Fosfor (P)
Fosfor, vücuttaki her
hücrenin fonksiyonları için alınması gerekli bir mineraldir. Fosfor vücutta
temel olarak fosfat (PO4)3- olarak bulunur. Vücutta
bulunan fosforun yaklaşık %85'ine kemikler sahiptir.
Gıda Kaynakları
Fosfor gıdaların
çoğunda bulunur, çünkü her canlı organizmada bulunması zorunlu bir
mineraldir. Günlük ürünler, et, ve balık fosfor bakımından zengin gıdalardır.
Fosfor çoğu polifosfat katkı maddelerinin içeriğinde bulunur ve ayrıca
içeceklerde fosforik asit olarak görülür.
Fosfor tüm bitki
tohumlarının hepsinde (fasulye, bezelye tahıllar ve fındık gibi) fitik asit
ya da fitat olarak bilinen fosfat formunda depolanır. Fitattan gelen
fosforun sadece %50'sini insanlar kullanabilir, çünkü insanda fosforu
fitattan çıkaran Fitaz enzimi bulunmamaktadır. Mayalarda fitaz bulunur, bu
yüzden ekşitilmiş (mayalanmış) ekmeklerdeki fosfor miktarı, kahvaltılık
kullanılan dilimli ekmeklerden daha fazladır. Bitkilerdeki fosfor miktarı bir
yerden diğerine farklılık gösterir çünkü arazinin mineral içeriği coğrafik
olarak farklılık gösterir.
Fosfor
içeren bazı önemli gıdalar:
v
Karides
v
Et
v
Peynir
v
Yengeç
v
Midye
v
Somon
v
Karaciğer
v
Süt
v
Kuru Fasülye
v
Fındık
v
Tavsiye Edilen Günlük Alım Miktarı(RDA)
Avrupa Birliği önerilen
günlük alım miktarını 800 mg/gün olarak ayarlamıştır.
İnhibitörler/uyarıcılar:
Aşağıdaki
gıda bileşenlerinin fosfor emilimi üzerinde uyarıcı etkisi olduğu
görülmüştür:
Kalsiyum ve
Vitamin D
– Günlük alınan fosfor hali hazırda bağırsaklarda emilir,
fazlası ise böbreklerden atılır. Kandaki kalsiyum ve fosfor seviyelerinin
ayarlanması, paratiroid hormonu (PTH) ve D vitamininin işleyişiyle
alakalıdır. Kandaki kalsiyum seviyesindeki küçük bir azalma (eğer kalsiyum
yeterince alınmamışsa vb.) paratiroid bezleri tarafından hissedilir ve sonuç
olarak bezlerin PTH salgılamasında artış görülür. PTH, böbreklerde vitamin
D'nin aktif formuna (1,25-dihydroxycholecalciferol, calcitriol) dönüşümünü
hızlandırır. Artan calcitriol seviyesi bağırsaklardaki fosfor ve kalsiyum
emilimini de artırır.
PTH ve vitamin D kemik
gelişimini etkiler, kemik minerallerinin (kalsiyum ve fosfat) kana
verilmesini sağlarlar. PTH uyarımı kalsiyumun üreyle birlikte atılmasını
azaltırken fosforun üreyle birlikte atılımını arttırır. Fosforun üreyle
birlikte atılmasının artması, kandaki düşük kalsiyum seviyesinin normale
dönmesi yönünden avantajlıdır, çünkü kandaki yüksek fosfat seviyesi
böbreklerdeki vitamin D' nin aktif formuna dönüşümünü engeller.
Aşağıdaki
gıda bileşenlerinin fosfor emilimini engellediği görülmüştür:
Früktoz
– Bazı çalışmalar gösteriyor ki, yüksek früktoz içeren bir diyet
(toplam kalorinin %20'si), fosforun üreyle birlikte atılımını çok fazla
arttırmış ve kandaki fosfor dengesini olumsuz yönde etkilemiştir.
Vücuttaki görevleri
Yapısal
Fosfor kemik ve dişlerin temel yapısal bileşenlerindendir, ve
hydroxyapatite adı verilen bir kalsiyum fosfat tuzu formunda yapıya
katılırlar.
Enerji İhtiyaçları
Tüm enerji
üretimi ve depolanması adenozin trifosfat (ATP) ve kreatin fosfat gibi
fosforilasyonlu bileşiklere bağlıdır. Bir adenozin difosfat (ADP) molekülüne
bir fosfat grubu bağlandığında molekül, adenozin trifosfat (ATP) haline
gelir, ve yüksek enerjili bir bağ ortaya çıkar. Bu bağ kırıldığında yüksek
bir enerji ortaya çıkar ve molekül yeniden ADP formuna dönüşür. ATP “enerji”
molekülü, glikoliz ve diğer proseslerle gıdaların kimyasal enerjisini
kullanarak oluşturulur. ATP, özellikle kas çalışması, aktif taşıma, ve DNA
oluşumu gibi çoğu metabolik ve enzimatik aktivite için kullanılan öncelikli
bir enerji kaynağıdır,
DNA
Fosfat RNA ve DNA için önemli bir bileşendir. Nükleik asitler (DNA ve
RNA) genetik bilginin saklanmasından ve nesilden nesile taşınmasından
sorumludurlar. Ayrıca fosfat içeren uzun moleküler zincirinden oluşurlar.
Fosfat bu zincirdeki bazları birbirine bağlamakla görevlidir.
Hücre Duvarı
ATP'den gelen fosfat, kolin ile reaksiyona girerek fosfolipid sentezini
başlatır. Fosfolipidler (phosphatidylcholine gibi), hücre zarının temel yapı
bileşenleridirler. Fosfolipidler hücresel geçirgenliliği düzenlemekle
görevlidirler ve sinir hücrelerinin dış zarında bulunurlar. Ayrıca
fosfolipidler, trigliserid ve kolesterol gibi çözünmeyen bileşikleri çözünür
hale getirmede yardımcıdırlar.
Hormon ve Enzim
düzenlemeleri
Bazı enzim, hormon ve hücre uyarıcı moleküllerin aktivasyonu
fosforilasyona bağlıdır. Ayrıca fosfor vücudun en önemli tamponlarından biri
olarak, normal asit-baz (pH) dengesini korumakla görevlidir. Fosfor içeren
bir molekül olan 2,3-difsfogliserat (2,3-DPG) kırmızı kan hücrelerindeki
hemoglobine bağlanır ve dokulara oksijen taşınmasın etkiler.
Sodyum/Potasyum pompası
ATP den kopan
bir fosfat sonucu ortaya çıkan enerji, sodyum/potasyum pompasının düzgün
çalışması için gereklidir, bu pompa üç adet sodyum iyonuyla iki adet potasyum
iyonunun biyolojik bir zardan değimini gerçekleştirir. Dolayısıyla vücutta
bulunan sodyum ve potasyum miktarını, onları saklayarak veya atılımını
sağlayarak, dengede tutar.
Kan pıhtılaşması
İki fosfat molekülü içeren Adenozin difosfat kan paletlerinin bir
bileşenidir ve palet granüllerinden salgılanarak kan pıhtılaşması için
gerekli olan palet çökelmesini uyarır.
Eksikliği
Yeterince alınmayan
fosfor, anormal derecede düşük serum fosfor seviyelerine yol açar (hipofosfatemiya).
Fosfor çoğu gıdada bulunduğundan eksikliğinin görülmesi için ileri açlık
derecesine gelinmiş olması gerek.
Fosfor eksikliği, aynen
vitamin D' den yararlanamayan raşitizm hastalarında da olduğu gibi,
böbreklerdeki fosfor emilimi ve atılımının düzensizliği ile sonuçlanır.
Toksisite
Kandaki fosfatın
anormal seviyedeki yükselişinin (hiperfosfatemiya) en önemli olumsuz etkisi
çoğu zaman böbrek gibi iskelet dışı dokularda kalsifikasyon (kalsiyum
bağlama) olarak görülür. Böyle bir kalsiyum fosfat birikimi doku hasarına yol
açar (özellikle böbrek hasarlarına). Böbrekler fazla fosfatı elimine etmekte
çok etkili olduklarından günlük diyetten dolayı oluşan hiperfosfatemiya esas
olarak böbrek yetmezliği veya hipoparatiroidism rahatsızlığı olan insanlarda
sorun olarak görülür. Böbrek çalışması normalin %20si olduğu zaman, normal
günlük alınan fosfor miktarı bile hiperfosfatemiya'ya yol açar. Ayrıca
hiperfosfatemiya ağızdan alınan fosforun fosfat tuzu şeklinde bağırsaklardan
fazla miktarda emilmesinden de ortaya çıkabilir.
Düzenleme
Üre ile birlikte
atılması vücuttaki fosfor seviyesi dengesini düzenlemeyi sağlar.
Kaynak:
Wageningen University
Geri
Beslenmenin
temel bilgileri
Gebelikte
ihtiyaç duyulan vitaminler
Multivitamin
hapları
gebelik
testleri,hamilelik testi
gebelik
testi fiyatı idrarda gebelik testi
kanda
gebelik testi bhcg beta hcg
|