Gıda KaynaklarıBakır birçok gıdalarda bulunmakta ve en çok da organ etlerinde, kabuklu deniz ürünlerinde, fındık ve tohumlarda bulunmaktadır. Buğday kepeği ve bütün tahıl ürünleri de bakır için iyi bir kaynaktır. Bitkilerin yetiştiği topraklardaki mineral miktarları değişkenlik gösterdiğinden, bitkilerdeki bakır miktarı da değişebilir. Bakırın bazı önemli gıda kaynakları: Ø Ciğer Ø İstiridte Ø Sardalye Ø Ayçekirdeği Ø Yengeç Ø İstakoz Ø Fıstık Ø Mantar Ø Kuru Erik Ø Badem Tavsiye Edilen Günlük Alım Miktarı(RDA)Avrupa Birliği günlük alım miktarını 1,15 mg/gün olarak belirlemiştir. Bakır için tavsiye edilen günlük alım miktarı, bakır eksikliğini önlemek için baz alınmıştır ve bu değer boşaltım-dolum çalışmaları sonucunda bulunmuştur. İnhibitörler/uyarıcılar:Aşağıdaki gıda bileşenleri bakırın emilimini arttırmaktadır:Demir – beslenme ile yeterli bakır alımı demir metabolizması ve kırmızı kan hücrelerinin oluşması için gereklidir. Anemi bakır eksikliğin klinik göstergesidir. Bakırca yetersiz beslenen hayvanların karaciğerinde demir birikir. Bu da kemik iliğinde kırmızı kan hücrelerinin oluşması için demir taşınmasında bakırın gerekli olduğunu gösterir. Aşağıdaki gıda bileşenleri bakırın emilimini engellemektedir:Çinko – Uzun süreli 50 mg/gün ve daha fazla miktarlarda çinko alımı bakır eksikliğiyle sonuçlanmaktadır. Yüksek çinko alımı, metalotiyonin olarak bilinen bağırsak hücre proteininin sentezini artırır ve bu protein bazı metalleri bağlayarak onları bağırsak içerisinde tutar ve emilimlerini engeller. Metalotiyonin proteini bakıra, çinkoya duyduğu ilgiden daha fazlasını duyar. Aşırı çinko tarafından eyleme geçirilmiş yüksek miktarda metalotiyonin, bağırsaklarda bakır absorpsiyonunun azalmasına neden olur. Yüksek miktarda bakır alımının, çinkonun besleyici değeri üzerinde herhangi bir etkisi yoktur. Molibden – Molibdenin bakır emilimi üzerine antagonistik bir etkisi bulunmaktadır. Vücuttaki görevleriBakır, bazı elzem enzimlerin yapısında bulunan çok kritik ve fonksiyonel bir bileşendir. Bu enzimler küproenzimler olarak bilinirler. Bakıra bağımlı bazı fizyolojik fonksiyonlar aşağıda tartışılmaktadır.
Enerji üretimi
Bağ doku oluşumu
Demir metabolizması
Merkezi sinir sistemi
Sinirlerin iletimi
Sinirlerin iletiminin
metabolizması
Miyelin oluşumu ve
bakımı
Miyelin oluşumu
Superoxide dismutase
Seruloplazmin
Genlerin düzenlenmesi
EksikliğiKlinik olarak bakır eksikliği çok yaygın değildir. Ciddi bakır eksikliklerinde, bakır serumu ve seruloplazmin değerleri %30 değerine düşebilir. Bakır eksikliğinin en bilinen klinik durumu anemidir ve bu aneminin demir eksikliğiyle bir alakası yoktur ve bakır takviyesi alınarak tedavi edilebilmektedir. Bakır eksikliği aynı zamanda nötrofil (nötropeni) olarak bilinen beyaz kan hücrelerinin sayısının çok düşük değerlere düşmesi ile de sonuçlanabilmektedir. Bu durumda vücudun hastalıklara karşı direnci düşer. Bakır alımı eksik olan erken doğan bebeklerde ve küçük çocuklarda osteoporoz ve kemik gelişiminde bazı anormallikler riski bulunmaktadır. İnek sütü bakır açısından fakirdir ve sadece inek sütüyle beslenen bebek ve çocuklarda bakır eksikliği daha sık gözlenmektedir. ToksisiteBakır toksisitesi genelde çok nadirdir. Akut bakır zehirlenmesinin başlıca belirtileri karın ağrısı, bulantı, kusma ve ishal gibi daha fazla bakır sindirimini ve emilimini engelleyen belirtilerdir. Daha ciddi akut bakır zehirlenmeleri ciddi karaciğer hastalıklarına, böbrek rahatsızlıklarına, kusmaya ve ölüme dahi neden olabilmektedir. Bakıra uzun süreli maruz kalınması karaciğer rahatsızlıkları ile sonuçlanmaktadır. Genellikle, sağlıklı bireylerin 10,000 µg (10 mg) kadar günlük bakır alımı karaciğere zarar vermez. Ayrıca bakır metabolizmasını etkileyen genetik bozukluklar (Wilson hastalığı, Hintli çocukluk çirozu, idiopathic bakır zehirlenmeleri), bakır az miktarlarda alınsa dahi kronik bakır zehirlenmesi olduğu için sağlığı olumsuz yönde etkiler. DüzenlemeBakır vücuda bakır içeren yiyecek ve içeceklerin tüketilmesi ile girer. Aynı zamanda bakır solunan hava ve toz ile de vücuda girebilir. Bakır içeren toz ve dumana maruz kalan işçilerin akciğerlerine bakır girebilir. Bakır, tüketildiğinde kan dolaşımına hemen geçip, vücudun diğer taraflarına da dağılır. Tüketilen gıdalarda bakırın dışındaki bazı özel maddeler, gastrointestinal sistemden kan dolaşımına bakır geçişini etkiler. Vücut kan dolaşımına yüksek miktarlarda bakır girişini son derece iyi bloke eder. Akciğerler ve deriden vücuda ne kadar bakır girdiği bilinmektedir. Bakır vücudu idrar veya dışkı yoluyla terk edebilir. Ancak genelde dışkı yoluyla terk eder. Bakırın vücuttan atılması birkaç gün sürer. Genelde vücutta kalan bakır miktarı sabittir yani vücuda giren bakır miktarı ile vücudu terk eden bakır miktarı birbirine eşittir . Kaynak: Wageningen University
|
|
|
| |
Yakında
e-jinekolog.com
sitemizde |
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||