Multifoliküler yumurtalıklar ve polikistik over bazen bir şikâyete yol
açmadığından çok kez kadının jinekolojik muayenesinde uygulanan sonografi
kontrolü esnasında görülürler. Bazen de kanamalara yol açtıklarından,
yapılan jinekolojik muayene sonucu ortaya çıkarılırlar. Jinekolog için ilk
planda hastanın anamnezi ve öz geçmişi önemlidir. Anamnez alınırken ön
planda siklüsün durumu, alınan ilaçlar hakkında bilgiler toplanır. Bunu
jinekolojik muayene takip eder. Burada vucüt yağlarının dağılımını incelemek
gerekir. Kadınsal yağ dağıtımında, kalça çevresi karın çevresinden daha
geniştir. Android yağ dağılımında ise bunun tam tersine rastlanır. Bu arada
kıllanmanın durumuna da bakılmalıdır. Vucütte yağ dağılımındaki ve
kıllanmada olan değişiklikleri, bazen hastanın kendisi farkeder ve bir kadın
hastalıkları uzmanına başvurur. Vajina yoluyla yapılacak olan sonografik bir
muayenede yumurtalıklardaki değişikliklerin klasifikasyonu ön plana
alınmalıdır. Sonografi muayenenin en önemli yöntemi olup, bunun yanında
vajina yoluyla sitolojik bir muayene de yapılabilir. Durumun yeterince
açıklık kazanamadığı durumlarda hormon analizleri de yapılmalıdır. Glükoz ve
İnsülin metabolizmalarının incelenmesi, polikistik ovarium polikistik
ovarium sendromlarının ve hipertekozis durumlarının ortaya çıkarılmasında ön
planda olup, hormon analizlerinden de önemlidir
Polikistik over sendromu (PCO) tanısı klinik bulgular, laboratuvar tetkikleri ve
ultrason incelemesinin bir arada değerlendirilmesi ile konur.
En değerli tanı
yöntemlerinden birisi ultrasonografi incelemesidir.
Normalle jinekolojik ulltrasonografide Overler;periferinde küçük foliküler kistler
içeren oval,solid,bir kitle olarak gözükür.Overlerin boyutları yaşa ve
menstruel siklusun evrelerine göre değişir.Çocukluk döneminde overler
küçüktür (1x1x1cm) ve volumu 1ml veya altındadır.Puberteye (ergenlik) kadar
over ebadları artar ve normal over boyutu 2x2x3cm olup vulümü 10-12 ml
dir.Menapozdan sonra over volumu azalarak 2.5 ml veya altına iner.
Polikistik overli hastalarda ise ultrasonografide yumurtalık kenarlarında çok sayıda küçük kist saptanır
(isviçre peyniri manzarası veya tespih görüntüsü). Bu
kistler sadece birkaç milimetre çapındadır ve tek başlarına sorun
yaratmazlar. Kistlerin kaynağı gelişen ancak yumurtlama ile atılmayan folliküllerdir. Zaman içerisinde bunların sayıları artış gösterebilir.
PCO
tanısında kan hormon değerleri de önemlidir. Kanda androjen (erkeklik
hormonu) düzeylerinin, LH
ve FSH oranlarının önemi vardır. LH/FSH oranının 3'ün üzerinde olması
polikistik over
lehine bir bulgudur. Yine adetin 21. günü bakılacak kan progesteron değerleri
yumurtlama olup olmadığı hakkında bilgi verir.
Son
yıllarda yapılan çalışmalar PCO ile insülin hormonu arasında ilişki olduğunu
göstermiştir.İnsülin pankreastan salınan bir hormondur ve hücrelerin glukozu
kullanmalarını sağlar. Polikistik overde hücrelerde insüline karşı bir direnç yani
rezistans vardır. Bu nedenle pankreas durumla başa çıkabilmek için daha fazla
insülin salgılar. Bu yüksek dozda insülin yumurtalıkları etkileyerek
yumurtlamayı engeller ve sonuçta androjenlerde (testosteron) artış olur. İnsülün direnci
PCO'lu zayıf kadınların %30' unda saptanırken şişman kadınlarda bu oran % 75'e
kadar ulaşmaktadır.
Polikistik Over Hastalığında Androjen
(Erkeklik) Hormonları Niye Artar?
Testosteron ve androstendionun çok fazla
miktarlarda üretildiği durumlarda, granulosa hücrelerinde tam olarak
östrojenlere dönüştürülemezler. Testosteron ve androstendiondan arta kalanı
kana verilir.LH’nın üretimi ve etkisinin fazlalığı veya yetersiz FSH
etkisinden oluşan bir aromatase aktivitesinin inhibisyonu böyle bir
bozukluğun sorumlusu olabilir. Aromatasenin aktivitesi inhibe olunca
androstendion ve testosteron, ovarium ve vucütün periferinde yeterince
östrojenlere dönüştürülemez. Bu durumda androjen konsantrasyonu artar ve FSH
salgısını inhibe eder. Aynı zamanda bu yolla granulosa hücrelerinde
androstendion ve testosterondan, östrol ile östradiolun gelişmesi için
gerekli olan FSH etkili aromatase aktivitesi de inhibe olur. Androstendion
ve 17α hydroxyprogesteron yapısı daha da artar. Kısacası bir circulus
vitiosus oluşur.
Pararenal bezlerin korteksinde artan androjen üretimi de FSH salgısının
inhibisyonuna ve LH üretiminin artmasına yol açıp, ovarium fonksiyonlarını
etkiler. Bu yolla östrojen yapımı azalıp, erken veya geç ovariumda bir
andojen (erkeklik hormonu) hipersekresiyonu ortaya çıkar.
Polikistik over saptanan kadınlarda hangi laboratuar tetkikleri yapılır?
Kadında kısırlığın, adet düzensizliklerinin ve yumurtlama
bozuklukluklarının önemli nedenlerinden birisi hormonal bozuklukluklardır
ve bunların en sık sebeplerinden biri de polikistik over sendromudur.
Hormonlar arasındaki en küçük bir uyum bozukluğu tüm hormonal dengeyi
ciddi derecede bozulabilmektedir. Bu bozukluk yumurtlamayı ve gebe
kalmayı önler.Bu yüzden adetin 3.günü yapılan hormon ölçümleri bu uyumu
gösterme açısından önemlidir. Yumurta hücrelerini büyüten ve
yumurtalıklardan östrojen hormonunun salgılanmasına neden olan hipofiz
kaynaklı FSH ve LH hormonlarının seviyesi hekime bir çok seyi
anlatabilir.Östrogen özellikle siklusun 2.yarısında progesteron hormonu
ile birlikte embriyonun yerleşmesi için rahim içindeki mukozayı hazırlar.Doktor,eğer hastada diğer bazı klinik bulgular varsa (göğüsten süt gelmesi,
kıllanma,ses kalınlaşması, adet düzensizliği, adet görememe vb) prolaktin ,
tiroid hormonları , testosteron , DHEA-SO4, 17-OH progesteron , kortizol gibi
baska hormon seviyelerine de bakabilir.
FSH,LH:
Polikistik overde yumurtlama bozukluğu en temel sorunlardan biridir
ve bazı testlerle yumurtlama
olup olmadığının belirlenmesi mümkündür.
Bu iki hormon hipofiz bezinden salgılanan ve adet siklusunu
yöneten hormonlardır. PCO durumunda vücutta genellikle bir LH hakimiyeti vardır
ve hastaların %70'nde LH/FSH oranı artmıştır. Bazı durumlarda bu iki hormonun ölçümü
PCO tanısı açısından değerli bilgiler verebilir.
Total
Testosteron Seviyesi (T),DHEA-SO4,17 alfa OH progesteron : Total testosteron ve DHEA-SO4 düzeyi tüylenme sorunu belirgin olan bir
kadında sorunun yumurtalık (T) veya adrenal bezi (DHEA-SO4) kaynaklı bir
tümör sonucu olup olmadığının değerlendirilmesi açısından önem taşır. Aslında
oldukça ender görülmelerine karşın bu tür durumların olmadığının belirlenmesi
PCO tanısının ilk basamağında çoğu doktor tarafından tercih edilir.DHEA-SO4
seviyelerinde hafif yükselmelere polikistik overli hastaların %50'nde rastlanır ve bu durum
tedaviyle kısa zamanda normale döner.
17-alfa-OH-P ise böbreküstü bezi kaynaklı bir maddedir ve
böbreküstü bezi kaynaklı 21 hidroksilaz eksikliği durumlarında seviyesi yüksek bulunur. Yine PCO
değerlendirmesinin ilk basamaklarında bu hastalığın olmadığının belirlenmesi
önemlidir.
TSH,Prolaktin,SHBG :
TSH hormonu tiroid bezini yöneten ve beyinde hipofiz bezinden
salgılanan hormondur. Bu hormonun verdiği emirle tiroid bezinden T3 ve T4
olarak tanımlanan ana hormonlar salgılanır. Hemen tüm vücut işlevleri üzerine etki eden bu hormonlar
özellikle gereğinden az salgılandıklarında PKO benzeri belirtiler
yapabilirler. TSH ölçümünün amacı belirtilerin bir tiroid sorununa bağlı
olmadığının anlaşılması açısından önemlidir
Prolaktin hormonu hipofiz bezinden salgılanan ve gebelik ve
emzirme döneminde salgısı artan ve süt yapımından sorumlu hormondur. Gereksiz
yere yükseldiğinde adet düzensizliği ve PKO’nun diğer belirtilerinin
oluşmasına neden olabilir.PKO’da östrojen hormonunun kronik olarak yüksek
seyretmesine bağlı olarak yaklaşık %40 kadında prolaktin hormonu yüksekliğine
rastlanır. Hafif olan bu yükselme tedaviyle normale döner.
SHBG (sex hormone binding globulin) kanda testosteron ve diğer
erkeklik hormonlarını taşıyan protein yapılı maddedir. Çok çeşitli durumlar SHBG azalmasına neden olarak kanda serbest kalan
testosteron miktarını artırır ve
böylece kıl hücrelerine giderek tüylenme sorununun barizleşmesine neden
olabilir. Özellikle ağır olgularda genellikle SHBG seviyesi düşük
bulunur.
Serbest Testosteron (sT):
Bu hormon direkt olarak kıl hücrelerinin içine girebilen aktif hormon
şeklidir ve özellikle tedavi öncesinde yapılan ölçümde elde edilen değerin
tedavi esnasında elde edilen değerle karşılaştırılması tedavinin etkinliğini
değerlendirmede yardımcı olabilmektedir.
Diğer
Hormon Ölçümleri :
Progesteron
hormonu, östrojen hormonu, androstenedion hormonu ve oldukça pahalı olan
östron hormonu ölçümlerine zaman zaman başvurulabilir.
İnsülin
Direncini Değerlendiren Testler :
Vücudun şeker
yakmasında ortaya çıkan bozukluğun neden olduğu bir hastalıktır. Tıp dilinde
diabet denir. Pankreas, kandaki şeker miktarını kontrol eden ve adına
insülin denilen bir madde salgılar. Pankreas bu görevini yerine getirmezse,
kandaki fazla şeker, karaciğere depo edilir. Aç karnına alınan 100 gram
kanda 80 miligram şeker vardır. Bu miktar yemekten 1-2 saat sonra 140
miligrama kadar yükselir. Kandaki şeker miktarı hastalığın durumuna göre aşağıdaki gibi
tespit edilir. Şeker durumu Açken Yemekten 1-2 saat sonra Normal kimselerde
80 mg. 140 mg. Orta derecede 130 mg. 190 mg. Ağır derecede 160 mg. 215 mg.
Polikistik over
insülin direnci yani şeker hastalığı veya bu hastalığa eğilimi beraberinde
getirir ve PCO nedeniyle değerlendirilen kadınlarda böyle bir durumun var
olup olmadığının ilk başlarda belirlenmesi genellikle doktorlar tarafından
tercih edilir. Bu amaçla AKŞ (Açlık Kan
Şekeri)veya kan
insülin seviyesi ölçülebilir.Bu iki test insülin direncini belirlemede önemlidir ve genellikle
sabah, 8-12 saatlik bir açlık süresini takiben yapılır. Testte aşikar şeker
hastalığına işaret eden bulgular çıkabileceği gibi insülin seviyesinin aşırı
yükselmesi veya AKŞ/insülin oranının bozulması bir insülin direncine işaret
edebilir. İnsülin direnci ileride şeker hastalığı gelişmesi açısından yüksek
risk altında olunduğunu gösteren önemli bir bulgudur.
Polikistik Over Sendromundaki Hormon
İncelemeleri Nasıl Yapılmalıdır?
Polikistik over sendromlu hastaların
%90’ında hipofizden aşırı olarak üretilen LH’ın varlığı gösterilebilir.
Testosteron seviyesi de artmıştır. Bu yüzden sonografide polikistik
yumurtalık değişiklikleri görülünce, bir LH analizi yapmak gerekir.
Sabahları yataktan kalkar kalkmaz bazal ateşin ölçülmesi sayesinde,
ovülasyon olmayan (anovülatuar) siklüsler kolayca ortaya çıkarılabilir.
Siklüsün 15./16. günlerinde seviyesi artan sarı cisim (corpus luteum)
hormonu sebebiyle ortaya çıkan ateş yükselmesine, ovülasyon olmadığı
durumlarda rastlanmaz. Basamak tipi bir ateş eğrisi sık olarak görülür.
Burada sabah vucüt sıcaklığı 24 saat içinde artmayıp, birkaç gün içinde
kademe şeklinde ilkin 36,3˚ veya 36,4˚ den 36,7˚ den 36,8˚e kadar
yükselebilir. Bu tip “kademe şeklinde” yükselen ateş eğrisi sarı cisim
hormonu üretiminde olan bir bozukluğun belirtisidir.
Yükselen testosteron seviyelerinin gösterilebilmesi çeşitli faktörlere
bağlıdır; bilhassa metabolizma hızı önemlidir. Bu yüzden SHBG seviyesi
herzaman birlikte ölçülmelidir. Total testosteron ve SHBG’nin kombine
analizleri, serbest testosteronun seviyesinin belirlenmesinden daha
güvencelidir. Serbest testosteron analizi çok zor olup, ancak pahalı
ekilibriyum diyalizi sayesinde gerçekleştirilebilir.
Cinsel hormonların üretiminin ön safhalarında yer alan 17ß-hydoxyprogesteron
seviyesi hemen her vakada yükselmiştir. GnRH-agonistleri verilmesinden
sonra, hipofiz daha fazla LH salgıladığından, seviyesi daha da artar.
Hipofizde üretilen başka bir hormon olan FSH (folikül stimüle eden hormon)
seviyesi çok kez azalırken, östrojen seviyeleri farklı değerler gösterirler.
Kısırlık kontrolünde bu hormonların analizleri önemlidir. Sebep ne olursa
olsun hiperandrojenemi, erken veya geç, hiperinsülinemiye yol açar. Artan
androjen üretimi tek başına orta derecede bir hiperinsülinemi ve insüline
karşı direnç yaratabilirse de, PCO sendromunda sıkça rastlanan ağır
metabolizma bozukluklarını tek başına izah edemez. Böyle durumlarda daha çok
insülin etki tarzında olan bir bozukluğun varlığı düşünülür.
PCO’nun gelişme ve devamı için bir başka riziko faktörü de şişmanlıktır. Bu
faktör tek başına PCO’nun ortaya çıkmasına yol açabilir. PCO sendromunun
gelişmesinde ise bir rol oynamaz. PCO hastalarında sadece kilo verme, birçok
hormon ve metabolizma parametrelerinin düzelmesine yol açar.
Polikistik Over Tanısı Teşhisi, PCO Tanı Polikistik Over Nasıl Anlaşılır,
Polikisitk Over Tetkikleri Testleri