|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Meme
Hastalıkları |
|
|
Meme Kanseri Nedir
?
|
Meme,
süt bezleri ve burada üretilen sütü meme başına taşıyan kanallardan oluşur.
Bu süt bezleri ve kanalları döşeyen hücrelerin kontrol dışı olarak
çoğalmaları ve vücudun çeşitli yerlerine giderek çoğalmaya devam etmelerine
meme kanseri denir. Erken teşhis ve meme kanseri belirtileri çok önemlidir. |
Meme Kanseri Risk Faktörleri Nedir ?
Risk faktörlerini taşıyan kadınların bu faktörleri taşımayanlara göre daha
fazla meme kanserine yakalanma olasılıkları vardır.Bu faktörleri taşımayan
kadınlar da meme kanserine yakalanabilirler. Meme kanserine yakalanan
kadınların yarısı bu risk faktörlerini hiç taşımamaktadır.
Meme kanseri ne yakalanma riskini artıran faktörler;
Yaş:
İleri yaş önemli bir
risk faktörüdür. Yeni meme kanseri tanısı konan kadınların % 70’i, 50 yaş
üzerindedir. 50 yaş üzerinde olan kadınlarda meme kanseri görülme sıklığı,
yaşı 50 yaşın altında olan kadınlardan 4 kat daha fazladır. Bu nedenle, 50
yaş üzerindeki her kadın, mutlaka yılda bir defa muayene olmalı ve mamografi
çektirmelidir.
Kişisel meme kanseri hikayesi: Daha önce
meme kanseri geçirmiş ve tedavi olmuş kadınlarda, diğer memede kansere
gelişme olasılığı normal kadınlara göre 3-4 kat daha fazladır.
Ailede meme kanseri hikayesi: Aile
yakınları arasında meme kanserine yakalanmış kadınların, meme kanserine
yakalanma olasılığı diğer kadınlara göre daha fazladır.Kız kardeşi veya
annesi meme kanserine yakalanan bir kadının meme kanserine yakalanma riski,
diğer kadınlardan 2- 5 kat daha fazladır. Bu kadınlar daha sık ve dikkatli
izlenmelidir.
Daha önce memeden biopsi yapılmış olması:
Memede bir kitle nedeni ile biopsi yapılmış ve iyi huylu bir tümör
saptanmış olabilir. Bazı kanser olmayan iyi huylu tümörlerin bulunması,
kanser gelişme riskini değişik oranlarda artırabilmektedir. Bu, tümörün
hücresel yapısına göre değişir.Biopside çıkartılan kitlenin patolojik
incelemesi sonucu atipik hiperplazi (iyi huylu) tanısı konmuş kadınlarda
meme kanseri gelişme oranı normal kadınlara göre daha fazladır.
Doğurganlık
çağı süresi: Adet görmeye erken başlanması ve menapoza geç
girilmesi bu çağı uzatmaktadır. Bu sırada kadın daha uzun süre östrojen
hormonu etkisi altında kalmakta, meme kanseri gelişme riski artmaktadır.
Erken menopoza giren kadınlarda hormon tedavisi yapılmıyor ise, meme kanseri
riski önemli ölçüde azalmaktadır. Elli yaşından sonra adet görmeye devam eden
kadınlarda, meme kanserine yakalanma riski az da olsa artmaktadır.
Doğurganlık hikayesi: İlk çocuğu doğurma
yaşı önemlidir. İlk çocuğunu 30 yaşından sonra doğuran kadınlarda meme
kanseri görülme oranı 20 yaşından önce doğuranlara göre 2 kat fazladır. Hiç
çocuk doğurmayan kadınlarda risk hafif yükselmektedir.
Sosyoekonomik seviyenin yüksekliği: Meme
kanseri görülme oranı daha fazladır. Bu ailelerin kızları daha iyi
beslendikleri için daha erken gelişmekte ve erken yaşta adet görmeye
başlamaktadır. Ayrıca bu çocuklar büyüdükleri zaman eğitim ve iş nedeni ile
daha geç evlenmekte ve daha geç çocuk sahibi olmaktadırlar.
Östrojen hormonu tedavisi görenler:
Menopoz nedeni ile uzun süre östrojen tedavisi ( 10 yıldan fazla) gören
kadınlarda, meme kanseri oranı artmaktadır. Fakat, hormon tedavisi almayan
kadınlarda kalp hastalıklarında ve osteoporoz gibi sorunlarda artış ortaya
çıkmaktadır. Bu nedenle, menopoz yakınmalarının azaltılması amacı ile,
östrojen verilmesi önerilebilir fakat, mutlaka bir kontrol altında
yapılmalıdır.
Doğum kontrol hapı kullanılması: Bu
konuda farklı görüşler olmakla birlikte hafif bir risk artışı olduğu ileri
sürülmektedir. On yıl önce doğum kontrol hapını bırakmış olan kadınlarda ise,
bu risk tamamen ortadan kalkmaktadır.
Alkol kullanılması: Fazla alkol alan
kadınlarda, almayan kadınlara göre risk nispeten artmaktadır. Alkol alımının
günde bir kadeh ile sınırlandırılması önerilmektedir.
Sigara: Sigaranın kesin bir etkisi
gösterilememiştir. Fakat, genel sağlığı etkilediğinden dolayı bırakılması
önerilmektedir.
Şişmanlık ve yağlı
beslenme:
Şişmanlığın, özellikle 50 yaş üzerindeki kadınlarda meme kanserine yakalanma
riskini artırdığı gözlenmiştir.Doymuş yağların fazla bulunduğu yağlı et gibi
yemekler ve yağlı süt ürünlerinin fazla alınmasının bu riski artırdığı ileri
sürülmüştür.
Meme Kanseri Riski Azaltılabilir Mi ?
Yoğun egzersiz ve jimnastik yapan kadınlarda meme kanseri riskinin azaldığı
gözlenmiştir. Bu nedenle, tüm kadınlara önerilmektedir. Meme kanseri ile
beslenmenin önemli ilişkisi vardır. Sebze ve meyveden zengin beslenme, ağır
yağlı yiyeceklerden uzak durulması önerilmektedir. Günlük gıda alımına C
vitamini, beta karoten gibi antioksidanların eklenmesinin koruyucu etkisi
olduğu ileri sürülmektedir.
Memede Kanser Önlenebilir Mi ?
Henüz meme
kanserini kesin önleyen bir yöntem yoktur. Günümüzde bilinen tek yöntem,
erken tanıdır. Erken tanı sayesinde, meme kanserinin getirdiği sorunlar büyük
oranda çözülebilmektedir.
Meme Kanseri Belirtileri Nelerdir? Nasıl Erken Tespit Edilebilir ?
Meme kanserinde
erken teşhis yöntemleri, hastanın taşıdığı risk faktörlerine göre
değişmektedir ve bu sebeple meme kanseri belirtileri değerlendirmesi çok
önemlidir. Bu risk faktörlerinin arasında en başta yaş gelmektedir. Daha
genç yaşlarda ortaya çıkabilmesine rağmen, ilerleyen yaş gruplarında bu risk
artmaktadır.
Yirmi yaş üzerindeki kadınlar, her ayın belirli bir
döneminde kendi kendilerini muayene etmelidirler. Bu muayene sırasında meme
dokusunda farklılık olup olmadığı araştırılır. Eğer bir değişiklik tespit
edilirse derhal bir hekime baş vurulmalıdır. Bir değişiklik saptanmasa bile,
üç yılda bir kez hekim tarafından muayene edilmelidirler.
Kırk yaşına gelen kadınların, kendi yaptıkları periyodik muayeneye ek
olarak her yıl bir kez hekim tarafından muayene edilmeleri gereklidir. Ayrıca
her yıl veya iki yıl ara ile mamogrofi çektirmeleri gereklidir.
Elli yaşından sonra, kadınlar kendilerinin periyodik muayenelerine ve
her yıl bir defa hekim muayenesine devam etmeli ve mamografi dediğimiz meme
filmini her yıl çektirmelidir.
Memede Kanser 'den Korunma İçin Kadınlar Kendilerini Nasıl Muayene Etmelidir ?
Erken teşhis
için her kadının ayın belirli bir günü kendisini muayene etmesi gerekir. Her
ay düzenli olarak kendisini muayene eden bir kadın, memesinde ortaya çıkan
bir kitleyi çok daha erken fark eder.
Aşağıda değişiklikler fark edildiğinde, gecikmeden bir hekime baş
vurulmalıdır:
ü
Memede
iki haftadan uzun süre ele gelen sertlik veya kitle,
ü
Meme
derisinde kalınlaşma, şişme, renk değişikliği,
ü
Meme
başında kalınlaşma, kızarıklık veya yara olması,
ü
Memede
veya meme başında içeri doğru çekinti olması,
ü
Memenin
şeklinde değişiklik,
ü
Meme
başlarının pozisyonlarında değişiklik,
ü
Meme
başında ortaya çıkan akıntı.
Memede Kitle Tespit Edildiğinde Ne Yapılmalı?
Memede bir kitle tespit edilince bunun kanser mi, yoksa başka bir hastalık mı
olduğu araştırılmalıdır. Şunu önemle vurgulamak gerekir ki, memede saptanan
her kitle kanser değildir. Bu nedenle, memede şüpheli bir kitle saptanınca,
hemen korkup telaşlanmaya ve paniğe kapılmaya gerek yoktur. Memede bir kitle
saptandığında, bir hekime başvurarak daha ileri tetkiklerin yapılması
gereklidir.
Meme Kanseri Tedavisi Nasıl Yapılır?
Son yıllarda
meme kanseri tedavisinde oldukça önemli gelişmeler olmuştur. Bir çok tedavi
olanakları ortaya çıkmıştır. Bu olanaklar hastalığın saptandığı safhaya göre
değişir. Hastalık ne kadar erken safhada saptanırsa tedavi olanağı ve
seçeneği o kadar fazla olmaktadır.
Meme Kanseri Ameliyatı Nedir ?
Günümüzde meme kanserinin tedavisinde, cerrahi girişimin birkaç farklı
uygulaması vardır. Bu uygulamalar temel olarak, memenin alınmadan korunmasına
yönelik olanlar ve memenin tümünün çıkartılmasına yönelik olanlar olarak iki
ana gruba ayrılmaktadır. Bunlara ek olarak da, alınan memenin yerine, plastik
cerrahi teknikler ile yeniden meme rekonstrüksiyonu yapılması ameliyatları
vardır
Meme Kanserinde
Kemoterapi Nedir ?
Kanser
hücrelerini öldürücü ilaçlarla yapılan tedavidir. Bu ilaçlar ağızdan veya
damardan verildikten sonra tüm vücuda yayılır. Genellikle, aynı anda birkaç
ilaç birlikte verildiğinde daha etkili olduklarından, değişik kombinasyonlar
halinde verilirler. Kemoterapi, belirli bir süre verilir ve sonra ara
verilir. Bu aralarda hastanın kendisini toparlaması sağlanır. Daha sonra
tekrar bir süre ilaç verildikten sonra ara verilir.
Bazı olgularda lokal olarak yapılan cerrahi tedaviye ek olarak, ilaç tedavisi
de eklemek gerekebilir. Hastalarda cerrahi tedavi sonrası yapılan
tetkiklerde, herhangi bir bölgede kanser kalmamış olsa bile, koruyucu önlem
olarak bir süre ilaç tedavisi yapılabilir.
Meme Kanseri Hormon Tedavisi Nedir ?
Bazı meme kanseri hücreleri, içerdikleri hormon reseptörleri (algılayıcıları)
aracılığı ile östrojene duyarlı olabilir. Yani, östrojen hormonu bu kanser
hücrelerinin büyümelerine ve artmalarına neden olabilir. Hormon tedavisinde
amaç, bu şekilde östrojen reseptörü içeren ve bu hormona duyarlı olan kanser
tiplerinde, östrojen etkisinin ortadan kaldırarak kanserin gelişmesinin
önlenmesidir. Bu amaçla günümüzde kullanılan ilaç tamoxifendir. Tamoxifen
tedavisi genellikle en az iki yıl ve en fazla beş yıl sürmektedir.
Meme Kanseri tedavisi Ve Işın Tedavisi (Radyoterapi) Nedir?
Işın tedavisi meme bölgesine ve koltuk altına uygulanarak cerrahi girişimden
sonra kalma olasılığı olan kanser hücrelerinin öldürülmesini sağlamak amacı
ile yapılır. Bu tedavinin bazı yan etkileri vardır. Bu tedaviyi gören
kadınların çoğu halsizlikten yakınırlar. Memede şişme ve ağırlık hissi ortaya
çıkabilir. Bu yan etki yaklaşık bir yılda kendiliğinden kaybolur. Tedavi
edilen bölgedeki deri güneş yanığı rengini alabilir. Bu da yaklaşık bir yıl
içinde azalır.
Dünyada Meme Kanseri Artış Gösteriyor Mu?
Hastalığın diğer bir özelliği de, görülme sıklığının artıyor olmasıdır. Kırk
yıl önce 1960 yıllarında, ABD’ de yirmi kadından birisinde meme kanseri
görülürken, günümüzde sekiz kadından birisinde meme kanseri görülmektedir.
Hastalığın gösterdiği bu artış, tüm gelişmiş batı ülkelerinde izlenmektedir.
Meme kanseri görülme oranı artış göstermekle birlikte, teknolojik gelişme ve
erken tanı olanaklarının artmasına bağlı olarak, meme kanseri ölüm oranı aynı
kalmıştır, artmamıştır.
Türkiye’ de bu konudaki toplum bilinci yeterince gelişmemiştir. Erken tanı
olanakları yetersizdir. Bu olumsuzlukların sonucu, Türk kadını meme kanseri
konusunda çağdaş erken tanı olanaklarından mahrum olduğu için, tanı çok geç
konulmaktadır. Hastaların büyük bir çoğunda ilk tanı sırasında çok geç
kalındığı için uygulanacak tedavi seçenekleri fazla olmamaktadır.
Meme Kanseri Toplu Taraması Nasıl Yapılır ?
Mamografi,
memenin röntgen filminin çekilerek, kanserin erken dönemde saptanmasına
yardımcı olan bir yöntemdir. Bu yöntem ile, toplumda belirli bir yaşın
üstündeki tüm kadınların meme filmi çekilerek, meme kanseri erken safhada
yakalanmaya çalışılır. Bu şekilde toplumda meme kanseri taramasının
yapılabildiği mamografiye, tarama mamografisi denir.
Tarama mamografisi, dünyada en yaygın kullanılan meme kanseri erken tanı
yöntemidir. Amerikan Kanser Enstitüsü, 40 yaş üzerindeki her kadının, yılda
bir defa mamografi çektirmesini ve uzman bir hekim tarafından muayene
edilmesini önermektedir.
Meme Kanseri Tedavisi ni Kim Yapar?
Meme kanseri tedavisi, günümüzde multidisipliner bir yaklaşım
gerektirmektedir. Hastanın ilk ameliyatını yapan cerrah, ilaç tedavisini
uygulayan onkolog, ışın tedavisini uygulayan radyasyon onkoloğu, teşhisin
konulmasında kilit rol alan patolog ve plastik cerrah mutlaka bir ekip
çalışması içinde birlikte hastayı ele almalı ve hastanın tedavisini birlikte
planlamalıdır. Bu hekimler meme kanseri konusunda yeterince bilgili ve
uzmanlaşmış olmalıdır. Alınan memenin yerine, rekonstrüksiyon yapılarak
hastaların bedensel kayıplarının en aza indirilmesi, çağdaş meme kanseri
tedavisinin ayrılmaz parçasıdır. Bu nedenle plastik ve rekonstrüktif cerrahi,
bu ekip içinde yerini almalıdır. Ameliyat sonrası erken dönemde kol ve omuz
hareketlerinin kazanılmasında, geç dönemde kolun şişmesi şeklinde seyreden
lenf ödem tedavisinin yapılmasında, fizik tedavi ve rehabilitasyonun önemi
çok büyüktür. Meme kanseri sadece hastayı değil, çevresindeki insanları da
psikolojik olarak önemli ölçüde etkileyen bir sosyal bir sorundur. Böyle bir
ekip içinde pisikolojik desteği sağlayan psikoloğun bulunması, mutlaka
gereklidir.
KAYNAK:Meme Vakfı (MEVA) www.memekanseri.org
Geri
Mamografi,
Dijital mamografi
Meme
Kanserinde Tamoksifen ( Tamoxifen)
|
|
|
|
|
|
|
e-gebelik.net
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Site içi arama
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Yakında
e-jinekolog.com
sitemizde
doğum, ameliyat youtube video
RESİMLERİ
FOTOĞRAFLARI
VİDEOLARI
GÖRÜNTÜLERİ
|
|
|