Menopozda Sağlıklı
Beslenme
Menapozda Diet
|
Menopozda, organizmada önemli değişiklikler oluşmaktadır. Bunların
başında, hormonal değişiklikler gelir. Hipofizden salgılanan hormonlarda
artış gözlenir. Düzgün adet görme ve üreme fonksiyonunu oluşturan
sistemdeki bozukluklar nedeniyle yumurtalık fonksiyonu azalır. Bunun
sonucunda kadın için önemli bir hormon olan östrojenler düşer,
gonadotropinlerde (FSH,LH) artış ortaya çıkar ve kadında önemli sağlık
problemleri gözlenir. Sağlıklı bir yaşam için gebelik döneminde olduğu
gibi menepozda da dengeli ve düzenli beslenme çok önemlidir ve bunun için
özel bir çaba harcanması gerekmektedir. |
Menopozdaki kadınların niye dengeli
beslenmeleri gerekmektedir?
-
Kilo artışı ve fizik yapıda bozulma:
Menopoz döneminde vücutta oluşan bazı değişiklikler (hormonal değişiklikler
vb.) nedeniyle enerji harcamasında azalma oluşur. Bunların sonucunda
şişmanlık gelişir.
Sonuç
olarak vücut kompozisyonundaki değişmeler olacaktır. Menopoz sonrası östrojen
düzeyindeki azalma besin alımı, fiziksel aktivite seviyesi ve yağ doku
dağılımını etkileyebilmektedir. Menopozdaki kadının sonuç olarak dış görünüşü
değişir, daha şişman olurlar ve kalçalarda yağ birikimi hızlı bir şekilde
artar.Menapozdaki kadınlar kilo kontrolü ve fizik görünüşlerini korumaları
için düzenli beslenmeye ihtiyaç duymaktadırlar.
Menopoza girmiş kadınlarda kardiyovasküler hastalıklar, osteoporozis gibi
hastalıkların gelişme riski fazladır. Kardiyovasküler hastalıkların
gelişmesinde sadece östrojen hormonu değil menopoz öncesi kadının beslenme
durumu (hayvansal kaynaklı yağların yüksek oranda tüketilmesi gibi),
şişmanlık, sigara kullanımı da menopoz sonrası etkendir.
-
Kemik erimesi ,Osteoporoz :
Osteoporoz kemiklerden kalsiyum kaybının artması sonucunda kemiklerin
kolaylıkla kırılması hastalığıdır ve menopoza girmiş kadınlarda daha sık
görülür.
Kemik
dokusu sürekli olarak yapılır ve yıkılır.Çocukluk ve ergenlik döneminde kemik
oluşumu kaybından fazladır. Kemik kaybı hızı menopozda önemli ölçüde
artar.Menopozdan sonraki kemik kaybının esas nedeni östrojen yetersizliğidir.
Yüksek düzeyde kafein, protein ve sodyum idrarda kalsiyum atımını
arttırır.Fosfat içeren içeceklerin aşırı tüketilmesi de kemik yoğunluğunu
azaltır.Antikoagulan, antiasit ilaçlar, alkol, barbitüratlar ve sigara
osteoporoz riskini arttırır.
Kilo almadan ,fakat kemik erimesini
engelleyecek ve sağlıklı olmamı sağlayacak şekilde nasıl beslenebilirim ?
-
Osteoporozu (kemik erimesi) engellemeye yönelik
beslenme
ü
Her yaş
döneminde yeterli kalsiyum tüketilmelidir.(1-10 yaş 800 mg, 11-24 yaş 1200 mg,
daha sonraki yaşlarda 800 mg kalsiyum/gün ).Kalsiyum için en iyi kaynak süt
ve süt ürünleridir. Sütün dışında özellikle yeşil yapraklı sebzeler, kuru
baklagiller ve pekmez kalsiyumdan zengindir.
ü
Mineral
içeriği yüksek sert suların içilmesi tercih edilmelidir.(Sert sularda 200-280
mg kalsiyum/lt vardır.)
ü
D vitamini
gereksinimi karşılanmalıdır.Güneş ışınlarından uygun şekilde ve düzenli
olarak yararlanılmalıdır.Kış günlerinde öğle vakitleri, yaz aylarında ise
kuşluk ve ikindi vakitlerinde güneşlenilmelidir.
ü
İçme ve
kullanma sularının florid içeriğinin litrede 0.7-1.2 mg düzeyinde olması
kemik ve diş sağlığı açısından önemlidir.
ü
Aşırı posa
tüketiminden sakınılmalıdır.Orta düzeyde posa tüketiminin (20-25 g/gün)
olumsuz etkisi söz konusu değildir.
ü
Aşırı
protein tüketiminden kaçınılmalıdır.Çünkü yüksek proteinli diyet idrarla
kalsiyum atımını arttırır ve osteoporozis için önemli bir risk
faktörüdür.Önerilen protein miktarı, günlük hayvansal kaynaklı besinlerin
ağırlıklı olduğu diyette 1 g/kg, bitkisel ağırlıklı diyette ise 1.3 g/kg’ dır.
ü
Aşırı fosfor
tüketiminden kaçınılmalıdır. Proteinli besinler genelde fosfordan da
zengindir.Protein yeterli düzeyde alınırsa aşırı fosfor alımı da önlenir.
ü
Yemeklere
aşırı tuz eklemekten ve tuzlanmış besinleri aşırı tüketmekten
sakınılmalıdır.Çünkü aşırı tuz, idrarla kalsiyum atımını arttırmaktadır.
ü
Sigara
içilmemelidir.Sigara kan kortizon düzeyini artırarak 25-hidroksi D
vitamininin, Aktif şekli 1-25 dihidroksi D vitaminine dönüşümünü azaltır.Aynı
şekilde kandaki C vitamini düzeyini ve serum östrojen düzeyini de düşürür.
ü
Düzenli
fiziksel aktivitede bulunulmalıdır.Fiziksel aktivite gençlikte kemik
kütlesini arttırır, yaşlılıkta ise kemik kaybını önler.Haftada en az 2-3 kez
30 dakika yürüyüş gereklidir.
ü
Alkolden
sakınılmalıdır.Alkol, kemik oluşum hücrelerini harap eder ve kalsiyum
emilimini bozar.
ü
Aşırı
zayıflıktan kaçınılmalıdır.Beden kitle indeksi 25’in altına inmemelidir.Çünkü
menopozdan sonra vücut, yağ dokusundaki östrojenden de yararlanmaktadır.
ü
Özellikle
aliminyum içeren antiasitlerden, kortizonlu ilaçlardan sakınılmalıdır.
·
Menopoz şikayetlerini
ve bulgularını azaltmaya yönelik beslenme
ü
Soya :
Menopoz sonrası kadınlarda kalp hastalığına yakalanma riski artar. İşte soya
proteini burada devreye girer; çünkü soya proteininin kolesterolü düşürdüğü
kanıtlanmış bir gerçektir. Soya ürünleri sağlıklı beslenme açısından büyük
önem taşır. Besin değerleri içerdikleri protein, antioksidan ve kalsiyum
açısından zengin olduğu için, vücuda çok yararlıdır. Soya ürünleri,
kolesterolün düşürülmesinde, kemik yapısının güçlendirilmesinde ve sıcak
ataklarının azalmasında etkilidir. Bitkisel özlü
sıvı yağlar özellikle soya yağı ve erken hasat zeytinyağı menopozdaki
kadınlar için çok faydalıdır. Besin öğesi olmayan fitokimyasalların (karotenoidler,
flavonoidler, isoflavonoidler vb.) kronik hastalıklara karşı koruyucu
etkisinin olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle çiğ sebze ve kabuklu meyvelerin
fitoöstrojen özelliği nedeniyle soya ürünlerinin yanı sıra beslenmede yeri
olmalıdır.
ü
Omega 3 :
Osteoporoz ve kalp damar hastalıklarındaki koruyucu
etkisi düşünülerek omega 3 yağ asitlerinden zengin diyetlerin tüketilmesi
önerilmektedir. Omega 3 içeren ceviz, balık, ayçiçeği yağı, soya yağı, ay
çekirdeği, badem gibi besinlerin güvenli miktarlarda beslenmelerinde
bulundurmaları gerekmektedir. Omega-3 hayvansal kaynak dışında
özellikle keten tohumu, semizotu ve fındıkta bulunmaktadır. Omega-3 özellikle
kalp krizine, pek çok damar hastalıklarına, bazı bağışıklık sistemi
hastalıklarına, romatizmal hastalıklara, bazı cilt hastalıklarına karşı
korunmak için gereklidir. Son yıllarda keten tohumu östrojene benzer maddeler
içerdiği, menopoza bağlı şikâyetleri azalttığı için de tüketilmeye
başlanmıştır.
ü
Diğer
bitkisel alternatifler :
Ø
İzoflavinler :Bazı
gıdalarda ve tohumlarda izoflavinlar bulunur. İzoflavinlar kadınlık hormonu
olan östrojene çok benzeyen özellikler taşırlar. Östrojen seviyesi düşükse
vücuttaki östrojenin yerini alırlar, yüksek ise fazlasını bloke edebilirler.
Düzenli olarak mercimek, bezelye, keten tohumu, kabak çekirdeği tüketerek
doğal östrojenden yararlanabiliriz.
Ø
Evening Primrose Oil:
Aynı adı taşıyan bitkinin tohumlarından elde edilen çok değerli bir yağdır.
Gerek adet öncesi sıkıntıları, gerekse menopoz sorunlarını hafifletir. Cildi
düzgünleştirir, saçları ve tırnakları güçlendirir. Hafızayı güçlendirdiği
iddia edilmektedir.
Ø
A-C ve E Vitamini:
Bu antioksidan vitaminler ciltte mucizeler yaratır. Hücre oluşumunu
sağlarlar, saçları ve mukoza dokusunu korurlar, yaşlanma sürecini
geciktirirler. Özellikle C vitamini, ciltteki lekeleri azaltır, hücre
yenilenmesini ve kollajen oluşumunu sağlar.
Ø
Sebze hormonu “fitoöstrojen” içeren nohut ile
içinde elajik asit bulunan üzümün menopozun olumsuz etkilerine karşı koruyucu
özellikleri bulunmaktadır. Sadece iki-üç adet kuru erik yemenin bile vücudun
ihtiyacı olan antioksidanları karşıladığı, idrar yolları kaslarını
rahatlattığı, kolon kanserine karşı koruyucu olduğu bildirilmektedir. Kekik
yağının yanı sıra zencefilin de aynı alanda olumlu etkileri bulunduğu
bilinmektedir.
Menapoz Ve Perimenapoz
Döneminde Beslenirken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar;
v
Her yaşta olduğu gibi, ilk ve en önemli adım
yeterli ve dengeli beslenme ilkelerine uymaktır. Bunun için her öğünde besin
çeşitliliğine önem vermek gerekmektedir. Yani bir gün içerisinde süt ve süt
ürünleri, et ve türevleri, ekmek - tahıl grubu besinler, sebze-meyveler
mutlaka belli bir ölçüde tüketilmelidir.
v
Kemik erimesi için oldukça önemli ve iyi bir
kalsiyum kaynağı olan süt ve süt ürünlerinden günde en az 3-4 porsiyon
tüketilmelidir. Mümkün olduğunca seçimlerinizi yarım yağlı veya yağsız
olarak yapınız. 1 porsiyon:
o
1 su bardağı süt
o
1 kase yoğurt
o
1 kibrit kutusu kadar peynir
v
Bu dönemlerde yağ tüketimi de oldukça
önemlidir. Özellikle katı yağlardan uzak durulmalı, yerine bitkisel sıvı
yağlar kullanılmalıdır. Benim sizlere önerim özellikle zeytinyağıdır.
Unutmamak gerekir ki, zeytinyağını da ölçülü kullanmak gerekir.
v
İyi bir E vitamini içeriği olan yağlı
tohumlar değimiz fındık, yerfıstığı, badem, ceviz ve soya ürünlerinden günde
1 avuç tüketilmesi tavsiye edilmektedir.
v
Kalp damar hastalıkları ve kemik erimesine
karşı koruyucu etkisi olan w 3 yağ asitleri yeterince tüketilmelidir.
Haftada en az 2-3 porsiyon balık (tercihen ızgara) yiyerek w 3 yağ asitleri
ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz.
v
Şeker ve şekerli besinler kilo alımını
hızlandırdığı için mümkün olduğunca az tüketilmeli; yerine meyve, salata
tercih edilmelidir. Eğer canınız çok tatlı çektiyse tercihiniz çikolata,
pasta değil; sütlü tatlılar olmalıdır.
v
Her yaşta ve her dönemde olduğu gibi lifli
besinlerin tüketimi bu dönemde de önemlidir. Özellikle kuru baklagiller
dediğimiz kuru fasulye, nohut, mercimek, kuru bakla, kuru börülce, soya
fasulyesi; kepekli tahıllar dediğimiz esmer ekmek, bulgur ve kepekli pirinç,
kepekli makarna, kepekli erişte ve kepekli un, ve yine lif yönünden zengin
sebze ve meyveler tercih edilmelidir. Bir diğer önerim kabukları ile beraber
yenilebilen sebze ve meyveleri iyice yıkadıktan sonra kabukları ile
yemenizdir. Ayrıca yine bir ürünü satın alırken lif içermesine dikkat
ediniz. Haftada en az 1-2 porsiyon kuru baklagil yemeği yiyiniz.
v
Tuz tüketiminizi mümkün olduğunca en aza
indirmeye çalışın.
v
Her zaman olduğu gibi alkol ve sigaradan uzak
durun. Özellikle de kalp damar hastalığı riski bu dönemde iyice artmaktadır.
v
Diyetlerin ve beslenme önerilerinin
vazgeçilmez önerisi olan bol su için. Günde 2 litre sıvı tüketmeye gayret
edin.
v
Kilo artışını kontrol edin. Bunun için her
gün tartılın. Kilo almaya başladığınız anda yine yeterli ve dengeli beslenme
ilkesi çerçevesinde kilo vermeye gayret edin.
v
Her gün 40-50 dakika tempolu yürüyüş yapın.
Geri
Osteoporoz
,kemik erimesi,genel bilgiler
Hormon
yerine bitkisel tedavi
Menopozda
(Menapozda) Sağlıklı Beslenme Güzellik Cilt Bakımı Estetik
|