrası görülen kistler yada yumurtalıkların olması
gerekenden büyük olması over kanserini şüphelendirir. Doppler
ultrasonografide kitlenin damar yapısındaki özellikler, kanda bakılan bazı
tümör belirteçlerinin yüksek olması, ultrasonografide kist içerisinde
duvarlar bulunması yada kitlenin sıvı içermemesi tanıda yardımcıdır.
Bulgular nedir?
Karın ağrısı ve karın şişliğidir. Bu aşamada tümör 12- 15 cm boyundadır ve
karında sıvı birikimi vardır. Tümörün çevre organlara yaptığı bası nedeni ile
idrar yollarına ve mide-bağırsak sistemine bağlı yakınmalar ortaya çıkar.
Hormon salgılayan tümörlerde adet düzensizliği ve anormal kanama şikayetleri
de görülür.
Tanı ve Tedavide ne yapılır?
Jinekolojik muayene, laparoskopi, ultrason, doppler ultrason, tomografi,
manyetik rezonans gibi görüntüleme yöntemleri ve kandaki tümör
belirteçlerinden faydalanılır.
Tedavide cerrahi girişim en etkin tedavi yöntemidir. İlerlemiş evrelerde
cerrahi tedaviye radyoterapi ve kemoterapi de eklenir.Çoğunlukla ilk cerrahi
girişimin ardından hastalığın evresine göre 6 kür kemoterapi
uygulanır.Kemoterapinin etkinliği tedavi bitiminde yapılan ikinci cerrahi
girişim ile değerlendirilir.
Tüm
Jinekolojik Kanserler
(YENİ)
CİN
,servikal intraepitelyal neoplazi
Endometriyal
hiperplazi
Jinekolojide
Ultrasonografi
Yumurtalık
Kanserinde Ultrasonografi
VİN,
Vulvanın Kanser Öncesi Lezyonları, Kaşıntı
Kanser
Tedavisi Ve Ameliyatları Sonrası Cinsellik, Seks
|